bizim iş yerinde biri var. allah bir dese inanmam.
şerefsizin teki. tanımayan dışarda bakan biri bunun için namazında niyazında kendi halinde adam der. ama kazın ayağı öyle değil
milletin kuyusunu kazan.
ortalığı bulandırıp hiçbirşeyden haberi yokmuş gibi işler kızışınca ortadan yok olan.
işine gelenleri hatırlayıp gelmeyenleri kesinlikle hatırlamayan.
insanların yüzüne başka arkasından başka konuşan
menfaatçi
offf saymaktan sıkıldım. allah belasını versin. inşallah tırın altında kalır
Valla en sevmediğim insan diye kategorize etmedim kimseyi. Kişiye ve özelliğine göre değişiyor. Genel olarak cahil, cimri ve saygısız insanlardan pek haz etmiyorum.
Şu gunlerde ise biri eğer, ister tanidigi ister tanimadigi olsun yanından ayrilan insan hakkında kötü sözle konuşuyorsa o insana sempati beslemem mümkün olmuyor.
Benim de is yerinden. Ayni arkadas grubunun icinde de oldugumuzdan sevmek icin cok ugrastim ve nefret etmemek icin aktif caba gosteriyorum, gorecegim zaman medistasyona baslayasim geliyor.
Sevmiyorum cunku cok isguzar ve surekli yarismak istiyor. Surekli rekabet ortami olusturmaya calisiyor. Ayni kisiye rapor verdigimizden, hem de disarida da ayni arkadas grubunda bulundugumuzdan "Oglum bak git" de yapamiyorum. Bir de insan olarak da olgun degil.
Olumlu bir insan oldugunu iddia ediyor ve olumlu olmasina olumlu da; cevresini dikkate almayan bir olumlulugu var. Ornegin, bulundugumuz yerde politik dogruculuk tavan. O yuzden kimse kimseye dogrudan soylesin ya da boylesin demiyor. Olgun bir insan olmadigini birkac kisi daha yuzune vurmus, birkac kisiyi uzmus ama "Olgun degilsin" diyememisler, garip bir sesle "Ne kadar genc ruhlusun sen!" diyebilmisler. Hepimiz "Ne demek istediklerini anladin degil mi" dedik; "Bir ihtimal olgun degilsin dedi ama bence bu da cok guzel. Genc ruhlu olmak enerjik, dinamik, vb. olmak demek. Ben oyle anladim" dedi. Friends'de Phoebe'nin bir erkek arkadasi vardi hayat nesesiyle herkesi yoran, onun gibi bir sey.
i.pinimg.com
Duygusal zeka yerlerde. Yani, hangimizinki goklerde de, ornegimi vereyim. Kotu bir haftaydi, acik acik anlatmak istemiyorum buraya da; diyelim ki konu acildi ve patronla "Ben ileride sunu yapmak istiyorum" demis bulundunuz ve o an konu acilmis oldugu icin "Henuz hazir degilsin ama ileride hazir olursun" dedi. Bunu arkadaslara anlattim uzgun uzgun ve "Sallama", "Bir dahakine" gibi avutucu seslerin arasindan bas bas "Yasasin! Bana demedi. Demek ki ben hazirim" diye bir kahkaha duydum ondan. Aradan yil gecti ve iki gun once kendisi duydu ayni seyi. "Nasil yani, ben senden kotu durumda miyim" diye tepki verdi (Sonra gruptaki digerlerine "Senden de mi kotuyum" diye sordu). Sadece benimle degil; herkesle iliskisi boyle. Millet genelde dalga gecerek savuruyor, "He supersin kocum sen" diye savusturuyor.
Sunu anladim ki iltifat ettikce bana yardim etmeye calisiyor. O yuzden iltifata boguyorum kendisini bu ara.
Kendi ozguvensizligini baskalainin moralini bozarak kapatmaya calisan biri var. Baya boyle bi kiz o gun ozenmis guzel guzel giyinmis suslenmis falan diyelim gider onda illa bir kusur bulur. “Ay canim gozlerine ne olmus senin altlari hep mosmor. Agladin mi sen?” Bu arada kizin gozu gayet normadir. Agladin mi sen kismini cevresindekiler duysun diye yuksek sesle soyler ki millete dedikodu malzemesi ciksin. hatta eksik gordugu her seyi yuksek sesle soyler. Surekli edebiyattan kafkadan falan bahseder yildiz tilbe dinleyip her muhabbette butun dunyanin onun ustune geldiginden insanlarin onu hep sirtindan bicakladigindan falan bahseder kendini naif kirilgan biri gibi gostermeye calisir ama sinsi fesatin tekidir. Simdiye kadar bana bir lafi sozu dokunmadi ama baskalarina yaptiklarini izledikce tiksiniyorum.
insanlardan genel olarak pek hoşlanmasam da sevmemek, yüzünü dahi görmek istememek çok sık olan bir şey değildir benim için; buna rağmen bir iş arkadaşımı katıksız sevmiyorum. çok denedim böyle düşünmemek, hareketlerini görmezden gelmek için ama bir yere kadar, hakikaten ruh hastası çıktı hatun.
birlikte çalışmadığımız bir işte hatası ortaya çıktığında, üstümüzün yanında ben tesadüfen o ortamda bulunuyorsam "bak treamorg, yanlış yapmışız" gibi cümleler kurabilen bir insan kendisi. rekabet kavramı çok yanlış budaklanmış kafasında. aynı zamanda fiziksel üstünlüklere de çok değer yükleyen biri, örneğin benim evimde kaldığı bir gecenin sabahında, "oha makyajsız da güzelsin, sana sinir oldum" dedi kadın yüzünü buruştura buruştura. wtf. hayatımda güzel bir şey olursa üzülür, boka bakar gibi bakar, yine de umursamıyormuş tavrını takınmaya çalışır, daha da acıklı bir hal alır.
dedikodu demiş miydim? onun da bini bin para. duyduğunu yetiştirmeye gelir, dinlemek istemediğimi söylediğimde de yine aynı boka bakma ifadesi, akabinde "ben de boş insan değilim, bunlarla uğraşmam da bu önemli bir şey aslında" tavırları falan, oof of.
kendi statüsünün altında olduğuna inandığı insanları aşağılar, fotokopiciye fırça kayar, temizlikçiye "ben x'im haberin var mı" tavırlarında konuşur, denk geldiğimde utancımdan koşarak uzaklaşırım. bir de bunu marifetmiş gibi anlatır.
ha aycho'nun örneğindeki durum bunda da var yalnız, tüm bunlara rağmen kendisinin çok olumlu ve "olmuş" insan olduğuna inanır.
ben artık gülüp geçiyorum, sen de öyle yap, kalmasın tırın altında falan. (:
Kayınbiraderim.
Tam bir döl israfı.
Iq 50, ego Zlatan, özgüven 0, merak 0, zevk -20, mizah -1500, yapışkanlık 300.