siz de öyle mi zannediyordunuz?
Onu oyle sanmiyordum.
Akilli oldugumdan degil; ben de Noel Baba'yi Tanri saniyordum. Bir donem de sunun aynisindan yasadim.
eksisozluk.com
Ağaçlar ve yaprakları sallandığı için rüzgar esiyor sanıyordum
Osmanlı - Türkiye' o şekilde sanmıyordum. Ama kucukken tanri bana gore Michelin lastik adamıydi:/ Hem hizliydi hem güleçti hem de bulutlar gibi kivrim kivrimdi.
lh6.googleusercontent.com
ben çocukken allah'ı ıssız bir adada üzerinde paçaları yırtılmış, paçavraya dönmüş kapri haline gelmiş bir pantolon giyen, üst tarafı çıplak, sakallı meczup bir adam şeklinde hayal ediyordum. Sanırım bunun allah'ın anlatıları yüzünden yalnız biri olarak hayal etmemle ve robinson crusoe'yu o dönemde okumuş olmamla büyük ilgisi var.
bir de ne zaman allah dense gözümün önüne hep bir minarenin üst şerefesinden sonraki kısmı geliyordu, etrafında da başka hiçbir şey yok, parçalı bulutlu bir gökyüzü var sadece arkasında. bunun da "camiler allah'ın evidir" söylemiyle ilgili olduğunu düşünüyorum.
Beb yürüdükçe ay da benimle birlikte geliyor sanıyordum.
Ben de ezanı Allah'ın okuduğunu sanıyodum sdfhjş Şuanda yeğenlerime bu yüzden ekstra açıklıyorum, bu sadece ses, camiden bağırıyolar, Allah diyolar, Allah bu değil diyorum :)
Ve uzunca bi süre, dünyanın yuvarlak olduğunu ve bizim de o kürenin içerisinde yaşadığımızı sanıyodum(üzerinde değil, içinde)
Evler yapıldıkça binalar yükseldikçe dünyada hiç yer kalmayacak ve tıkışarak ölücez sanıyodum.