Bunda Whatsapp uygulamasının mavi tikinin rolü hakkında görüşleriniz nelerdir?
Azıcık bile alakası olduğunu düşünmüyorum.
Bu "görüldü/okundu" meselesi e-mail ile başladı aslında. Eskiden insanlar mail attıktan sonra bir de telefonla arıyorlardı, "sana mail attım gördün mü" diyorlardı. Sonra mail'lerde iletildi ve okundu teknolojisi geliştirildi. Ardından bu iletildi teknolojisi SMS'lerde de kullanılmaya başlandı. Buraya kadar normal, internetin emeklediği dönemdeydik, sık sık her şey hata veriyordu ve insanlar gönderdikleri mektubun, mesajın ulaştığına emin olmak istiyordu.
Sonraki yıllarda mevzu şekil değiştirmeye başladı tabii. Mesajım iletildi mi kaygısı yerini "önemseniyor muyum" kaygısına bıraktı. Her şeyin çok hızlı tüketildiği bir çağda insanlar da tüketilmekten korkuyor tabii.
hayır fakat çoğu kullanıcı bu şekilde kullanıyor, haklısın. ben dikkat ediyorum, konu dışına çıkan, tartışmaya yönelik hiçbir cevaba tik vermiyorum.
ben görüldü diye değil vakit ayrılıp cevap verildi diye tik atıyorum. bazen direkt cevap istediğim duyurularda gelen cevap doğru değilse tik atmıyorum, onun haricinde yorum gerektirenlerin hepsine atıyorum. ki buna karşıt olduğum fikirler de dahil.
beni dürten şey mahalle baskısı değil yani, nezaket. ama sırf doğru cevaba tik atıyoruz kampanyası ya da kuralı gelse ben de isterim ki kullanıcıların tik yüzdesine göre güvenip güvenmeyeceğimize karar verelim. gerçi bir süre sonra herkesi tanıyor oluyorsun, o kadar az kişi kullanıyor burayı ama olsun; fikri desteklerdim.
ps. wassapta son görülmem de mavi tikim de kapalı.
Aynen katılıyorum.
Mavi tikten once de birkac kere "Neden tik atmiyorsunuz", "Tik atmayana cevap veriyor musunuz" duyurulari aciliyordu. Bu yuzden mavi tik ile ilgili oldugunu dusunmuyorum.
"Dogru cevaba tik verin" kurali zaten var ama cok da uygulanamayan bir kural, cunku yorum sorularinda dogru veya yanlisin belirlenmesi cok zor. Sorularin buyuk cogunlugu da yorum agirlikli cevap ariyor. Simdi sagda "Hayatinizin amaci nedir" sorusu var, birisi gelip "Hayatimin amaci patatestir" dese yanlis diyemeyiz ya da yanlisligini ispatlayamayiz. Bilmiyorum su anda goz onunde bulundurulup bulundurulmadigini.
Kendi adima yorum sorularinda tik veriyorum, bilgi sorusunda sadece dogru cevaba tik veriyorum.
Bence tik "Su sarki ne", "Bu film hangisiydi" tarzi bilgi sorulari disinda cok da gerekli veya degerli bir mekanizma degil. Ustelik, bu tarz yanlis cevabina tik verilmediginde alinan veya "Tikleri sabaha verecegim" diye niyetini onceden belirtmek zorunda hisseden insan var. Bu yuzden islevsiz ve artik gereksiz, hatta bir nebze zararli oldugunu dusunuyorum.
tikler'in hesabı duyuru tarafından tutuluyordu diye hatırlıyorum. hatta cevap verdiğin duyuru sayısı ve aldığın tik oranı ileride duyurudan banlanıp banlanmaman noktasında belirleyici kıstaslardan oluyordu.
bu yüzden soruma yönelik iyi niyetli her yaklaşıma tik atıyorum ben. illa benim istediğim cevap olmasına gerek yok. duruma göre, eğer net doğru ve yanlış cevabı olan bir soruysa, doğru cevabı ayrıca duyuru altında belirtiyorum.
@not sure if serious O tikler kayitli ve gercekten o oran var ama cok hassas bir oran degil. Her cevabi tikleyen, hicbir cevabi tiklemeyen, tik vermeyene cevap yazmayan veya tik verilmediginde cevabini silen var. Dolayisiyla cok da guvenilir olmayabiliyor.
Teraziye tıklama babında yapıyorum.
konu dışına cikilmadigi sürece emeğe saygı babinda tikliyorum.
" beni neden tiklemedin" grubu var bir de. saçmalık.