Erdoğan'ın iftar davetlerine katılırlar mıydı sizce? Onları Erdoğan'la aynı karede gülümserken görür müydük?

Manço 1999'da, Sunal 2000'de öldü.

Nice isimler muhalif cenahı hayal kırıklığına uğrattı, malum. Asla öyle bir şey yapmazlardı demek ne derece mümkün bilemiyorum. Sizin görüşlerinizi merak ediyorum.

Dipnot: Barış Manço zamanında Fethullahçıların Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı ödül törenine katılmışlığı vardı. Aynı törene dönemin bir çok ünlü ismi katılmıştı tabii. Oyuncular, futbolcular, yazarlar...

 

bence rahmeti rahmana kavuşmuş toplum nezdinde değer görmüş, birleştirici rolleri ön plana çıkmış bu iki insanı ayrıştırıcı bir soruyla toplum önüne atmayın. yaşasaydılar görürdük o kadar.

iddaaci

onların zamanıyla günümüz arasında epey fark var. bugünkü kutuplaşmış türkiye'de insanlar taraf olduğunu göstermek, işsiz kalmamak vs için bu davetlere katılıyor ya da tepki olarak katılmıyor.

o günkü şartlara göre düşünürsek bence giderlerdi. cumhurbaşkanlığı makamından gelen davete icabet ederlerdi yani. bugünkü şartlarda nasıl hareket ederlerdi onu asla bilemeyeceğiz.

nrmnm

Sorunun cevabı aslında çok basit.

Şener Şen katılıyor mu?

super kahraman olsaydim baba olurdum

Barış Manço resiçi olurdu. Bir zamanlar DYP'den Kadıköy belediye başkan adaylığı yapmıştı, kaybedeceğini anlayınca sağlık nedenleri diyerek geri çekildi. Tansu Çiller'le arası iyiydi.

rastinon

@super kahraman +1

chitosan

Ben de düşünürüm arada. Cevabı bulamazdım, ama Super kahramanın cevabı büyük ihtimalle doğru.

mezarkabul

rahmetli olmuş olmaları dolayısıyla haklarında yorumda bulunmak istemiyorum. sevdiğimiz gibi kalsınlar gönlümüzde.

runagain

Süper kahraman ne güzel söylemiş ya.

Giovanni Pipitto

Bence oluye saibeli ve kanitlayamayacagi bir iftira atilmasi ve mezardan cevap hakki dogmasi disinda gibi durumlar disinda olunun arkasindan iyi veya kotu konusmakta bir sorun gormuyorum. "Rahmetli pek kimseyle gecinemezdi", "Rahmetli de pek pis adamdi" gibi kisisel gozlemleri ya da "Rahmetli de evdeki altinlari satip bir kadina yedirmisti" zaten milletin bildigi olmus olaylari konusmayip oluleri apayri bir seviyeye koymayi anlamsiz goruyorum. "Rahmetli benim altinlarimi calmis" gibi belirsizlik iceren durumlar olmadigi surece oluler hakkinda diriler kadar konusabiliriz bence. Herhangi bir olunun kutsalligina, badem gozlulugune, vs inanmiyorum. iftira haric dirisine soyleyebildigimiz herhangi bir seyin, olusune de soylenebilecegine inaniyorum.

Bunlari soyledikten sonra, Baris Manco ve Kemal Sunal hakkinda bendeki izlenimleri sonucu olusan "Bence boyle hayal edebiliyorum" cikarimima gelebilirim. 12 Eylul'de sesi cikabilmis bircok insanin simdi giki cikmiyor. Bir Metin Akpinar'dan ses cikiyor, bir de belki birkac kisiden. Baris Manco'yu cok iyi bir halk ozani olarak gormeme karsin, bana hep kim varsa onunla iyi anlasmaya bakan, etliye sutluye bulasmayan bir insan gibi gelmistir. Onu bir yandan cici gorunmeye calisip "Sayin sayin" derken bir yandan icinden "Bitse de gitsek" der gibi bakan bir yalanci gulumsemeyle hayal edebiliyorum. Orhan Gencebay'da o hava var mesela. Onun gibi hayal ediyorum. Cagrilinca kosan gibi degil ama "Kazasiz belasiz halletsek su isi" diye dusunceli dusunceli yapay gulerken gozlerimin onune geliyor. Kemal Sunal aktivizm konusunda bir Tarik Akan degil tabii ama genelde bir sey soylemeden kosede durmaya calisan ama sorulunca da kucuk cevaplarla gecistiren biri olarak hayal ediyorum ama genelde sosyal adaletsizlikle ilgili degil de, "Tiyatrolarimizin durumu fena. Buyuklerimizden ricam soyle soyle yapilmasidir" gibi kacamak cevaplarla gecistirecegini kafamda canlandirabiliyorum. Ikisi de bir yandan bu yastan sonra basina is acacak kadar yanlis bir sey soylememek icin bir yandan da toplumu butunlestirici kimliginin verdigi sorumluluk nedeniyle "Ne sis yansin, ne kebap" ifadelerinin arayisinda olabilirlerdi.

Tabii ki ne yapacaklarini bilemeyiz, mezardan cikip tepki koyacak degiller ama bendeki izlenim bu sekilde.

aychovsky
1

mobil görünümden çık