Arabaya binerken üç buçuk atmayacak noktaya gelene kadar kullanılabilir.
Var, bana almışlardı universitedeyken 8 senedir kullanıyorum, herhalde degistiririm artık :)) soyle düşünün; bi yere sürtüp vurursanız caninizin cok yanmayacagi ve parcalari ucuz bir araba olsun. Toyotanin parçaları ucuz diye biliyorum. Diger araclari da arastirirsiniz.
parçası bol olan. daha önceki hasarları nedeni ile fiyatı uygun olan arabalar genelde bu grup. illa kaza yapacak diye bir şey yok ama özellikle park manevraları sırasında çok sayıda sürtme ve çarpma olabiliyor. bu durumda 0 araca göre ucuz oluyor fiyat.
amortismani sonlanmis aractir genelde. benimki 1989 Honda Civic idi, ozlerim hala.
kaza sürtme vb illa ki yapılıyor. dünya kadar para verip, güzel sıfır bir araç alıp satmaya kalktığınızda, el kadar çizik yğzünden aracını değerini aşağı çekenleri gördüğünüzde hak vereceksiniz.
ayrıca acemilikte mekanik sorunlara da yol açabilirsiniz. debriyaj baskı balatası tüketmek, ön takım oarçaların erken bozulması vb gibi.
Valla paran varsa alabileceğin en iyi ve en yeni arabayı al. Çiziksiz araba diye bir şey yok, ustanın kralı da olsan çizilebiliyor, kafaya bu kadar takmıyorum ben. Babam yıllardır araç alır satar, hep de hasarsız çiziksizdir, bir tane adamın "abii süper" dediğini duymadım, fiks laf "abi istanbulda çiziksiz araba mı var, canın sağolsun".
Ha bi de bu alacağın dandik "acemilik arabası"nın değişen parçalarının, yaptırılan kaportasının güvenliği var, eskimiş parçalarının yaratacağı güvenlik zafiyetleri var, yani bildiğin kendini riske atıyorsun aslında.
ablamda bu eğilim vardı. "ben hiç araç sürmedim çarparım" vs..
bir sürü ikinci el baktık. hiçbiri içine sinmedi.
inceldiği yerden kopsun dedi gitti sıfır aldı. direksiyon derslerini ben verdim.
şu an sorunsuz kullanıyor.
"alırım biraz kullanır satarım" veya "ileride model yükseltirim" diyorsanız acemilik arabası alın.
arabayı uzun yıllar kullanırım diyorsanız sıfır alın.