Bu gibi kelimelerden aklınıza gelenleri yazar mısınız?

bonservis:
bir kimseye, çalıştığı işyerinden ayrılırken verilen ve çalıştığı süre içinde görevini iyi yaptığını belirten belge.
bon: iyi
service: servis


Portmanto, şezlong.
Google'da "portmanteau words" diye aratırsanız nicesini bulabilirsiniz.


alaturka - alafranga: türk usulü, frenk usulü


redingot - riding coat


robe: elbise
chambre: oda
robe de chambre: oda elbisesi = röpdeşambr
hatta garde-robe: elbise dolabı = gardrop. kimilerine göre gardolap.


Fondoten: fond de teinte: zemin ya da arka plan rengi


Döpiyes


"chemin de fer". Şimendifer. Fransızca demiryolu demek. Türkçeye geçerken biraz anlam kayması olmuş.


hoparlör
haut-parleur
= loud speaker


Şimendifer: chemin de fer = demir yolu
Şantör: chanteur = erkek şarkıcı
Kanto: canto = şarkı
Direksiyon < Direksiyon volanı: volant de direction = yönlendirme tekeri
Şanzıman: changement de vitesse = vites değiştirme kutusu
Vites: vitesse = hız, sürat
Şeftali: Şaftalu = iri erik
Kutlu olsun ve kutlarım deyişlerindeki 'Kut'un Göktürklerin gökten inerek yaşam verdiğine inandığı kutsal ruh olması.


mise en scene ---> mizansen
sahne öncesi yapılan hazırlık, konunun sahneye uyarlanması


mizanpaj da mise en page, mizansendeki gibi. sayfa düzenlemesi.
