Surekli entrika, haksizlik, ikiyuzluluk, kimsenin dogru duzgun is yapmamasi ama gostermelik is konusunda harika olmasi, okuzce davranislar o kadar bunaldim ki.
Calisip kendime bakmak zorunda olusum hepsi uzerine uzerime geliyor.
Napiliyor bu is hayatiyla?


 

öyle devam ediyor. yapabilirsen ülke değiştirmek çözüm diyorlar.

ozdek

Kurumsal hayat öyle maalesef. Hiç katlanamıyorsan işini değiştirip, doğru düzgün bir ortama denk gelmeyi umacaksın. Yapacak başka pek bir şey yok.

cay koy geliyorum

welcome to iş
kendi işini yapacaksın
o zaman olmuyor bunlar :)

kingcyrax

al benden de o kadar. geçtiğimiz 2 ay bende iş yüzünden depresyona girmiştim. evde yemek bile yapamıyordum. evde yaptığım etkinlik uyumaktı. yeni yeni toparlıyorum. insanlarla yüzeysel muhabbet edip sadece iş yapıyorum. onu min. düzeyde tutarak. sıkma canını. giden senden gidiyor. kimsenin de umrunda olmuyor.

dedim ben sana

İş hayatına hoş geldin. Çalışanların çok küçük bir yüzdesi bence mutludur.

Tamamen ihtiyaç dolayısıyla katlanıyoruz çoğu şeye.

Bunun bir çözümü yok maalesef. Şu an iş bakıyorum mesela, ama bulacağım işin buradan farklı oalcağının garantisi yok

kablelvuku

Bir miktar para biriktirene kadar sabredip (max 5 yıl) sonra filipinler, tayland vs güzel ve ucuz ülkelerin birine yerleşiliyor. Benim için plan bu.

peggy

daha küçük bir işletmeye geçin, ben yaptım rahatladım ama daha az kazanıyorum

gadlemler

Ben iş hayatımda ilk 1 sene hayatımın en kötü günlerini geçirdim. Hatta bence ağır depresyondaymışım, şimdi uzaktan bakınca fark ediyorum bunu da. Şimdi sadece daha az gerizekalı insanla muhatap olduğum için o en kötü dönemleri atlattım ama hala hiç mutlu değilim ve insanın iş hayatında mutlu olacağına asla inanmıyorum.

Ben zaten insanların 30-40 sene daha çalışacaklarını düşündükçe nasıl kafayı yemediklerini merak ediyorum. Ben düşündükçe delirecekmiş gibi hissediyorum.

ms brownstone

İş hayatı - tıpkı sosyal hayatımız gibi- mükemmel değil. Ama kendimizce en uygun şartları ayarlamaya bulmaya çalışıyoruz. Bu sebeple yakınan çevremde çokça insan var. Öncelikle insanın kendine karşı dürüst olması lazım. Örneğin entrika dediğiniz şey nedir? Gerçek anlamda entrikayı 27 senelik iş hayatımda bir defa gördüm. Bir iş arkadaşımın başına geldi; büyük bir sunum yapacakları günün öncesinde iş arkadaşı "seni ben evden alırım" diyor. Çocuğu evden almıyor (telefonla da oyalıyor) ve toplantıya geç kalmasına sebep oluyor. Kendisiyse erkenden ofise gelip çocuğun yerine sunumu yapıyor. Müthiş bir entrika. Bu kadar netine daha sonra rastlamadım. Bunun haricinde normal hayatta olandan daha fazla haksızlık, iki yüzlülük gördüğümü söyleyemem iş hayatında. Hayatta nasıl yaşayabilmek için mücadele ediyorsak, iş hayatında da öyle mücadele ediyoruz.
Düşün ki tipik Türk ailesinin biraz akraba çevresine baktığında hemen hepsinin bir miras kavgası (haksızlık, entrika), aldatma (öküzce davranışlar, iki yüzlülük), okulda yaşadığımız haksızlıklar bizi iş hayatına hazırlıyor. İş hayatı bundan farklı değil, sadece ana-baba korumasından faydalanamıyoruz.

SiyamkedisiZorro

iş hayatını hiç önemsemiyceğin bir noktaya gelene kadar yıpranıyosun, zamanla özel hayatınla iş hayatını tamamen ayırabilirsen aşırı muvaffak ve mutlu biri oluyosun. ayıramıyorsan ayrılıyosun, daha az paraya çok daha mutlu olacağın bir iş yapıyosun. bu yani, başka bir şey olduğu yok.

evde liyakat kalmamis

Bir yerden sonra alisiyorsun ve tum bu saydiklarini gormemeye basliyorsun. Ben 3. yilimin sonunda alistim. Bir de sen ve bu bahsettigin kisiler uzun sure ayni yerde calisinca yoneticiler de bir yerden sonra "gostermelik is yapan" tiyatrocular ve "gercek is yapan" calisanlar arasindaki farki gorebiliyorlar. Biraz sabirli olup kendi cizginin disina hic cikmaman gerek. Simdi is yerinde o kadar huzurluyum ki anlatamam.

siyah noktali film

kendi işini başlat.

(bkz: idris usta)

ssiradanbirigibi
1

mobil görünümden çık