-Bu daha çok klasik iç dökme konulu saçmasapan bir karalamadır belki ilerleyen dönemlerimde ne kadar ergenmişim diyip gülmem için bir hatıra maksadıyla. Bu yüzden bu gereksiz konuyu ciddiye almamanız tavsiyedir. Yaşama karşı anlamsızlık hissi duyanların olup olmadığını öğrenmek isterdim yine de.-


Şu an aslında çoğu gecenin aksine melankoliden uzağım nedense. İçimde sıkıntı yok, sadece bir süredir gerçekleşmekte olan anlamsızlık hali belki %99 a yaklaştı. Hayatın hiçbir anlamının olmadığını söylediklerinde hadi oradan derdim eskiden, meğer hayatın tek anlamı anlamsızlıkmış. Ergenlik meselesi de değil üstelik, sadece geçiş süreci bu tıpkı dinden çıkış gibi. Meğer hayatın hiçbir anlamı yokmuş. Bunu zaman içinde ve farkında olmadan idrak ettim. Bir şeyin anlamının olabilmesi için öncelikle kalıcı olması gerekir. Peki kalıcı olan nedir? Kalıcı kelimesi bile kalıcı değil. "işte anlam bu!" dediğimiz her şey ise bir tür zamansal ilüzyon. Bu ilüzyonların en güçlü üyeleri sevgi, aile, para ve syaşama isteği gibi ağır toplar. Sevgi, güzel bir şey. Aile, her şeyin temeli. Para, olmazsa olmaz. Yaşama isteği ise tüm bunların toplamı. Fakat evren 13.5 milyar yaşında. Ben ise geleceği merak ediyorum. Bugünden tam 666 milyar yıl sonrasını. Ya da 1 kattrilyon yıl sonrası? Evren yok olsa bile.. Evrenin yok olması düşünülemez, eğer düşünülüyorsa anlamdan hiç söz edilemez.

Atatürk gibi vatanı kurtarmak, İskender gibi diyar diyar fetih yapmak, Sokrates gibi kızılcık şerbeti içmek ya da Che gibi özgürlük için mücadele etmek... Tüm bunlar neydi, ne anlamı vardı? Değil 666 milyar yıl sonrasını, bir milyoncuk yıl sonra hatta 100 bin yıl sonra hatta 10 bin yıl sonra hatta biz öldükten sonra tüm bu dünya yaşamının ne tür bir anlamı kalacak? O sevginin sözde ebedi anlamı nerede, o paranın rahatlığı, o ailenin anlamı nerede olacak biz çürürken mezarda? Zamanda ileriye gidelim yine ve 1918 yılına gidelim. Nasıl ki -2 ve +2 mutlak değerce eşittir, 1918 ile 2118 de bizim için eşittir. 1918'de biz neredeydik? 2118'de olacağımız yerde, hiçlikte.

Ölüm yaşamdaki bütün anlam kargaşasını silip süpürüyor. Ölümün kendisi bile anlamını yitiriyor ölünce. Sokakta ayağımın dibinden geçip arabanın altına saklanan kedinin ta kendisi olabilirdim. Olmadım çünkü evrimsel aşamada o kedi olarak evrildi, ben değil hepsi. Karınca da olabilirdik. İnsan olduk, insan da bir hayvan türü. Diğerlerinden tek farkı gelişmiş bir tür olmaları. Bunun da gelişim süreci ve sebepleri ortada. Gelişmiş olmaları onlara özel ruh ve anlam olacağı anlamına gelmiyor. Bilinç yüzünden yaşamı anlamlandırma gereksinimi duyuluyor. Fakat genelgeçer evrensel bir anlamdan söz edilemez.

Hayatın anlamsız olması yaşamak için büyük bir motivasyon ve güç kaynağı bana göre. En büyük özgürlük aynı zamanda. Eğer hayatın sahiden bir anlamı olsaydı, o anlamı kuran varlığın sahnesinde oynanan birer kuklalar olurduk her şeyin çoktan belirlenmiş olduğu, böylelikle özgürlükten bahsedilemezdi. Ancak yaşamın bir anlamının olmaması, kişiyi kendi yaşamının kendi anlamını kurabilme özgürlüğü verir. Bu ise en kutlu özgürlüktür. Kendi yaşamının anlamını kuran kişi bu dünyada geçirdiği birkaç on yılı huşu içinde yaşar ve sahneden çekilir. Oyun bittiğinde, kendi anlamını oluşturmak yerine hazır satılan anlamları kabul eden ve onları ömrü boyunca savunan kişilerden hiçbir farkı kalmaz. Ancak oyun bitene kadar yaşamı değerlendirme üstünlüğü kendi yaşamının anlamını arayanların değil onu yaratanların elindedir. Anlamsız hayatta kendi anlamını yaratan insan anlama en yaklaşmış insan olabilir. Mesele tüm bu beylik sözlerin anlamsız, saçma ve komik olduklarının farkına varmak. Ancak öte yandan yaptığımız ettiğimiz neyin doğru düzgün elle tutulur bir anlamı var ki? İş, trafik, insan ilişkileri, siyaset, cinayet, kötülük, aşk... Vapurun etkisiyle deniz köpürür encrypted-tbn1.gstatic.com bu beyaz köpükleri gören balıklar hayranlıkla büyülenirler ve işte! derler. Demek ki köpük varmış. Denizde oluşan köpükler bir dakika geçmeden dağılır ve denizin kendisine karışır. Sadece bir ilüzyon olduğuna inanmak istemez yine de balıklar. Tıpkı hiçlik denizinde bir süreliğine gözüküp sonra yine hiçliğe karışan yaşam denen köpük gibi.

 

Bu konu açıldığında aklıma hep şu geliyor. :D

i0.kym-cdn.com

Naçizane görüşüm, hayat bir anlama sahip olmak zorunda değil. En başta sanki öyle olması gerekliymiş gibi düşündüğümüz için öyle olmadığını fark edince boşluğa düşüyoruz.

dissendium

@dissendium ingilizcem yok lütfen türkçeye çevirir misiniz
i0.kym-cdn.com

francescodellamorte

@francescodellamorte

ust kare: canim lutfen bizim oglani uyandir.

alt kare: hayat anlamsiz. yaptigin hic bir seyin onemi yok. hicligin ortasindaki kucuk bir kaya parcasi uzerinde yasayan, primatlar ailesi icindeki tek bir turun milyar tane kuzeni olan tekil bir bireyisin.

robokot

ben hayatımda bu kadar içten ve muazzam yazılmış çok az yazı okudum

kendimce çok özel bir cevabı size özelden gönderiyorum çünkü cevap çok özel sadece sizin okumanızı istiyorum

kaç yaşındasın bu şahane yazıyı kaç yaşında biri yazdı çok merak ediyorum sanki 80 yaşında biri yazmış sizinle ilgili her şeyi çok merak ediyorum

yazınızı kopyalayım arşivime aldım yıllar sonra da okumak için hele son paragraf muazzam anlatmaya kelimeler kifayetsiz kalır

sanırım ateistsin umarım öylesin

şu cümlelerine aşık oldum

Eğer hayatın sahiden bir anlamı olsaydı, o anlamı kuran varlığın sahnesinde oynanan birer kuklalar olurduk her şeyin çoktan belirlenmiş olduğu, böylelikle özgürlükten bahsedilemezdi. Ancak yaşamın bir anlamının olmaması, kişiyi kendi yaşamının kendi anlamını kurabilme özgürlüğü verir. Bu ise en kutlu özgürlüktür. Kendi yaşamının anlamını kuran kişi bu dünyada geçirdiği birkaç on yılı huşu içinde yaşar ve sahneden çekilir. Oyun bittiğinde, kendi anlamını oluşturmak yerine hazır satılan anlamları kabul eden ve onları ömrü boyunca savunan kişilerden hiçbir farkı kalmaz. Ancak oyun bitene kadar yaşamı değerlendirme üstünlüğü kendi yaşamının anlamını arayanların değil onu yaratanların elindedir. Anlamsız hayatta kendi anlamını yaratan insan anlama en yaklaşmış insan olabilir.

benimde hislerime tercüman oldun

yaşamın bir anlamı hem var hem yok yaratmazsak anlamı yok yaratırsak anlamı var her şey bizim isteğimize bağlı

iyi ki varsın seni seviyorum

francescodellamorte

@robokot çeviri için çok teşekkürler

francescodellamorte

ust kare: canim lutfen bizim oglani uyandir.

alt kare: hayat anlamsiz. yaptigin hic bir seyin onemi yok. hicligin ortasindaki kucuk bir kaya parcasi uzerinde yasayan, milyar tane kuzeni olan primatlar ailesi icindeki tek bir turun tekil bir bireyisin.

ben bu yazılanlara katılmıyorum ateist olduğum halde öldükten sonra hiçlik olacağımı bildiğim halde cennete cehenneme tanrıya dinlere cinlere şeytana meleğe peygambelerle kıyamete ruha ölümden sonra dirilmeye inanmadığım halde yinede hayat anlamlı çok anlamlı hayata anlamı biz katmalıyız

Nazım Hikmet – Yaşamak Seni Sevmek Gibi
Meydan yerinde kampana vurdu.
Nerdeyse koğuşların kapıları kapanır.
Bu sefer hapislik uzun sürdü biraz:
8 yıl…

Yaşamak ümitli bir iştir, sevgilim.
Yaşamak: Seni sevmek gibi ciddi bir iştir.

YAŞAMAYA DAİR
(1)

YASAMAK SAKAYA GELMEZ,
BÜYÜK BİR CİDDİYETLE YASAYACAKSIN
BİR SİNCAP GİBİ MESELA,
YANI, YASAMIN DIŞINDA VE ÖTESİNDE HİÇBİR ŞEY BEKLEMEDEN
YANI, BÜTÜN İŞİN GÜCÜN YASAMAK OLACAK.

YAŞAMAYI CİDDİYE ALACAKSIN,
YANI, O DERECEDE, ÖYLESİNE Kİ,
MESELA, KOLLARIN BAĞLI ARKADAN, SIRTIN DUVARDA,
YAHUT, KOCAMAN GÖZLÜKLERİN,
BEYAZ GÖMLEĞİNLE BİR LABORATUARDA
İNSANLAR İÇİN ÖLEBİLECEKSİN,
HEM DE YÜZÜNÜ BİLE GÖRMEDİĞİN İNSANLAR İÇİN,
HEM DE HİÇ KİMSE SENİ BUNA ZORLAMAMIŞKEN,
HEM DE EN GÜZEL,
EN GERÇEK ŞEYİN YASAMAK OLDUĞUNU BİLDİĞİN HALDE.

YANI, ÖYLESİNE CİDDİYE ALACAKSIN Kİ YASAMAYI,
YETMİŞİNDE BİLE, MESELA, ZEYTİN DİKECEKSİN,
HEM DE ÖYLE ÇOCUKLARA FALAN KALIR DİYE DEĞİL,
ÖLMEKTEN KORKTUĞUN HALDE ÖLÜME İNANMADIĞIN İÇİN,
YASAMAK, YANİ AĞIR BASTIĞINDAN.
1947
(2)

DİYELİM Kİ, AĞIR AMELİYATLIK HASTAYIZ,
YANI, BEYAZ MASADAN
BİR DAHA KALKMAMAK İHTİMALİ DE VAR
DUYMAMAK MÜMKÜN DEĞİLSE DE BİRAZ ERKEN GİTMENİN KEDERİNİ
BİZ YİNE DE GÜLECEĞİZ ANLATMAN BEKTAŞİ FIKRASINA,
HAVA YAĞMURLU MU, DİYE BAKACAĞIZ PENCEREDEN,
YAHUT DA YİNE SABIRSIZLIKLA BEKLEYECEĞİZ
EN SON AJANS HABERLERİNİ.

DİYELİM Kİ, DÖVÜŞÜLMEYE DEĞER BİR ŞEYLER İÇİN,
DİYELİM Kİ, CEPHEDEYİZ.
DAHA ORDA İLK HÜCUMDA, DAHA O GÜN
YÜZÜKOYUN KAPAKLANIP ÖLMEK DE MÜMKÜN.
TUHAF BİR HINÇLA BİLECEĞİZ BUNU,
FAKAT YİNE DE ÇILDIRASIYA MERAK EDECEĞİZ
BELKİ YILLARCA SÜRECEK OLAN SAVASIN SONUNU

DİYELİM Kİ, HAPİSTEYİZ,
YASIMIZ DA ELLİYE YAKIN,
DAHA DA ON SEKİZ SENE OLSUN AÇILMASINA DEMİR KAPININ.
YİNE DE DIŞARIYLA BERABER YASAYACAĞIZ,
İNSANLARI, HAYVANLARI, KAVGASI VE RÜZGARIYLA
YANI, DUVARIN ARKASINDAKİ DIŞARIYLA.

YANİ, NASIL VE NERDE OLURSAK OLALIM
HİÇ ÖLÜNMEYECEKMİŞ GİBİ YAŞANACAK...
1948

(3)

BU DÜNYA SOĞUYACAK,
YILDIZLARIN ARASINDA BİR YILDIZ,
HEM DE EN UFACIKLARINDAN,
MAVİ KADİFEDE BİR YILDIZ ZERRESİ YANI,
YANI, BU KOSKOCAMAN DÜNYAMIZ.

BU DÜNYA SOĞUYACAK GÜNÜN BİRİNDE,
HATTA BİR BUZ YIĞINI
YAHUT ÖLÜ BİR BULUT GİBİ DE DEĞİL,
BOŞ BİR CEVİZ GİBİ YUVARLANACAK
ZİFİRİ KARANLIKTA UÇSUZ BUCAKSIZ.

ŞİMDİDEN ÇEKİLECEK ACISI BUNUN,
DUYULACAK MAHZUNLUĞU ŞİMDİDEN.
BÖYLESİNE SEVİLECEK BU DÜNYA
"YAŞADIM" DİYEBİLMEN İÇİN...

ŞUBAT 1948

NAZIM HİKMET

francescodellamorte

Bir dönem öyle geçiyor, daha sonra bahsettiğin anlamsızlığın bütünüyle kendisi anlamsızlaşmaya başlıyor; dolayısıyla kafaya takmamaya başlıyorsun çünkü hiçbir yere varmadığını görüyorsun. Hayat bir şekilde devam ediyor, işine gücüne bakıyorsun, alışıyorsun eninde sonunda.

fırt
1

mobil görünümden çık