Sorum şudur, benim çocuklarım ortaokulda ve sınıflar seviye tespit sınavı denen yaklaşık 90 dakika süren bir sınavla belirleniyor. Kızım başarı grafiği en yüksek sınıfta 5. sınıfta bu yıl. Oğlum da akademik olarak en düşük sınıfa yerleşti. 6. sınıf. Bu ne derece sağlıklı bir eğitim modelidir sizce? Bu konudaki fikirlerinizi alabilir miyim? Bu arada sınavda elbette ki görsel sanatlar ve müzik vb. gibi derslerdeki başarı olculemiyor ki benim çok önemsediğim dersler bunlar.
Bu sistemin artıları eksileri nelerdir? Teşekkürler.
ideal (ya da en azından ideale yakın) bir sistemde çok zararlı fakat türkiye'deki sistemde faydalı bir yöntem. ülkemizde ortaokul ve lise eğitimi tamamen sınava endeksli. vakıf okulu olmayan hiç bir okul "okul kültürü"nden bahsedemez mesela. lgs, tyt/ayt başarılarından bahsedebilir. müfredat kaygısı olan okullar da dershanelerin resim-müzik-beden dersleri eklenmiş hali. hatta bir çok vakıf okulu da böyle. 1931'de kurulan TED koleji bile seviye sınıfı yapıyor. yapmak zorunda. hatta TED koleji müdür yardımcılarının birinden bizzat duyduğum bir cümle: "biz ilk 2-3 sınıftan başarı, diğerlerinden para alırız." şirket ve şahıs okullarının tamamında durum budur. ne kadar inkar edilse de..
yani öğretimin birinci hedefi sınav başarısı olduğu için bu yöntem türkiye için en iyi sonuç verebileni. tabi bunu ciddiyetle uygulamak kaydıyla. öğrencilerin yıl içindeki başarı grafiğine okulun hemen tepki verebilmesi gerekir. sınıf değişiklikleri falan iyi takip edilmelidir.
15 yıllık dershane ve kolej öğretmeni olarak (hiç içime sinmese de mevcut şartlarda) görüşüm böyle. anladığım kadarıyla siz bu durumdan memnun değilsiniz. muhtemelen oğlunuzun en düşük sınıfta olmasından dolayı. (düşük sınıf velilerinden başka sorgulayan veli olmuyor sistemi) çocuklarınızı yabancı vakıflardan birine gönderebilirsiniz. onların sınav ve müfredat kaygısı olmadığı (sınav başarıları yoktur demek değil bu) için bu tür uygulamalara gerek duymuyorlar.
Aslında olması gereken. Dersanalerde vs okurdu. Üst seviye sınıflarda daha ayrıntılı işlenir. Konular hızlı heçilip alıştırma ve testlere ağırlık verilir. Düşük sınıflarda daha basit işlenir. Zeki öprenci düşük seviyeliler anlayana kadar sıkılır körelir. Düşük öğrenci konuyu anlamamışken diğerlerinin çözdüğü testlerde zorlanır
Ama malesef türkiyede uygulanmıyor. Hrrkes çocuğunu dahi sanıyor. Düşük sınıfı kabullenmiyor. Hem çocuğuna hem başkalarının çocuğuna haksızlık ediyor
kafası çalışan ve derslere ilgi gösteren çocuklar kesinlikle ayrı eğitilmeli. Hatta kız erkek ayrımı bile yapılmalı ama biz bunu hep dini açıdan değerlendiriyoruz.
Brans ogretmeniyim. Sinifta eger seviye cok karisiksa yani hem cabuk kavrayan, caliskan basarili cocuklarla akademik anlamda geri ve daha yavas anlayan cocuklar varsa ders islemek zor oluyor. Yani sen dersi orta seviyeye gore adapte ediyosun, hizli anlayanlar her seyi bitirmis oluyo,canlari sıkılıyo cunku materyal onlari zorlamiyo. E geride kalanlar icin ise durum daha zor, plana uygun gitmek zorunda oldugun icin cok ayrintiya giremeyebiliyosun. Yani dusuk seviyedeki öğrenciler derste kaybolmus oluyor ve daha zeki ogrencilere de cok da hitap etmemis oluyosun
O yuzden biz calistigimiz okulda etut sistemi uygulayip, akademik destek veriyoruz. Bu her yerde olacak bir sey degil o yuzden kolayi da sinifi ayirmak. Psikolojik olarak kotu etkilenebilirler evet ama bunun kendileri icin yararli oldugunu kavratmak gerekiyor.
Dışardan veli olarak ayrımcılık gibi görünüyor olabilir ama isin icindeyken farkli seviyeleri bir sınıfta öğretmek cidden zor. Cocuklarin hepsine ulasamiyosun. Ama iyi bi planlama, destek ogretmenler ve ideal tarzda ogrencilerle ayni sınıfta ogretmek de mumkun tabi.
Başarı grupları sistemi mevcut eğitim sistemimizde yapılabilecek en iyi şey. benzer öğrenme seviyesindeki öğrencilerin bir arada olması hem birbirlerini ateşlemeleri hem de eğitimi engelleyecek öğrencilerin sınıfta bulunmasına engel olur ve başarıyı artırır. şu anda devlet okullarında bu sistemi uygulamak yasak ve bu olay başarıyı ciddi anlamda düşürüyor. Oğlunuz için de başarısızlık sebeplerini iyi belirleyin. herkes mühendis ya da doktor olmak zorunda değil yeteneği belki spora belki müziğe belki de doğayla ilgilenmeye uygundur. farklı bir şeye yönlendirebilirsiniz.
Proje sınıfta da derse girdim, normal sınıflarda da derse girdim. Bu tamamen öğrencinin ilgisi ve aile baskısıyla alakalı. Proje sınıfındaki öğrencilerim iyilerdi seviye olarak; ama içlerinden sadece 2 tanesi çok parlaktı. Biri öğretmen çocuğuydu ve üstün zekalıydı, diğeri ise çok çalışkandı. Diğerleri aile zoruyla ders çalışan veya özel ders takviyesi alan öğrencilerdi. Diğer normal veya kötü diyebileceğim sınıf ise, kimisinin ilgisi olmasına rağmen zeka seviyesi normal veya altında olduğu için ve de en önemlisi ezbere dayalı öğrenme yaptığı için başarısızdı.Aile zannediyor ki, çocuk bütün gün kitaptan ve defterden çalışıyor, süper notlar alacak.Sonra bize gelip hocam bizim çocuk sınavda yapamıyor. Ben de veliye, ya iyi hoş da çocuk çalışıyor ama boş çalışıyor, kimi öğrenci yarım saat bakıyor ama dersi derste anladığı için bir de mantığını kavradığı için yapıyor. Diğer öğrenci derste kim bilir kaçıncı hayallere dalıyor.Evde de okusa da anlamıyor veya boş bakıyor kitaba ezber yaparak. En önemli sebebi bir de ailelerin ödevleri yapıyor olması. Sınıf artı puan alsınlar diye. Bir de şuna da katılmıyorum, her iyi sınıfta olan öğrenci çok parlak, her kötü sınıfta olan çocuk da kötü öğrenci diye. Bazen kötü sınıftaki çocuk iyi sınıftaki çocuktan çok daha iyi olabiliyor.