Ryan Reynold’s “Deadpool 2” is set to take the No. 1 box office crown from “Avengers: Infinity War” this weekend.
"ryan reynold'ın deadpool'u bu hafta box office'te 1 numaralı tahtı avengers'tan aldı." gibi bir anlamı var sanırım. "is" olduğu için fiil cümlesi değil. "set to take" ne oluyor burada o zaman? fiil değil sanırım.
"The third R-rated superhero film from Fox took in $53.3 million Friday"
"fox'un 3-R verilmiş super kahraman filmi cüma günü 51 milyon dolar kazandı." diye anladım. "took"tan sonra neden "in" var? phrasel verb sandım sözlükteler bulamadım. friday'den önde neden preposition yok?
"Europe struggles to find united front over US president"
bu cümleyi hiç anlamadım. ne diyor? avrupa bir şey bulmaya çalışıyormuş ama devamı yok.
Set to take - almaya hazırlanıyor
Took in - phrasal verb
Friday'den once this/last gelmemesinin sebebi haber başlığı olması.
United - birlik
ABD başkanına karşı birlik(Kudüs olayına karşı söz birliği sanırım) kurmakta zorlanıyorlarmis.
"is setting to take" olması gerekmez miydi? -ing olmadığı için isim cümlesi diye düşünmüştüm.
front over çok kullanılan bir edat mı? anlamını bilmediğim için bir çok yere baktım bulamadım. google'a yazınca bile front cover'ı öneriyor.
bu tarz ufak ayrıntılar okumayı çok zorlaştırıyor. gerçi şu an okuduğum şeyler seviyemin üstünde ama zorlamadan ilerlenmiyor.
front over degil, united front. yani birlesik cephe. avrupa amerikan baskanina karsi birlesik bir cephe bulmakta zorlaniyor.
set = ready
front over değil, united front diye düşünmeniz gerek. Front da cephe demek. (Misal “batı cephesinde yeni bir şey yok” romanını biliyorsunuzdur, ingilizce ismi “all quiet on the Western front”tur.)
çok teşekkürler hepinize. şu an daha net anladım. bu sorunları çözmek için ne yapmam gerek? her gün bir şeyler okuyorum ama böyle seviyemin üstüne çıkınca işkence gibi oluyor. 1000 defa okusam "united front over" bölümünü anlamazdım açıklamasanız.
ya da set=ready olarak düşününce daha anlamlı oldu. yoksa aynı anlama geldiğini bilmiyordum.
grammar vs. de çalışıyorum ama böyle asıl okumam gereken metinlerde çok zorlanıyorum. basit romanları rahatlıkla anlıyorum ama her gün 1 tane the guardian haberi okuyayım diyorum hiçbir şey anlamıyorum. bu sorularıma göre sizce nerelere yoğunlaşmam gerek?
Sözlüğü yeterince iyi kullanmıyorsun bence. Sözlüğe daha dikkatli bak. Daha fazla vakit harca. Konsantre ol sözlükteki farklı anlamlara. United front’u nasıl anlamadın mesela? United birleşik (abd gibi) front da cephe. İkisini yan yana getirince oluyor sana birleşik cephe. Take in phrasal (phrasel değil) verb mü demişsin sonra da değil bulamadım demişsin. Take maddesini yeterince incelediğinden emin misin? Ya da yetersiz bir sözlük kullanıyorsun.
evet kelime öğrenme konusunda ciddi sıkıntılarım var. front'u ön olarak biliyordum. front ve over kelimelerinin birlikte kullanılması garip gelmişti. başka anlamda kullanılmış demek.
aslında onunla da ilgili bir soru açacaktım. kelime çalışıyorum ama verimli çalışamıyorum sanırım.
bir de çok fazla kelime var. bunları okuma/konuşma/yazma'de verimli kullanabilmek için ne yapmam gerek? phrasal kelimesinin anlamını biliyorum. okurken ne demek istediğini anlarım ama gördüğün gibi phrasel yazabiliyorum. kelimeyi şöyle çalışıyorum. her gün 10 tane kök seçiyorum. develop kelimesi mesela. bu kelimenin sıfat, fiil, isim hallerini öğrenmeye çalışıyorum. böylece günde 30 kelime öğrenebilmeyi umuyorum. ama çok yavaş ilerliyorum sanırım. ve çok fazla kelime var öğrenilmesi gereken. amacım 1 yıl içinde rahatlıkla the guardian falan okuyabilmek. ingilizceyi halledip okumam gereken kitaplar vs. var çünkü.
her gün mutlaka 1-2 saat bir şeyler okuyorum yazdan beri. sıfırdan iyi yol kat ettim. ama bu sefer yazarken hata yapıyorum gördüğün gibi. :/
Bence sen biraz acele ediyorsun. Her şey hemen olmuyor. Biraz zamana bırak. O arada da bol bol oku. Dil hemen öğrenilebilen bir şey değil.
Sıfırdan başladıysan 1 yılda rahatça the guardian okuman biraz zor bir iş. Çıtayı biraz düşür istersen :)
@i've been neden ağır mı seviyesi? hazırlık öğrencileri eylül'de başlayıp mayıs, haziran gibi dersleri bitiriyorlar. 1 yılda the guardian okuyabilecek seviyelere gelmiyorlar mı? yanılıyor muyum?
Bir mucize söz konusu değilse, gelmiyorlar.