26 ekim 1924'de kazım karabekir, 30 kasım 1924'de de ali fuad paşa ordu müfettişliğinden istifa ediyorlar.

kazım karabekir 1. ordu müfettişiydi, ali fuad paşa da 2. ordu müfettişiydi. bunlar aynı zamanda da mebus.

mustafa kemal nutuk'da bu istifaları komplo olarak değerlendiriyor ve bertaraf edildiğini söylüyor.

bu paşaların istifa etmekteki amaçları neydi?

 

konuyu bilmiyorum ama okumak istediğim bir kitap var. kazım karabekir-istiklal harbimiz. nutuk'a alternatif bir kitap. ikisini de okumadım okumayı düşünüyorum. belki kitapta bahsediliyordur.

black mamba

Amaçları siyaset yapmaktı. Ve bu tercihi onlara Atatürk sunmuştu: ya askerlik ya siyaset. Öncesinde askerlik aynı zamanda siyaset yapmaya engel değildi.

runagain

cumhuriyetin ilanindan sonra saltanatin ve hilafetin kaldirilmasi ile kurtulus savasi veren komutanlarin bir kismi, bu durumdan rahatsiz oldular. bunlarin arasinda adlarini saydiklariniz da vardi.

ellerindeki silahli gucu de kullanarak, cumhuriyetin niteligini degistirmeyi dusunuyorlardi. yani, eskiye donusu, saltanati ve halifeligi istiyorlardi.

elinde silahli guc olan bu komutanlarin, bu gucu kullanmasinin onune gecmek icin, ortaya konan bir plandir yapilan.

bu komutanlara "ya asker ya milletvekili" olun denmistir. onlar da meclisi secmisler, asker uniformalarini cikartmislardir.

cumhuriyetin ilani, saltanatin bitirilmesi, hilafetin kaldirilmasi gibi devrimlerin, kolaylıkla gerceklestirildigi dusunulmektedir. ancak bu cok yanlis bir dusuncedir.

devrimlerin her biri, binbir gucluk, tartisma, siyasi manevra ve guc ile gerceklestirilmistir.

o yuzden hepsine kanimizin son damlasina kadar sahip cikmamiz gerekir.





29 Ekim 1923’de cumhuriyet ilan edilmiş ve 3 Mart 1924’de halifelik kaldırılmıştır.
Bu devrimlerden sonra Kurtuluş Savaşı’nın başlangıcından itibaren Atatürk’ün yanında olan lider kadrosunda görüş ayrılıkları ortaya çıkmıştır. Komutanlar krizi, 1. Ordu
müfettişi Kazım Karabekir’in 26 Ekim 1924’de; 2. Ordu müfettişi Ali Fuat Cebesoy’un 30 Ekimde bu görevlerinden istifa ederek meclise gelmeleri ile başlar.
Ozaman komutanlar milletvekili olabiliyorlardı. İsmet İnönü’ye göre “aynı zamanda mebus olan kolordu komutanlarının ve ordu müfettişlerinin istedikleri zaman meclise gelip politika yapmak, istedikleri zaman ordunun başına geçerek kumandanlık etmek gibi bir vaziyette bulunmalarının çok tehlikeli bir tatbikat gösterdiği ortaya çıkmıştı.”
İki komutanın istifası üzerine Atatürk bir komplo karşısında bulunduğunu anlamaktan “bir saniye bile şüphe etmez.”
Atatürk olayları Nutuk’ta şöyle anlatmaktadır:
"Rauf Bey, Karabekir Paşa, Ali
Fuat Paşa ve diğerleri arasında bir
düzen düşünülmüştür. Bu komutanlar
ordularında kendi görüşlerine göre bir yıl çalışmışlardır. Bir yıl içerisinde cumhuriyetin ilanı, hilafetin kaldırılması gibi işler ortak düzen sahiplerini birbirlerine daha da yaklaştırarak birlikte hareket etmelerine yol açmış, işe politikadan başlayacaklardı. Bunun için uygun fırsat bekliyorlardı. Rauf Bey ve benzerleri İkinci Grup aracılığı ile milleti aleyhimize kışkırtmak için
çalışma fırsatı buldular. Memleket içinde gizli gizli teşkilatlanmaya başladılar. Hakkari bölgesinde Nasturi isyanını bastırmaya çalıştığımız bir sırada İngiltere bir nota verdi. Harp ihtimalini göze aldık. İşte sözünü ettiğim kimseler bu sıkıntılı
günlerde ve bir yabancı devletin bize hücum edebileceği bir zamanda kendilerinin de bize saldırarak hedeflerine kolayca varabilecekleri hayaline kapıldılar. Ordularını
başsız bırakıp politika alanına koştular."

for the record

@for the record

yılların kazım karabekir paşası da hilafet ve saltanat yanlısı çıktı ha? imkan bulsa gazi paşayı devirecekti yani? mecliste mebus, kışlada general. her daim elinde bir ordu var. karabekir paşanın aklına giren kimdi acaba?

2 kişi cvp yazmıştı sonraki yazan vatandaş çok güzel bilgiler verdi ama sonradan silmiş cvbı. çok alındım silmesine.

caletti

daha açık yazayım...

atatürk'ün amacı; milli mücadelede beraber olup, daha sonra devrimlere karşı duran ve aynı zamanda orduda ve halk nezdinde itibarı olan eski arkadaşlarını elimine etmekti.

"demokrasi var, söyleyeceğinizi gelin tbmm'de söyleyin. hem askerlik hem siyaset olmaz. ikisinden birinden vazgeçin" dedi. onlar da gerçekten siyasi mücadele yapabileceklerini sanarak istifa ettiler. yapamadılar.

bence iyi ki de yapamadılar ama atatürk'ün eski silah arkadaşlarını ve halkı ikna edebilmesini isterdim. keşke devrimler ortak akıl ve kararla yapılsa ve uygulansaydı. ama o zaman "devrim" olmazdı tabii ki...

komünistler ve masonlar da aynı şekilde "memlekette demokrasi var, örgütlenin, serbestçe faaliyette bulunun" diye teşvik edildi. ve sonra hepsi bastırıldı.

açıkçası atatürk'ü seviyorum. kendimi de atatürkçü sayarım ama, bazı konulardaki hareket tarzları keşke daha farklı olsaydı diyorum bazen. bazen toplumun şu günlerdeki halini görünce "az bile yapmış" diyorum.

atatürk'ün "komplo" demesinin sebebi, bu arkadaşlarının tıpkı fevzi çakmak gibi hareket etmelerini beklerken, onların kendisine karşı durmak için askerliği bırakıp kendisine rakip olmaları. halbuki yine görevlerinde kalsalar ama hiçbir şeye karışmasalar sorun olmayacaktı.

runagain

Devrimler ağır geldi onlara. Akşama bu yazımı editleyip uzun bir yazı yazıcam.

gozu acik sevisen yahudi

Ali Fuat Paşa Atatürk'ün çocuklu arkadaşıdır, askeri okul dönemlerinde yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen hatta babasının Atatürk'e çok kez iyiliğinin dokunduğu bir arkadaşı. Atatürk'ün sofra muhabbetleri alışkanlığı kazandığı hatta başlangıcı Ali Fuat'ın ailesidir diyebiliriz. Hatta bir dönem kendini şiire fazla kaptırdığında kendisini uyarıp çeki düzen vermesini isteyen insan da İsmet Fazıl Paşa'nın yakınen arkadaşıdır. Velhasıl kelam Kurtuluş Savaşı hatta büyükelçilik görevinin sonrasında meclise girene kadar araları yine iyidir, yapılan devrimler Atatürk'ün çevresinde olan çokça ismi rahatsız etmiştir. Bunlardan birisi Ali Fuat'dı. Kazım Karabekir, Rauf Orbay, Refet Bele diye uzar gider liste. Bu isimler Atatürk'ün savaş sonrası yapacağı devrimleri biliyordu hatta bir konuşmada Refet Bele "Bizi bu beladan (işgal) ancak bir isim kurtarır, siz sonrasında biz o isimden nasıl kurtuluruz." diyerek cephesini çok önceden belli etmiştir. Keza Rauf Orbay'da İzmir Suikastinden haberdar olmasına rağmen suikaste karışmamayı fakat bildiği halde de söylememeyi tercih ederek yurtdışına kaçmıştır. Ali Fuat'ın bizzati yazdığı Mektep Arkadaşım Atatürk kitabı da zaten dostluklarının bittiği yere kadardır sonrasını anlatmaz. İzmir Suikasti davasından yargılamıştır Kılıç Ali'nin dediğine göre Atatürk çokça ismi ne halt ettiklerini bildiği halde affetmiştir. Bunların arasında Cebesoy'un olduğu da iddaa ediliyor fakat çok sevsede sıra arkadaşı Ayı lakaplı birisi vardı adını unuttum onun idamı gerçekleşmiştir ve Atatürk'ün bundan dolayı çok üzüldüğünü vurgulamıştı Ali.

Keza Kazım Karabekir'de aynı olaylar çerçevesinde gelişen sürecin ürünüdür. Detaylı bilgiler için biraz eski okuduklarımı kurcalayıp çizdiğim yerleri yazmam gerekiyor, taşınma arefesinde olduğum için hatırladığım kısımları yazdım. Eğer bir okuma yapmak istersen. Falih Rıfkı'nın Çankaya ve Zeytindağı, Mektep Arkadaşım Atatürk- Cebesoy, Kılıç Ali'nin Hatıraları- İş bankası kitaplarına göz atabilirsin.

gozu acik sevisen yahudi

eksisozluk.com

son bölüm

Jimmy McNulty
1

mobil görünümden çık