şimdi artık hala 90ların yerli yabancı popunu dinliyorum ama güncel pop ve rock dinleyemiyorum, midem kaldırmıyor.
bunun yanında artık eskilerin sanat müziği hatta fantezi-arabesk türüne ilgi duymaya başladım ağır amcalar gibi
kendimi bildim bileli radio hits dinlemeye devam ediyorum.
lise zamanı ağır sago dinlerdim. artık kafam almıyor mesela.
metal dinlemeyi bıraktım.
çocuklukta burhan çaçan'la başlayıp ergenlikte haluk levent'e, metallica'ya, 20'lerde eski rock efsaneleri, saykodelikler derken pink floyd'a, bugünlerde ise Sia'ya doğru evrilmiş bir yanar dönerim. allah belamı versin arada ceza filan bile dinledim.
Çocukluk dönemi = Türkçe pop
Lise 1 = Gothic metal
Lise 2-Lise4 = Yerli/Yabancı rock
Üniversite 1 = Rap
Üniversite 2 - Üniversite 4 = İndie/Alternatif
After graduation = Elektronik, üçüncü yeniler
Yaş ilerledikçe müzik zevkim değişmemiş resmen evrim geçirmiş.
kronolojik açıdan şöyle olurdu sanırım:
80'ler yabancı pop>
90'lar yabancı/türkçe pop>
90/00 yabancı/türkçe rock>
geniş spektrumda metal>
geniş spektrumda rock>
geniş spektrumda alternatif rock>
geniş spektrumda alternatif rock/elektronik
tüm bu süreçte tsm ve en baştan beri dinlediğim türlerden temel şarkıları hep dinledim, dinliyorum; her dönemden 10-20 tane çok sevdiğim şarkı vardır ancak genel ağırlık böyleydi.
son yıllarda arabesk ve türkçe pop hariç her şeyi dinlemeye çalışıyorum. şu sıralar geniş spektrumda elektronik müzik ve türkçe underground rap'e kaydım mesela, etrafımda dinleyenler sebebiyle. çalma listemde 900 civarı şarkı var ama çoğunu çok uzun zamandır dinlediğim için biraz sıkıldım, böyle ara ara yeni şeyler dinleyip ilişkimizi canlı tutmaya çalışıyorum, aynı zamanda aileye yeni üyeler katmış oluyorum.
@uzdeniz burhan çeçenden pink floyda uzanan yolculuğun takdire şayan :D
biyografi kitabı ismi gibi oldu
Metal muzik turevleri dinlerdim yas ilerledikce elektronik muzige techno'ya dogru gectim. EDM dinliyorum full birkac yildir. Yerine gore de pop.
Degismeyen tek sey; hicbir turden yerli muzik hicbir donem dinlemedim, boyle devam ediyor.
30E
He arada klasik de dinlerim, gider canli dinlerim sezonda arada.
Gençliğim heavy metal dinlemekle ve çalmakla geçti. Zaman içinde kafa kaldırmamaya ve müzikal olarak çok da değerli görmemeye başladım. Zamanla yumuşadı şimdilerde alternatif metal, funk, progressive, indie rock vs dinliyorum.
Dönem dönem flamenco bile dinlemişliğim var gerçi. Her şeyi dinlerim salaklar için pop müzik hariç.
Lisede country dinlemeye başladım, sene 2002. Hala dinlerim, çok seviyorum. Son 3-4 senelerde blues da dinliyorum. Ama country dinlemeyi hiç bırakmadım.
Lise öncesi belirgin bir müzik zevkim yoktu.
orta ve lisede post punk / funky dinlerdim. sonra ne olduysa melodic death ve doom metale kaydım. sonra afro funk, mellow jazz, techno, deep house falan oldu. bunların hepsini dinler oldum.
ufuk ercan ve burak kut ile baslayip, baris manco - hakan kursun - jimi Hendrix - king crimson - Guthrie govan diye devam etti. aralara cazlar, blueslar, turkuler, klasikler, popiler de serpisti.
hiç değişmedi, ama biraz yumuşadı. eskiden dinlediğim janrlara çok sadıktım, şimdi benzer janrlara biraz toleranslıyım. eskiye dönük spektrumu genişletiyorum.
selam olsun yirmi senedir aynı şarkıları dinleyenlere. o/
Çok değişmedi. Yalnızca biraz daha yumuşadı +1
folklör öğretmenim sayesinde türküleri sevdim. çerkes, rumeli, karadeniz... her türlü türküyü dinler oldum. amelie filmi yan tiersen sevdirdi metalica dinledim özellikle therion çok sevdim de ama yoruyor bence. caz ve arada musiki dinliyorum. dinlendiriyor. klasik müzik de güzel.
Akustik
İlkokulda ve ortaokulun başlarında Teoman, Ogün Sanlısoy falan dinliyordum.
Ortaokulda türkçe rap dinlemeye başladım.
Ortaokulun sonlarına doğru hafiften Pentagram ile Heavy Metal dinlemeye başladım.
Lisenin başlarında Linkin Park ve Evanescence dinliyordum (çünkü neden? çünkü hoşlandığım kız bunları seviyordu. Ayrıca biraz aptal bir insanım, onun da etkisi var -bu müzikleri dinlememde değil, hala ara ara dinliyorum, böyle bir sebeple keyif almadığım halde dinlemem aptalca).
Yine lisede black metal dinledim. Motörhead dinledim deli gibi. Megadeth - Metallica tartışmalarında azılı bir Megadeth taraftarıydım (mazlumun yanında yer aldım hep). Sonra öğrendim ki Dave eski Dave değilmiş, çok değişmiş. Götüm dedim, Metallica'ya yanladım.
Rehberlik hocam vardı (çok güzel kadındı ya hu, neohippiydi, turuncu saçlar, çiçekli elbiseler, takılar falan :/) odasına giderdim sık sık, ben ona rotting christ dinletirdim, o bana pink floyd'un welcome to the machine'ini dinletmişti de burun kıvırmıştım.
Sonra hoşlanmadığım bir kız bana Pantera dinletmişti, cemetery gates'i sevmiştim, this love'ı sevmemiştim (hala sevmem) Pantera maceram orada son bulmuştu.
Bu arada megadeth dinlemeye son sınıfa kadar falan devam ettim ben.
Tool'un şans eseri (abimin mp3 playerında denk gelmişti) tek bir şarkısını (sober) dinlemiştim, çok sevmiştim. Sonra Schism'i açtım youtube'dan, bu neymiş yae, bu ne biçim vokal, rap gibi, meh deyip tool maceramı birkaç yıl sonra başlatmak üzere orada sonlandırmıştım (iyi bok yemiştim).
Üniversite Pink Floyd, Pearl Jam, Alice In Chains, Camel, Neil Young, Tool, A Perfect Circle, Pain of Salvation, Rage Against The Machine, King Crimson, Van der Graaf Generator, Jimi Hendrix, Led Zeppelin, Dream Theater, Iron Maiden, Rush ağırlıklı geçti. En çok Tool, Pink Floyd, Neil Young, Pain of Salvation, Camel, Rush, Pearl Jam ve Alice in Chains dinledim.
Şimdilerde ise Buckethead dinliyorum sanırım en çok.
Müzik zevkim daha çok progressive'e kaydı diyebilirim, bir parça da yumuşadı ve farklı türlere de açığım artık. Eskisi gibi müzik yobazı değilim.
Edit: Bir utanç vesikası olarak diyebilirim ki ilkokula gitmeden önce İbrahim Erkal dinliyordum.
Edit 2: Lisede bir ara manyak gibi Draconian da dinlemiştim. Bir de çok güzel bir İtalyan Metal grubu keşfetmiştim, adamların ilk albümü 96'da çıkmış bir de şimdi kontrol ettim 2011'de albüm çıkarmışlar. Bu grup da benim için gurur vesikasıdır, çok az bilinir.
diğerleri artsa da azalsa da, bırakıp başlasam da the cranberries hiç değişmedi.
ergenken metalciydim. burzum'dan tut metallica'ya kadar geniş bir yelpazede severek dinlerdim. geçen zaman içerisinde biraz daha yumuşadım ve ağırlıklı olarak elektroniğe kaydım. synth-pop, ebm, antin kuntin efektli müzikler falan.
rammstein dinlemeye 12 yaşında başlamıştım. 11 yıldır değişmeyen ve değişmeyeceğinden emin olduğum tek tutkum neue deutsche härte. farklı dönemlerde farklı tarzlara ağırlık verdiğim, farklı tarzlardan hoşlandığım olmuştur ama NDH (veya genel olarak alman elektronik müziği) her zaman ayrıdır benim için. alman olmayanlardan nitzer ebb'i ekleyebilirim. onun dışında eisbrecher, megaherz, rammstein, stahlmann, eisenfunk, die krupps, die toten hosen vs. bunları hayatımın sonuna kadar aynı sıklıkla olmasa bile daima dinleyeceğimden ve aynı tadı alacağımdan eminim. AŞKIM NOYE DOYÇŞE HERTE
minimalizme kaydı.
Lise klasik rock heavy metal
Üni grunge hard rock 80ler pop
Yetişkinlik üsttekiler ve elektronik şeyler
Değişmedi, sadece yelpaze genişledi. Metal dinlerdim, şimdi metal, klasik müzik, new age, doğu müzikleri vs. dinliyorum.
Ortaokul lise dönemlerinde genel olarak rock dinlerdim, aslında rock'a dair ne bulursam dinlerdim.
Ama en çok o dönem patlama yapan korn, limp bizkit, slipknot, deftones, soad vb grupları dinlerdim, çoğu şarkılarını hala ezbere bilirim:) Şimdi sadece spor yaparken dinliyorum. Eminem de çok dinlerdim bak o dönem, ingilizcemin gelişmesini ona borçluyum hatta, essay gibi şarkı sözleri vardı bitmeyen, oturup ezberlemişizdir.
Bu gruplardan sonra RHCP ve incubus hayranlığım oldu bir dönem. RHCP'den sonra grunge gruplara geçiş yaptım ve üni zamanlarında tam bir grunge'cı oldum. Hala da öyleyim.
pek değişmedi hala eski müzikleri dinliyorum.
müzik değişti ben değişmedim.
benim değişmedi.
Çocukluk: Türkçe pop dinlediğim yıllardı. Suat suna, nalan, sertap erener, nazan öncel, tarkan, emel müftüoğlu, bendeniz, yaşar vs dinlemekle geçti.
Tabii bir daha asla bunlar harici türkçe pop dinlemedim.
Ortaokul-Lise: Kargo, Gripin, Yüksek sadakat, teoman, mor ve ötesi, 84, the script, shakira, Sting, Frank sinatra, imagine dragons dinlediğim yıllardı.
Üniversite: Dünya müziği ile tanıştığım yıllar oldu.Şu an telefonda 2bin pc de de bir o kadar müzik var ve bunların yarisi türkçe- ingilizce harici şarkılar. Arapça'dan İsveççe 'ye portekizce' den Rusça' ya kadar bilimum dilde şarkılar var. Yine Klasik müzik sevgimin temellerini attığım seneler. Bu yıllarda genel olarak alternatif rock sevdiğimi fark ettim. Ağırlıklı olarak şunları dinlemekle geçti: Noir desir, calexico, beirut, mark knopfler, pearl jam, eric clapton, elvis castello, oscar and the wolf, gipsy kings, radio tarifa, dead combo, dead can dance, sam karpaniea, alexi murdoch, loreena mc, cake, flört, modern talking, U2, muse, pink floyd, keane, elvis presley, johnny cash, myrath, anna rf, vas, niyaz, mohsen namjoo, pilli bebek, zardanadam, sigur ros, Morrissey, roxy music vs
şimdi : 2018 benim metal müziğe önyargımı kırmak için bir şans daha verdiğim yil oldu. Ufaktan dinleyerek kendi capimda sevebileceğim bir türünü arıyorum. lethe ile bildiğim Dark tranquilty, Iron maiden, opeth, pain of salvation, amon amarth şu sıralar dinlediğim gruplar.
tabii birde sezen aksu , yıldız tilbe, ahmed kaya ve bilimum türküler var onlar her dönemde dinlediğim şarkılar olduğu için dönem dönem ayırmadım hiç dinlemediğim türler ise zannedersem rap ve arabesk müzik. tabi ibo' yu ayrı tutuyorum. Arkadaşlarla süt eşliğinde az şarkısını dinlemedik.
Genel olarak değişmedi. Trip Hop dinlerdim hala severek dinliyorum. 90'lar rapi dinlerdim, hala dinliyorum bıkmadım. Hatta yeni nesilin bazı rapçilerini bile severek dinliyorum. Değişen tek şey indie rock. artık dinleyemiyorum.
Çocukluk-ilkokul: Barış Manço, MFÖ, Erol Evgin, Türkiye'nin Eurovision'a çıkan şarkıları, Adını bilmeyip melodisine takıldığım bazı yabancı şarkılar, TRT çocuk korosunun çocuk şarkıları [tek kanal dönemi TVsever çocuk playlisti]
İlkokul-ortaokul geçiş dönemi: Yeke Yeke (Mory Kante), Gimme Hope Joanna (Eddy Grant), Englishman in New York (Sting), Twist in my Sobriety (Tanita Tikaram), vs dönemin popüler yabancı şarkıları [Pop saati, 1 Numara programlarından]
Ortaokul: House, Techno, Rap [Asitçi-Metalci savaşları dönemi, tarafım "asit" olmuştu :) ]
Ortaokul-lise geçiş dönemi: Kısmen patlayan yerli popa hafiften kayış.
Lise: Rap, lakin biraz MC Hammer ekolünden Public Enemy ekolüne geçiş [Yo MTV Raps programı etkisi]
Üniversite: Rap'e devam, reggae ile tanışma [Üniversitede siyaseten biraz Üçüncü dünyacıydım da]
Üniversite sonları: Eskilere bir de yeni bir gözle bakarak nostalji hissiyle başlanan eski yerli şarkılar (aslında bu trend lise sondan beri gidiyordu. Başta yazdığım Barış Manço ve MFÖ'yü arada zaten bırakmamıştım), yine bi zamanlar arkadaşların dinlediği ve benim sevmediğim rock, metal şarkıları.
Şu anda: Neredeyse tamamı 1995 öncesinden her telden ve dilden müzik. Youtube listeme baksanız Kuzey Kore marşlarından Alman yodellerine her şeyi bulursunuz.