farkında mısınız toprağa, yeryüzüne çıplak vücut ile neredeyse hiç dokunmuyoruz. dünya ile aramızda sürekli kauçuklu plastikli bi şeyler var. aslında doğamız gereği toprak ile temasın çok önemli olduğunu, her gün edilmesi gerektiğini düşünüyorum.

siz ne düşünürsünüz?

toprak mı var, ağaç mı var, hayvan mı var etrafta derseniz haklısınız bu arada...

 

kesinlikle haklısınız. ben yeşillik vs. gördüğümde arada dikkatli bir şekilde yalın ayak yürüyorum. çocukluğum hep öyle geçti oysa, resmen hasret kalmışım.

giovanne

dokunmayı geçtim göremiyoruz bile. 1 - 2 ay oluyor, bir iş yüzünden mevcut takıldığım muhitler haricinde başka bir semtte bulundum, sokaklar, caddeler aşırı geniş, ferah ferah, yahu resmen şarkıda dediği gibi gökyüzü ciğerime doldu (ama olumlu manada tabi).

doğaya ait her türlü unsurla olan fiziksel bağlantımız neredeyse yok, bu konudaki fikirlerine katılıyorum ama ben şahsen toprağa teması falan geçtim kafamı gökyüzüne kaldırıp dolu dolu nefes alayım ona bile razıyım.

issiz karga

Ben bir toprak insanı olarak son derece katılıyorum söylediklerinize. Tabii ki yaşadığınız mahallede yürüyebilmek gibi bastığınız toprağı da karış karış bilmeniz gerekebiliyor öyle bir durumda. Çünkü kauçuklu plastiklerle ömrümüz geçtiği için ayak dokularımız vücuda oranla daha sert olsa da taş, diken gibi unsurları da içeren karışık topraklarda yürümeyi kaldıramayacak kadar narin. Nasır tutmamış bir dokunun buna dayanabilmesi çok zor.

Tabii kilometrelerce yolu yalın ayak yürümek değil de ufak bir toprak parçasında günlük işleri hallederken toprağa basmak bir sorun teşkil etmez. Yine de "modern" insan olarak bir şeylerin batmasının yanında bir şeylerin de ısırması korkusu mevcut. Bastığımız yerleri toprak diyerek geçmememiz lazım :)

desdenova34

bu arada evet kast ettiğim biraz daha batıcı, yırtıcı zararlı şeylerden arındırılmış nitekim özel alan.

ben kendi bahçemizi kafamda canlandırdığım için temiz toprak düşünerek yazmıştım

ssiradanbirigibi

Doğaya dönüş huzurun kaynağı Benim için. Büyükşehirde yaşarken köyün yakın olmasını fırsat bilip her fırsatta köye kaçardık. Baharın gelişiyle bahceyı otlardan temizlemek, tohumları ekmek, can suyunu vermek, toprakla haşır neşir olmak inanılmaz bir rahatlama yoluydu. Şimdi minik bir ilçedeyim, aslında köyden farksız. havaların güzelleşmesini fırsat bilip kendimizi arkadasların dağdaki ekin bahçelerine atıyoruz çoluk çocukla beraber. Bir yandan yeşil diğer yandan akan nehir sesi mutluluğun başka bir formu.

poncikkurabiye

ben geçenlerde bir toprak parçası gördüğümde ellerimi sürdüm, yüzüme alnıma sürdüm toprağa bulayıp. bence de ara sıra da olsa toprağa değmek lazım.

runagain

Son iki aydır neredeyse nereye dokunsam elektrik çarpıyor beni...

bir peynir kutusu kibrit
1

mobil görünümden çık