Durumu olmayanlar için özet sondadır.
Açtığım başlık yüzünden alınanlar olabilir ama bu genel bir kanı. Neyse sorunuma gelecek olursak uzun zamandır insanlardan nefret ediyorum. Yaptıkları her şey gözüme saçma, aptalca, değersiz geliyor. Her şeyleri sahte geliyor. Birbirlerine karşı anlamsız bir rekabete girişmeleri, arkalarından türlü dolaplar çevirmeleri, kendilerini mutlaka beğendirmek zorunda olmaları, gittikçe yozlaşmaları. Bilmiyorum artık her şeyleri sahte geliyor.
İyi insanlar yok mu? Tabiki iyi insanlar var ama o kadar azlar ki göremiyorum bile, kurunun içinde yanan yaşlar gibiler. Kalabalık içine çıkmaktan nefret ediyorum. Dediğim gibi katlanamıyorum, rahatsız oluyorum. Evden çıktığımda, mesela şehrin kalabalık olan yerlerine gittiğimde çok tuhaf oluyorum. Kendimi Matrix'in ilk filminde Morpheus'un Neo'yu sahte dünyayı gezdirdiği zaman(kırmızılı kadın falan vardı hatta,Neo şaşkınlık içinde etrafındaki kalabalığa bakıyordu.) Neo'nun hissettiklerini hissediyorum. Ajan Smith'in dediklerine de tüm kalbimle katılıyorum.
Sizce neden böyle hissediyorum? Bazı psikolojik sorunlarım var, belki ondan kaynaklanıyor olabilir. Hep insanlardan nefret mi edeceğim böyle? Sosyal medyayı falan kullanmıyorum. Sadece Facebook hesabım var onu da artık doğru düzgün kullanmıyorum. Çünkü kullandığım zaman midem bulanıyo resmen. Herkes gösteriş peşinde. Mesela bugün anneler günü, başka zamanda bir kere annesiyle fotosunu paylaşmamış biri aldığı hediyeyle birlikte annesiyle çektiği fotoyu paylaşıyor. Ulan bu kadının annen olduğu şimdi mi aklına geliyor da sadece anneler gününde onunla foto çekip paylaşıyorsun?
Neyse uzun oldu, kusura bakmayın. Olumlu veya olumsuz farketmeden yorum yapabilirsiniz. Düşüncelerinizi merak ediyorum. İçinizde benim gibi düşünen varsa ne hissediyor, bununla nasıl mücadele ediyor merak ediyorum. Teşekkür ederim.
Durumu olmayanlar için özet: İnsanlardan nefret ediyorum? Ne yapmalıyım?
EVET
ek olarak çok olumsuz bir insanım ve bazen kendimden de nefret ediyorum. bugün arabayla şirinevler'den geçerken o insan kalabalığını gördüm ve kalabalığı görmek bile bıkkınlık, yorgunluk duygularımı kabarttı. kalabalık hemen üstümü başımı çıkartıp makinada yüksek derecede yıkama ve duş alma hissiyatı da oluşturuyo, belki gizli bi ocd hastasıyımdır ama bence değilim.
insanların içindeyim seviyorum insanları
hareketi seviyorum
düşünceyi seviyorum
kavgamı seviyorum
sen kavgamın içinde bir insansın sevgilim
seni seviyorum
demiş nazım hikmet, duygularımı tezahür ederek.
Büyüklenme, kendini diğerlerinden üstün görme emareleri bunlar. Sen de diğeri de sıradan insansınız işte, abartma.
insanlari kendi kisisel standartlarina gore degerledirirsen olacagi bu. kafayi yersin. sana sahte gelen o hareketler belki de onu mutlu ediyordur, bilemezsin ki. dolayisiyla insanlari kendi standartlarina gore degerlendirme. her insan farklidir.
ikincisi bir isle ugras, kafan isinle mesgul olsun, etrafini o zaman gormezsin. insanlarin ne yaptigi umurunda olmaz.
ve son olarak, biz insanlar birbirimizle variz. benim varligim baska insanlarin varliginin sonucudur. dunya'da senden baska hicbir insanin olmadigini dusun. ne kadar sikici bir yer olurdu degil mi? her seye anlam katan insanlarin varligidir aslinda. bu sebeple insanlardan nefret etmem kendimden nefret etmemle esdeger. insanlari seviyorum ve onlarin hayatina deger katmak benim onceligim. cunku onlar benim hayatima deger kattilar ve katmaya devam ediyorlar.
ek olarak kisisel olarak kotu davranislara sahip ve hayatimiza negatif etkileri olmus insanlar da var tabii ki. onlara kizigin olabilirz ama faturayi tum insanlara kesemeyiz. kurallar ve deneyimler ve kanunlar ve degerler insan-insan iliskisini ayakta tutan seylerdir, yanlis iliskiden ders alip ilerlemek gerektigini dusunuyorum.
Sisteme entegre olamıyorsun. Onlar da zevk almıyor bu işten ama prim getiriyor sonuçta
Fazlasıyla.
@j r r tolkien +1
Sevmiyorum ama nefret de etmiyorum.
Bazen bu tür hisler gelebiliyor ama kendimizi bu saydiklarınız içinde nereye konumlandırdığımız da önemli. Yani başkalarının sevmediği ya da nefret etmediği bir insan olmadığımız ne malum? Belki eylemlerimiz ve yaşam tarzımız da başkalarının midesini bulandırıyor. Söz konusu insanken keskin yargılar ve tanımlar yapmak çok güç bence.
evet ne zaman metroya metrobuse otobuse binsem bosbeles insanlardan ki %96sini olusturuyor ortamin, nefret dolu gozlerle bakiyorum. tamamen zarar ziyan yaratiklar oldugu her hallerinden belli. ozellikle yaslilar ah o karakter yoksunu bir baltaya sap olmamis yaslilar yok mu
Bir kısmından nefret etmiyorum ama insan sevmiyorum.
1.O nefret ettiğin insanların arasında emin ol seni tanımadığı halde insan olduğun için seven ve kaza vs. zor duruma düştüğünde yardım edecek insanlar da var. Bu adaletsizliği vicdanın kabul ediyor mu?
2.Nefreti sadece zihninde saklayamazsın. Mutlaka diğer insanlara olan davranışlarına da bir şekilde yansır. Yani diğer insanların senden nefret etmelerine yol açacak hareketlerin olur. Kendini bu kısır döngüye hapsetmek sana mantıklı geliyor mu?
çoğunlukla evet.
Sevmeye çalış, böyle hissedersen yalnızlaşırsın. İnsanlara mecbursun, mecburuz. Sağlıklı insan sosyal bir varlıktır. Kendini izole etmemelisin. Tahammül seviyeni zorla. Bence her şey üzerinde çalışılırsa başarılabilir. Bir de şunu aklıma getiririm hep
" eeveryone you meet is fighting a battle you know nothing about, be kind, always "
insanlar dediğin sensin. kendine dair ne hissedersen, insanlar dediğin şeye dair de o. böyle olmasa, bu durumdan rahatsız olman daha zor olurdu, değil mi? ya da değiştirmek istemezdin?
ne yapmalıyım? kendi halinden memnun ol, ya da halini memnun olacağın bir kıvama getirmeye uğraş.
epeyce. ama minik bir umut kırıntısı da taşıyorum bir yandan.
pis, gıcık, yobaz, şerefsiz, adi... lanet insanlar var ama yine de nefret etmiyorum insanlardan. güzel insanlar halâ var.
gülücüğe odaklan.