Anlam önemli benim için. Yenilikçiyim.
Klasikçiyim, adı intihale karışmamış tek Türk şâiri olan, şiirleri 16. yüzyılda İtalyancaya çevrilen ve Martin Luther'i, Sebastian Frank'ı ve Erasmus'u etkileyerek Rönesans Avrupası'nın doğuşunda mühim bir rol oynayan Türk şiir dilinin kurucusu Yunus Emre'nin büyük hayranıyım :)
Oncelikle resim ve heykelde az biraz bir bilgim var ama cogunlukla sanattan anlamiyorum. Hele, edebiyatta fecaatim. Bilgimin olmadigi asiri cok konu var.
Cok fena klasikciyim. 1920, hatta kasayim 1950 sonrasi sanat akimlarinin cogunu anlamiyorum.
Ozellikle, bilinc akisi teknigi karman corman, anlamsizca daginik ve "Eee, ne oldu simdi yani" geliyor. Bir de benim icin olay orgusu cok onemli. Ic dunyalarini miril miril dusunceleri uzerinden degil, olaylar uzerinden gormeyi daha cok seviyorum. Birkac istisna disinda bilinc akisi daha cok bilinc ishali gibi geliyor bana.
Illa goz, kulaga hos gelsin derdinde degilim. Estetik kaygim yok. Cok kuralli olmasini aramiyorum. Dadaizm yeri geliyor anlamli olabiliyor ama modern sanatta genelde eser sahibini kenara cekip "Kardes, derdin ne hele? Ne anlatmaya calisiyorsun. Bilal'e anlatir gibi anlat" diyesim geliyor. "Sanat halk icindir" kavgasinda degilim ama hatta bazi modern sanat turleri halki sanattan koparip kendilerini toplumdan soyutlamak, ustun hissetmek icin yapiliyormus gibi geliyor.
Modernist cizgide anlami anlamadigim, icerigi cozemedigim icin sevmiyorum.
Ben sanatta biçim/biçemden ziyade niteliğe bakıyorum. Zaman ve yaratıcı pek etkili değil degerlendirmelerimde. Ama çoğunlukla klasik eserleri beğeniyorum.