Ben de kendisine Allah böyle bi söz vermedi, kendi kendine Allah adına hüküm verme yazdım. O da bana cevap olarak bunu yazmış;
“Üç kimseden sorumluluk kaldırılmıştır: Buluğ çağına erinceye kadar çocuktan, uyanıncaya kadar uyuyandan ve şifa buluncaya kadar akıl hastasından.” [Buhari, Ebu Davud ve Tirmizi]"
Ulan burada down sendromu ile ilgili birşey yazmadığı gibi, bunu Allah neden Kur'an i Kerim'e koymamış? Unutmuş mu yoksa Kur'an indikten sonra biri hadis olarak ekler ni demiş?
Ya şöyle düşününce hadisler çok saçma değil mi? Sanki Kur'an ın eksikliklerini tamamlıyor gibi, bi nevi Allah'a da hakaret bana göre.
değil.
Down sendromluları yazacaksa mojör depresfifleri, şizofrenleri vb. Yazması gerekirdi. Genel ilke olarak kendini yönetemeyenlerin dini sorumlulukları yok. Down sendromluların durumu ortada. Diğer yandan evet hadislerle Allahın Kuranda söylemediğini söyletme hastalığı var bir sürü hadis kaynağında.
3.madde detaya girmeden bu kapsama girer.
Kur'an vizyon verir. Uygulama hadislerde. Kuran'da bütün detaylar yerine yaklaşım ve temel konular vardır. Kutubi sitte denilen hadis kitaplarındakı sahih hadisleri direk dikkate alabilirsin. Mutevatir yani tartışmaya açık konular da ayrıca bu kitaplarda bulunur.
Son dönem her trend sadece kuran bize yeter diyenlerdir lakin kendileri kuranı açıklamak için programlar kitaplar yazarlar. Junk food gibiler; zaman zaman çıkarlar ortaya.
Her->hep. Kusura bakmayın.
kesinlikle sizin için söylemiyorum ama hadisleri saçma bulmanın moda olan bir yönü de var. bundan bağımsız olarak sorgulamak gerek. islama yönelik eleştirilerinde tarih boyunca modası olmuştur, kader meselesi, Allah'ın eli meselesi, Kuran mahluk mu meselesi vs, çeşitli modalar olarak tartışmalar hep olmuştur. bu dönemin popüler modalarından biri de hadisleri inkar etmek. edip yüksel, caner taslaman vs. internet üzerinde çokları bulunabilir.
ilk bahar-yaz kreasyonuna dek sürecek gibi görünüyor.
@lion de la Turquie; ama Allah Kuran'da ;biz size eksiksiz bir kitap indirdik, Kur'an yeter falan diyordu ayette.
Kur'an da dediğin gibi bir Allah sözü yok, ben size yüzersel bir kitap indirdim, eksiklikleri ve uygulamalar için hadislere bakın demiyor, neden hadislere bakalım ki, Hadisler önemli olsaydı Allsh Kur'an a eklerdi değil mi? Neden Kur'an a eklememiş bunları? Unutmuş mu yoksa kitap çok mu kalın olur diye endişelenmiş , yani mantıklı değil bu hadis olayı .
@denizaya senin gibi düşünenler maalesef çok yaygın. Ama bu düşünceye karşı yine Kur'an-ı Kerim deki Peygamberimize (sallallahu aleyhi ve sellem) uyulmasına yönelik ayetler var. Bunları da görmelisin. Kur'an-ı Kerim de hiç bir şey eksik bırakılmadı. Peki bu emir ve yasakları en iyi uygulayacak kim?
Tabiki peygamber efendimiz.
Sünnet ve Hadislerle neyin ne olduğu nasıl yapılması gerektiği açıklanmıştır. Kur'an-ı Kerim de namaz geçer ama nasıl yapılması gerektiği/kılınması vs. açık değildir. o zaman doğru şekilde bu kimden öğrenilmeli? Tabiki peygamber efendimizden.
Hadis ve sünnetleri dinden çıkarmak, peygamberi tanımamak ve tabi ki imanı tehlikeye atmakla birdir.
Bir ülkenin anayasasında bile bir çok hüküm/kural ayrıntılı olarak anlatılmaz. Bunlar yine diğer kanunlar tüzük yönetmelik genelge vs. açıklanır.
Sadece kitabı akılla ele alıp hareket etmek herhalde dünyada insan sayısı kadar mezhebi de ortaya çıkarır ki bu tehlikelidir.
@güneyli çocuk
Öncelerini bilmem ama bende sabah yeni akit yazarının mesajından sonra hadisleri saçma buldum. Ulan önemli bişi olsa veya Allah istese niye Kur'an a eklemesin dedim.
Kuran eksik diye hadisler var değil. Kur'an da size sizin içinizden beşer olan Muhammedi gönderdim. O insanlara ne veriyorsa alın diyor.
Cok basitinden bir müslüman yemeği nasıl yer ya da çocuğuna nasıl davranır ya da misafirin hakkı nedir gibi mevzular kuranda yoktur.
Zaten bir peygamberle gelmesi de dinin buna işaret ediyor.
Yoksa gökten herkesin kulağına da okunabilirdi kuran.
@1adam
zaten Allah emir ve yasakları Kur'an da açıklamış ve Kur'an ı eksiksiz indirdik diye de not düşmüş. Hadislere veya sünnete atıfta bulunmamış
Ve evet islamın şartları arasında; hadislere iman yok değil mi
hocam sadece laf oyunu yapıyorlar.öyle diyor ama nasıl uygulayacağız.eğer bir kitap eksiksiz olduğunu söylüyorsa demekki diğer şeylere gerek yok.sünnetler saçma.eğer sünnetler olmadan işe yaramıyorsa demekki kitap yanlış.iki şık var?
şimdi hadislere sahih hadis vs diye giriş yapanlar başlayacak ancak ayın yarılması gibi hadisler filan bile var.ki bu iyi bir hadis.bir kural olmadığı için yanlış olduğu kesin ispatlanırsa hemen uydurma diye döndürülüyor.
ya bu ara inancımın zayıflamasından dolayı dediğini çok mantıklı bulduğum bi dönemdeyim. yani tümden hepsi saçmadır falan demiyorum. arkadaşların dedikleri gibi sünnet ve hadisler de dinin bir parçası. sonuçta bir peygamberi var bu dinin ve onun hareketleri, söyledikleri şeyler o dine inanan insanlar için önemli ve örnek alınacak şeyler.
ama ota boka hadis uydurulmadığından bahsetmesin kimse. ortalık yalan hadis kaynıyor. kafalarına göre işlerine geldiği gibi aforizma kasımışlar her duruma uygun. şirk koştuklarının en çok kendilerinin farkında olmaları lazım ama münafıklıkta bayrak tuttukları için umurlarında değil.
muhafazakar bi yerde ingilizce öğretmeniyim. konumuz batıl inançlar, işte mebin saçmasapan olaylarından bahsederken eve sağ ayakla girmeye geldi konu. yok sünnetmiş bilmemne... bunun insanlığa, çevreye, her şeyi geçtim size ne faydası var ki dedim çocuklara. Obsesif kompülsif gibi sol ayağın denk gelse de değiştirip sağ ayağınla girince hop kazanıyosun sevap pointleri ne güzel işmiş...
bence sırf insanlar vicdanını rahatlatsın diye her yapılan işe uygun sünnet/hadis uydurulmuş. bazen din adamları kendi işlerine gelen şekilde bir şeyler anlatmışlar, öyle süregelmiş. doğruyu, yanlışı ayırt edebilen kimse zaten sahih hadis hangisidir, yalan hadis hangisidir bilebilir.
binlerce saçma sapan hadis kirlilik yaratıp kuranın verdiği mesajın duyulmamasına neden oluyor.
elimizde kurallara boğulmuş ama islam'la ve ahlakla alakası olmayan bir din kalıyor.
aynen öyle. hadis dini diye bir şey yarattılar; gerçek islamla uzaktan yakından alakası yok. baz alınması gereken tek şey kutsal kitap. onun dışında geri kalan her şey boş beleş laf salatalığı.
Şimdi dostum eğer hadisleri vs. çıkarırsan ortada din namına pek bir şey kalmıyor. Yani ben sadece Kuran'ı takip ederek bir müslüman gibi yaşayacağım diyorsan ha deist olmuşsun ha müslüman pek fark etmiyor. Denildiği gibi Kuran'da namaz tarif edilmez, beş değil üç vakit geçer. Sen diyorsan kafama göre namaz kılacağım üç vakit kılacağım kıl ama kendini bir dine inanmak zorunda hissetme, bunları dinsiz de yapabilirsin.
Değil ve zaten hadislere inanmak diye bir şey de yok, hadis bir gerçeklik, tıpkı tarih gibi.Nasıl ki tarihte yalan ve uydurma şeylerin olması onu saçma yapmıyorsa hadisleri de yapmaz. Burada başımıza kurancı kesilen tipler kuranı açıp okumuşlar mı çok merak ediyorum. Bu kafalara göre peygamberin de bir esprisi yok herhalde, Tanrı gereksiz aksiyona girmiş sanırım. Birkaç şarlatan çıkıp oturma organından yeni kavramlar yaratıyor, cahiller de sırf işlerine geldiği için bunların peşinden gidiyor.
Hadis dini diye bir şey yaratılmak zorunda kalındı, hatta sünnilik bu şekilde biçimlendirildi. Gerçek kuran islamı ne bu coğrafyanın insanı için(her ne kadar ortadoğu yapılmaya çalışılsa da) ne de çağdaş herhangi bir toplum için uygulanabilir değil.
Hem dogmalığı korumaya çalışıp hem de yumuşatmaya çalışınca böyle oluyor işte. Ben sadece kurana bağlı kalıp yaşayacağım diyen insan ya radikal islamcı olacak ya da deist.
Hıristiyanlığın geçirdiği reform dönemine ihtiyacı var islamın da, bi 800 sene geriden gelmenin getirdiği sancılar bunlar. Hangisi doğru hangisi yanlış çok takılmayın derim naçizane kafirliğimle, içinizden nasıl inanmak geliyorsa öyle inanın.
bunlar hadistir diye kaktırılanların dışında bunlar kuran'ı kerim'e aittir diyen peygambere inanıyorsa insan neden hadislere de - gerçek peygambere ait olanlara da- inanmasın.
Çünkü kuranda değiştirilemez hükmü var.ama peygamber sözlerinde öyle bir hüküm yok.hadisler 200 yıl sonra yazılmış yani çoğu uydurma
kur'an - hadis - sünnet ilişkisi
anayasa- yasa- yönetmelik ilişkisine benzetilebilir.
Twitter’da aklıngözü diye bir hesap var, bu konular hakkında yazıyor.
şurada... algıları gelişmiş, kültürlü insanların olduğunu varsaydığım duyuruda dahi, hemen bir "kafirlik" etiketi vurma merakı var ki, yazık...
gelip geçenin "arkasına" bakıp fantezilerini dile döken herif bile bir anda huccetül islam zannediyor kendini ve "allahın adını ağzınıza almayın" diyor.
ama bir kez daha anladım(?) ki, cahillik okumayla gitmeyebiliyor. bağnazlık, da her meşrepte bulunabiliyor.
@sagin'in verdiği linke baktım. tamamını okumadım, durumum yoktu! zaten, kimse okumasın diye yazılmış gibi... özeti: "biz biliriz, bizim dediğimiz doğrudur; inanmayan da kafirdir!"
kur'an'a ve akla uymayan hadis, "bence" evet bence! sahih değildir. kertenkele öldürmenin çok sevap olduğundan bahseden hadis de "sahih" sayılıyor!
rte ayda yılda bir doğru laflar ediyor. dediğini hemen çevirdi, çok kez yaptığı gibi ama dediği doğruydu. yüzyıllardır kaç kez söylendi kim bilir bu.
kendisi giyimiyle, saçı sakalıyla herhangi bir dine mensup kafire benzerken, başkalarının giyimini saçını sakalını eleştirenlerde hiç akıl yok!
tabii ki, peygamberimizin hayatı, yaşayışı örnek alınmalıdır ama bunu birebir bugün uygulamak imkansızdır. ki, kendisi de bir hadisinde(!) bundan bahseder.
içinde "hak" olmayan ama bolca kıl, tüy, abartı cinsellik takıntısı ve diğer takıntılar, korku, kibir, düşmanlık, cehalet, sosyopati ve bilumum arıza barındıran bir din anlayışı egemen kılınmak isteniyor.
hırsızlık yok bu dinde!
yolsuzluk yok bu dinde!
adam kayırma yok bu dinde!
haksızlık yok bu dinde!
işçinin hakkını yemekten, sigortadan vergiden çalmaktan, rüşvet yemekten, yalan söylemekten, hak yemekten, insanların hayatlarını karartmaktan bahseden yok! varsa yoksa kıl, tüy!..
diyanet de, o eleştirilen hoca(!?)lardan farklı değil. black friday hutbesi veren bir diyanet!
şimdi kendini çok müslüman zannedenler, hemen havalara girer de, bizi yerer. yere batsın sizin müslümanlığınız!
eğilip kalkınca namaz kıldığını zanneder; aç kalınca, oruç tuttuğunu... ama dilleri hakkı söylemez, elleri hakkı tutup kaldırmaz. din alırlar, din satarlar. yok başka sermayeleri.
birilerinin (çünkü onlar alim!) yaptığı yorumu, din diye, islam diye sunar; sorgulayanı da kafir ilan ederler! oh ne alâ! ondan sonra, işid'i israil kurdu, amariga kurdu! yav he he... sanki işid'den çok farklısınız da...
herkesin kendi hoca efendisine ve onun meşrebinin çıkarımlarına inandığı şeyin adı islam değildir.
cehalet, yenilmesi gereken en büyük düşmandır! kemal atatürk!
cahillerin köşe başlarını ele geçirdiği bu toplumdan hiçbir şey beklemiyorum.
www.kuranmeali.org
Hadis'in ne olduğunu biliyorsak. hemen kk'den şunu da bilelim: O, hevâdan (arzularına göre) konuşmaz.
ben de şu insanları anlamıyorum. yok kk'de bu yok yok bu yok. abi 1milyon tane konu var. müctehid ictihadlar buna göre.
mesela ben böyle düşününce aklıma şu örnek geliyor. atıyorum kan abdesti bozar ama diş fırcalayan birinin tükrükten az iken dişi kanarsa abdesti bozulmaz. haaaaa diyeceksin o zaman diş fırcası mı vardı? bu diş fırcası meselesinin kaynağı da misvak olayı...
yani şimdi bakınca @dekicevat'ın dediği gibi bir tıp ansiklopedisi tarzında detay vermeliydi gibime geliyor.
İnsanların büyük bir kısmı kafalarını kullanmak, düşünmek yerine sürekli olarak kendilerine rol model belirledikleri kişilerin peşinden gitmeye, onların dediklerini uygulamaya meyilli. Bu tarz insanlar çoğunlukla bağnaz oluyor, kendi fikirlerini üretemiyorlar.
"Müslüman yemeği nasıl yer" diye soru mu olur? Akılla dalga geçmektir bu.
Namaz mevzusu da geçmiş. Ciddi ciddi, tüm evreni yarattığına inanılan Allah'ın kendisine ibadet edilirken yapılan hareketlerin biçimine ve sırasına taktığını düşünüyorlar. Acıyorum.
@ denizaya
o not düşmek değil, ayettir.
Bak üstte de yazdım ama daha önce de benzer burada açılan konulardan biliyorum ki bilerek/kasten bir ihmal söz konusu. Bak (alıntıdır) :
Kur’an, Peygambere İtaat Konusunda Ne Buyuruyor?
“O (Peygamber), hevâsından bir söz söylemez. O, (kendisine) bildirilen bir vahiyden başkası değildir.” (Necm: 3, 4)
”..Peygamber size ne verdiyse onu alın, neyi yasak ettiyse de sakının..” (Haşr: 7)
“..Eğer (gerçekten) mü’minler iseniz, Allah’a ve Rasûlüne itaat ediniz.”
(Enfâl: 1)
“Peygambere itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur..” (Nisâ: 80)
“Biz, gönderdiğimiz her bir peygamberi Allah’ın izniyle kendisine itaat edilsin diye gönderdik..” (Nisâ: 64)
Kur’an’da Peygambere itaati emreden çok sayıda ayetler vardır. Bu ayetlerde peygamberimizin, kendi nefsinden konuşmadığı, konuştuğu her şeyin bir vahiy olduğu, Allah’la beraber Peygambere de itaat edilmesi gerektiği, Peygamberin emrettiklerinin yapılması, yasakladıklarından da sakınılması gerektiği, Peygambere itaatin, gerçekte Allah’a itaat olduğu bildirilmektedir.
Çok sayıdaki ayette, Allah’a itaat ve Peygambere itaat ayrı ayrı zikredilmiştir.
Peygamber, ancak vahiyle hareket ettiği ve her açıklaması Allah’tan olduğu için, ona itaat Allah’a itaat gibidir.
Peygamberimiz hem Şâri’ (Allah’ın izniyle hüküm koyan) ve hem de Şârih (Kur’an’ı açıklayan, tefsir eden)’dir.
.......
Artık anlaman lazım sanırım konuyu. Bir ilacı bile sağlığın için alıp içmeden önce prospektüsü okuyorsan (okumadıysanız bile ilacı imal eden onu ilaç kutusuna koymayı zaruri görüyorsa) her halde anlamlı/güzel bir sebebi olsa gerek. Dinde hadis-i şerifleri yok sayanın herhalde ayetleri de tenkit etmesi, eleştirmesi çok zor olmasa gerek. Beyin bedava malum.
ilahiyat mezunu bir çok kişi bunu bizzat yapıyor.
Hadislere iman İslâmın şartları arasında geçmiyor doğrudan. İslâmın şartları arasında dikkat edersen yapılması gereken ibadetler var. Ama İmanın şartları arasında Peygamberlere İman var. Tabi bu; peygambere inandım ama onun yaptıkları ve söyledikleri beni ilgilendirmez.. demek değildir.
bak üstte tekrardan, alıntı yaptığım yazıya. Kur'an-ı Kerim deki her ayete tek tek tek iman etmek zorundasın. Öyle ki iman, şüpheyi de kabul etmez.
@1adam
peygambere itaat etmek ile, peygamberin ölümünden çok sonra kulaktan dolma bilgilerle toplanmış hadislere inanmayı aynı mı görüyorsun? peygamberin kendisi yazdırmamış hadisleri ondan bile uyanmıyor musun?
Adamlar Kuran'da geçen 'Kuranı eksiksiz indirdik" ifadesine yani direkt Allah'a inanmıyorlar da, Abizuttiri Efendinin topladığı hadislere inanıyorlar. ahahaha.
@ titiraprap
hadisler inananları uyandırıyor zaten. Dalgın bir halimiz yok ki.
hadis ve sünnetlere uymanın kime ne zararı oldu? Gerçekten inanan bundan hiç bir şikayet etmez.
Hadis usulü ilmini araştır bak bakalım her söz öylece hadis diye kayıt mı ediliyor?
Aslında hiç yaşanmamış bir aşk hikayesini anlatan bestseller arasındaki bir roman bile sanırım senin için daha etkileyici sayılır.
Aksine denk gelmedim: hadisleri inkar eden, muhakkakak ayetlerden sadece aklına uyanı seçip alıyor, aklına uymayan da uydurmaya çalışıyor. Ne acı.
Üstte peygamberimize uyulmasına yönelik bir çok ayet sıraladım ama hala 'göremediniz'.
Gereken şeyler söylenmiş ama ben başka bir noktaya değinmek istiyorum;
Bugün hadisleri inkar ettirmek isteyenler, eğer bunda başarılı olurlarsa yarın;
"ya hu kuran dediğimiz peygamberin söylediği şeyleri bişeylere yazan adamların yazdıklarının yıllar sonra bir araya getirilmesi değil mi? Nerden bilelim Allah'ın sözleri olduğunu?" da diyeceklerdir.
Hadisleri inkar ediyorsak kuranı da inkar edelim! E kuranda yazanları da peygamber söyledi ve etrafındakiler not aldılar, sonra da aradan yıllar geçti ve bir araya toplandı bu yazılanlar.
Aynı şey değil mi? Kuran nihayetinde tablet olarak inmedi gökyüzünden?
@John Bloor kuran kendisinin sorgulanmasını ve okunmasını istiyor.yanlış veya doğru.eğer yolunuzun haklı olduğunu düşünüyorsanız savunursunuz.siz kuranı kendi kafanızda koruduğunuzu düşünerek kurana gelmiş olmuyor musunuz?ne de olsa ilk ayet oku.