o gece bulundugunuz kislada neler oldu?
Ben bir sonraki celpte gittim. Benim gittiğim yer darbenin ana merkez noktalarındandı, bizim bölük yani emniyet muhafız kışlanın vurucu gücü olduğu için komple bütün erleri kaldırıp tam takım giyindirmişler ve hazır da tutmuşlar ama olayın darbe olduğundan nöbetçi astsubayın haberi yokmuş. Gece nizamiyesinde görevli çocukları ise toplayıp cnn türk binasına götürmüşler. O çocuklar soruşturma geçirdiler ve suçsuz oldukları anlaşıldı. Onun dışında helikopterler ve tanklar sürekli kışlaya girip çıkmış.
Antalya'da Karpuzkaldıran Özel Eğitim Merkezi'ndeydim o sırada. Yat içtiması alındı (normalde yatakta alınıyor fakat göt uzman herkesi aşağı indirmişti), yataklara gittik, on dakika sonra "herkes kamuflajları giyip içtima alanına insin, hemen" dendi. Ben uzman yine puştluk yapıyor sanmıştım ama birileri, "darbe olmuş, genel kurmay başkanını rehin almışlar" falan diyordu. İçtima alanında bölük astsubayı "istenmeyen bir olay gerçekleşti, elimizde detaylı bilgiler yok, bizim birliğimizin bu olanlarla bir ilgisi yok. bazı hainlerin yaptığı bir iş." vs. vs. gibi şeyler söyledi. O gece birliğe bağlı subay ve astsubaylar birliğe geldi, nöbetçi asker sayısı artırdı, amm'deki askerlerin sayısı artırıldı, hazır kıtadaki askerlerin sayısı artırıldı. komutanlar da nöbet tuttu.
Tugay komutanı o sırada bizim kamptaki villaların birinde kalıyordu. Onu aldılar içeri. Acemi birliğini yaptığım burdur'daki alay komutanını da içeri almışlar. İki üç gün antalya emniyet müdürü geldi, bizim kamp komutanı albayla görüştüler. 16 Temmuz sabahı iki adet uzun araç geldi kampın giriş ve çıkışını kapattı. üç otobüs de polis gelmişti. Bizim birlikte öyle ciddi bir sıkıntı olmadı. Fakat emekli asker ve asker yakınları "ah, keşke gerçekleştirebilselerdi, yapabilselerdi darbeyi" diyordu (bazıları). Siviller de kampın önünden geçerken küfür ediyordu bize (nizamiyedeydim).
üç ay falan da çarşı izinleri ve normal izinler (ciddi bir gerekçe sunmadığın müddetçe ve önceden onaylananlar dışındaki izinler) iptal edilmişti. Dışarıya asker çıkarmak istemiyordu birlik komutanı askerin başına bir şey gelmesin diye.
Böyleyken böyle işte.
Ankara-Polatlı Topçu ve Füze Okulu
O gün ayrılış muayenesi yapmıştık. 3 gün terhis olacaktım.
Nöbette düşmüşüm, 3 gün çarşı almışım. Kafa rahat. Sonra ablam mesaj atmıştı. Asker köprüyü kapattı diye.
Gazinoya indim bizim elemanlar spiderman izliyordu Show'da. Sonra nöbetçi asteğmen geldi. NTV izliyoruz o sıra. Ciddiye almadık ilk. Yarım saat sonra olayın ciddiyeti anlaşıldı. Komutanlar geldi hemen. Tüm askerler silahları, sarjörleri alıp hazır ola geçtik. Komutan aracıyla karargaha gittik.
Tüm albay, yarbay tayfa ordaydı. Bir 20 dk toplantı yaptılar. Sanırım o sırada bekleyelim duruma göre aksiyon alırız dediler. Bizi komutanımız kışladan dışarı çıkarmadı Allah'tan. Ama bir tane yarbay birliğini çıkarmış. Polatlı camiinde selaları susturmaya çalışmış. Hoparlörden sesler duyulmuş. Halk galeyana geldi tabii. Bu birliği kışlaya soktular bizim nizamiye kapısından. Biz zor tuttuk kapıyı. Baya gerilimliydi o anlar.
Bak şu kapının arkasındaydım. Tüylerim diken diken oldu yazarken. Hayatımın en zor gecesiydi.
m.milliyet.com.tr
aa.com.tr
Sabah 9'da mı ne yatmştık. İki saat sonra kaldırdilar beni nöbet için.
3 gün çarşım yandı, nöbet tuttum son güne kadar. :)
Darbeden sonra bizim okul komutanı tümgeneral tutuklandı. Hala içerde.