ben yine çok garip hissediyorum ve daha fazla dibe çökmeden bir duyuru açmaya karar verdim.
zaman ayıran herkese çok çok teşekkürler.
olay şöyle:
şirket herkese yüksek bir prim verdi. kutlama yapmak niyetli bir şey sayılır.
bunun karşılığında düşük zam yaptı. ve 6 ay sözleşme imzaladı.
sözleşmesi bu ay bitenler peş peşe istifa etmeye başladılar.
sevdiğim bütün herkes gitti, gidiyor.
çocukken dayımla birlikte çalışıyorduk. o işten çıktı. ben kaldım. o zamandan beri
sevdiğim biri işten çıkınca sanki o kişi ölmüş gibi hissediyorum.
hatta işten çıkanlara, rahmetli x bey diyorum. şirket içi de böyle bir jargon oluştu.
- herkes gidince benimde rahat olan işlerim sıkışacak gibi geliyor (bencillik)
- işe gelesim azaldı. yeni yeni insanlar türüyor. tekrardan samimi olmak vs. uzun iş gibi geliyor
- iş arayasım iş değiştiresim pek yok ama sürü psikolojisi etkili oluyor sanırım.
- samimi olduğum grup gitti. kalanlarla aram pek iyi değil ama onlar beni pek seviyor nedense. sürekli hamburger yemeye çağırıyorlar ama diyabetim var. bunu bir bahane olarak kabul etmiyor dingiller.
- gidenler de benim patron yalakası vs olduğumu düşünüyorlar sanırım. böyle bir kaç ima duydum.
- bir kişi de, sen zaten kal kolay kolay iş bulamazsın filan dedi.
çalışma motivasyonum kalmadı. ne yapacağımı hiç bilmiyorum :(
dipnot: işimi pek sevmiyoruma ama maaşım iyi ve çok rahatım. üstelik tüm sağlık giderlerimde karşılanıyor
iş yerindekilerle kanka olmak zorunda değilsin; işini yap ve sosyal hayatını ayrı tut.
ayrıca 'de'nin yazımı kurallarına zaman ayırman lazım.
iş rahatlığı,maaşın iyi olması ve sağlık giderleri bulunmaz nimet. bunların dışında ciddi bir mobbing varsa iş yerinin kötülüğünden bahsedilebilir. siz de böyle bir şey yok. kişisel tercihlerinize saygı duymayan insanlarla yemeğe çıkmayın onlar da bir çağırır iki çağırır üçüncü de çağırmazlar. benim de iş yerinde yanlarında rahatsız olduğum bir grup sürekli yemepe çağırıyordu gitmesem ayıp olur diye düşünerek gidiyor ama her seferinde çeşitli sebeplerden pişman oluyordum sonra birden sigarayı bırakır gibi ben gelmeyeceğim dedim ve sonraki davetlere de kesin gelmeyeceğim deyince bir daha da çağırmadılar şu an kafam çok rahat. içinize sinmeyen insanlarla görüşmemek en iyi çözüm. dağılan arkadaş grubunuz ise iş yerinden bağımsız hayatın gerçeği. hiç bir dostluk arkadaşlık insanın ömrünün sonuna kadar kalmıyor bir yerde kopuyor.
işini yap kenara çekil. kimseyi sevmek ve kimseyle grup olmak zorunda değilsin.
ya iş arkadaşı iş arkadaşıdır. göbek bağımız yok giden gitsin. 8 yıldır çalışıyorum o kadar çok kişi gitti geldi ki, gidenin yeri doluyor hem geyikte hem iş güçte.
işe gelesinin azalması vs. çocukluk. para kazanıyorsun huu huu sosyalleşmeye gitmiyorsun.
diğerleri seni çağırıyorsa ama diyabetin varsa alternatif mutfak öner.ya da bekle senden vazgeçsinler (zaten çok zaman almaz)
bi de millet de ne gömmüş arkadaş uuu...
su an yazdığın şeyler o kadar boş ki dertsiz başına dert istiyorsun sen. bence senin derdin hiçbir derdinin olmaması. rahat batmış. iş yerini arkadaş kulübü olarak görüyorsun herhalde. çok seviyorsan cıkanları gider dışarıda konusursun.
@tosunpasa ve genel
aslında her şey o kadar rahat değil. küçük çaplı taht oyunları dönüyor. beni kendi saflarına çekmeye çalışıyor o grup.
eğer kabul etmezsem, düşman belleyecekler. daha önce benzer olaylar yaşandı.
bir sürü kişi durduk yere istifa etmedi. bu salak hamburgerci grup resmen paralel yapılanma.
şirket içi veri trafiğini kontrol edip patrona yakın olmaya çalışıyorlar.
günde 10 kere ekranımı kontrol ediyorlar. böyle bir yetkileri filan da yok normalde.
@fragile lady
de da konusuyla ilgili özel bir durumum var. yoksa Türkçenin doğru kullanılması gerektiğine bende yürekten inanıyorum.
@lcha
teşekkür ederim ılımlı yaklaşımın için.
İnsanlar işsizlikten yakınıp iş bulmaya çalışıyor.
Bu uğurda kaza geçirenler, ölenler, sevmediği işi mecburen yapanlar, mecbur olduğu için her şeyi sineye çekip çalışan insanlar varken sizin yaptığınız biraz nankörlük.
Rahat batmış.