Hayatımın kitabı... 2015'in kış ayında okumuştum. Bin küsür sayfa, bir hafta on günden önce bitmişti. Ne ondan önce ne ondan sonra gözüm ağrıyana kadar okuduğum başka bir kitap olmadı. Üç yıldır hâlâ zaman zaman aklımdan çıkmaz. Böyle bir başyapıtın HİÇ bilinmemesi, sadece adının duyulmuş olması ve dahası gerek İş Bankası gerek İletişim gibi hatrı sayılır yayınevlerinin bu kitabı basmamış olması, daha da kötüsü şu an piyasada tek tam sayfa İthaki çevirisinin mevcut olmaması ne hayret verici bir şey. İthaki sürümü niye piyasadan kalktı, niye İş Bankası çevirmiyor ve dahası İş Bankasına çevirip talep etme şansımız var mı? Zengin olsam sırf bu kitabı çevirsinler diye tonla bağış yapardım. Ne Sefiller ne Martin Eden. Onlar da çok iyiydi ama Monte Kristo bambaşkaydı be... Bir de Suç ve Ceza, onun da yeri ayrıdır etki konusunda. Şu müziği her dinlediğimde Dantes'in öyküsü gelir aklıma youtu.be

Bir gün tam sayfa çevirisini bulduğumda yeniden okuyacağım. Fakat korkuyorum ikinci seferin o ilk heyecanı vermemesine, içimdeki etkisini yitirmesine. Bir zamanlar büyük bir şevkle tekrar tekrar dinlediğim müzikler artık pek bir heyecan vermiyor. Eski aşklar çoğu zaman eski heyecan vermez. Eski bu kadar özlenirken neden eskiyi tekrarlamak istemez insan ruhu? Acaba gözümde ulaştığı zirvede bırakıp okumasam mı ölene kadar? Siz çok sevdiğiniz bir kitabı yıllar sonra tekrardan okuduğunuzda aynı tadı aldınız mı?


 

Eric Hoffer-Kesin İnançlılar

Çıkamıyorum, çıkamayacağım.

Martin Eden de bayağı bayağı iyiydi. Aslında sık sık aklıma gelir o kitap da.

taktikmaktikyokbambambam

Çocukluğun Soğuk Geceleri - Tezer Özlü.

Bugüne kadar hiçbir kitabı iki kere okumadım, Asimov'un Vakıf serisi dışında. Yeniden başladım. Ve ilk keyifi heyecanı hala hissediyorum.

kablelvuku

2015in kış ayında okudugun hayatının kitabu monte kristo kontu mu yani?

bezginbekir

Oblomov

pinkket

Küçükken okuduğum Altın Kitaplar serisinin tamamında benzer duyguları yaşadım.

turkuaz
1

mobil görünümden çık