Aklımdan geçeni kolayca dile getiriyorum ve bundan çok rahatsızım.

aa aynı ben


merak etme... hayat bu özelliğinle ilgilenecek.
askerlikte, iş hayatında, sonrasında evlilik filan derken geçecek :)


Rahatsızlığının kaynağı sorunun içinde saklı. İstediğini söylemiş olmayı tercih etmeye devam edersen rahahatsızlık duymaya da devam edeceksin demektir. İstediğini söyleyen istemediğini işitir diye boşuna dememiş atalarımız. Söz gümüşse sükut altındır da var ama ben ona pek katılmıyorum. Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır daha kullanışlı daha faydalı yaklaşım. Diyecek olduğunu yine de ama daha farklı söyleme yolları düşün. Pratik yaptıkça zaman içinde oturur, hem söylemek istediğini söylersin hem rahatsızlık boyutunda söylememiş olursun.
mesela; birine yanlış yaptığını söylerken "aptallık etmişsin" veya daha fena söylemi "aptalsın" demek yerine "şöyle yapsaydın bu kadar üzülmezdin" demek gibi...


Bi üst duyuruda bu soruya cevap verilmiş. Oradan anlaşılıyor aslında. Öne çıkma, belli olma, fark edilme arzusu. Yüksek sesli konuşmak yerine tercih ettiğiniz.


hasmetizm +bin
tespit gibi tespit yapmış kimse kıvırmaya kalkmasın.


Nick olayı kişiliğimi yansıtıyor mu emin değilim. Alım açılınca o ara dillere pelesenk olmuş laf geldi aklıma yalnızca. Ben de alıp geçtim.
Doğru ifade edemediğim noktalar var. Kimseye kırıcı bir şey söylemiyorum. Patavatsızlık boyutunda değil söylediğim şeyler. Tanısanız bu duyuruda yakındığım şeyin gerçeklikle örtüşmediğini bile düşünürsünüz.
Geçimimi bir şeyler öğreterek sağlıyorum. Yeni öğrendiğim bir şeyi öğrencilerle hemen paylaşıyorum. Kendimi asla tutamıyorum. Bu yeni öğrendiğim şeylerin açıklarının olduğunu ve gelecek soruların henüz cevap veremeyeceğim için beni zor duruma düşüreceğini bilsem bile o bilgiyi aktarıyorum. Soru geliyor ve ben de tabiri caizse apışıp kalıyorum. Ama öğrendiğim bu bilginin farklı yorumlanabilecek olma ihtimali ve benim o fırsatı kaçırabilecek olmam içten içe beni yiyor.


bunu baştan diyeydin ya :)
mesele bilgiyi paylaşmaksa aynen devam et. öğrenciler sorunca bilmediğin yerde "onu bilmiyorum, araştıralım" diyebilirsin. böylelikle hem onları araştırmaya yönlendirirsin hem "bilmiyorum" diyebilmeyi örneklendirmiş olursun, hem soru soran onure olur "aa ne güzel soru" dersin, herkes anlamaya güzel sorular sormaya yönelir.. bi tomar artısı var. hiç bozma bence aynen devam et.


askere gittin mi?


Askere henüz gitmedim.
Başıma iş ya hiç gelmedi ya da hep geliyor. Yani çok büyük bela açmadı başıma ama mutlaka "Bir insan yargılanacağını bile bile bunu neden söyler?" bakışlarına çok maruz kaldım. Kabul edilebilir risk seviyesinin olması gerekenden yüksek olması. Bu tanım çok hoşuma gitti.
Bilmiyorum, emin değilim, galiba, olmalı, olabilir bunlar aşırı kullandığım kelimeler filozof hocam. Aslında kendimi yanlış ifade edip kendimi beni yanlış anlayanların önüne attığımı düşünüp silmeye gelmiştim duyuruyu. :))
