Etrafımdaki herkes pişman. Ama sorunca da "Nerden biliyorsun mutsuz olacağını" diyorlar. Etrafında evlenip mutlu olabilen var mı diye sorduğumda da çok normal bir cevapmış gibi "yoooo hiç duymadım" diyorlar. Burada var mıdır evlenip pişman olmayan?




 

Var.

mavibalık

Evliyim, 2 de çocuğum var. Hanım tarafından şanslıyım, bu yüzden mutluyum.

Ama zamanı geri alabilsem evlenmez, çocuk sahibi olmazdım. Bekarlık cidden büyük bir lüks.

Evlenip mutsuz olma ihtimali çok korkutucu bekarlar için, hele ki boşanma evresi aman aman.

Bekaralara benim tavsiyem amerikan filmlerimden öğrendiğim şey olur, bir kaç yıl berbaer yaşayın. Ha baktın hayatının kalanını devam ettirebileceğin bir eş bu, o zaman nikahlanın.

John Bloor

ben evli değilim (bkz: https://www.eksiduyuru.com/duyuru/1255865/kac-yasinda-evlendiniz )

çevremdeki evli insanların hepsi mutlu. mutsuz bir evlilik yok benim etrafımda...

peace.on

Ben evli değilim ama evli olup mutlu olan çook kişi var
Neden evliliğe öcü gibi bakılıyor anlamıyorum
Tabi 100 evliden ikisi öküzler gibi kavga edip ayrılınca aaa evlilik ne kötü algısı oluşuyor... ama sevgililer kavga edip ayrılınca kimse aaa sevgililik ne kötü demiyor...
Yani kendimizi evlilik kötü diye kandırmayalım. Güzel bir şey; ;)

benaslindayohum

Ayrıca çevremizde mutlu sandığımız evlilerin mutlu olduğuna nasıl karar verdiğimiz de önemli.

Sosyal medya paylaşımlarına bakarak mı?

3.bp.blogspot.com

John Bloor

var

horizon

Kardeşim iki buçuk senedir evli. Sevgiliyken nasillarsa şimdi de aşağı yukarı öyleler. Tabii aile, yakın çevre, örf ve adetler yüzünden hareket alanları kisitlaniyor. Bunun gerginliğini de birbirlerinden çıkardıkları oluyor ama orta yolu buluyorlar. Beraber bir hayat, bir düzen kurmaktan, birbirlerine daha yakın olmaktan mutlular (bence).

femme vitale

sosyal medyada paylaşılanlara bakarsan herkes çok mutlu. benim arkadaşlarım da öyle.
ama konuşup evliliği sorduğumda... bir dokun, bin ah işit.

tabudeviren

evlenip mutlu olamıyorsan kendine uygun olmayan birini bulmuşsundur büyük ihtimal.

mikahakkinen

100 kisiden 2 kisi kavga etmiyo haci 40-45 tanesi kavga ediyo. Bosanma olanlarin bi bak istersen

baldur2

Bekar olup mutlu olabilen var mı?
Mutluluk kişiye bağlı bi kavram. Çok genel, ortak bi tanım bulmak gerekirse; istediklerini bulduğun, istemediklerinden kaçındığın oranda mutlu oluyorsun.
Evlilikte beklentilerin karşılık bulması olarak tanımlıyrum ben bu durumu.

Ben şimdilerde 36 yıllık evliliğimi sonlandırıyorum. Şimdiki aklımla, deneyimlerimle geriye dönsem evlenir miydim? Evet, ama aynı kişiyle değil.

Annemle babam mutluydular. Şimdi geriye bakıp değerlendirince de mutlu olduklarını görüyorum. Onların birbirlerine bakarken gözlerindeki ışıltı hiç eksilmemiş.

Edit: Diyelim aynı kişiyle evlendim bu kez de ne kendi hatalarımı tekrar yapar ne de onun yapmasına göz yumar/izin verir/sessiz kalırdım.
Biz başka türlü davranabilseydik belki sürdürülebilir bi evliliğimiz olabilirdi.
Suçu kabahati evlilikte aramak çok doğru değil. Kendimize bakmamız lazım öncelikle. Nasıl karar verdik, birbirimize ne kadar emek harcadık, neler bekledik, beklediğimizi buldacağımızı umarak mı yoksa bilerek mi başladık, en başından ve sürekli birbirimize karşılıkı olarak dürüst ve açık mıydık...
Bu ve benzeri unsurların olmadığı hiç bir ilişki sürdürülebilir olmaz. evlilik ise ilişkinin sürdürülebilir olmasını beklediğimizbi aşama/ hal.
Yürümeyen evliliklerde sorun evlilikte değildir bizde ve/ya bizim davranışlarımızdadır. Evliliğin tek sakıncası "sahiplendim", "elde" düşüncelerine zemin olabilmesi. İmzayı attık geri dönemeyiz, zor olur vb düşünceleri getirmesi. Başkaca bi değişik işlevi yok, ilişki yönünden tabii.

hayat aklini konusacak bir filozof uret

mutluyum diyenlerin çoğu mutlu değil. çok yakın bi arkadaşım her gün isyan ediyo. ama dışarıdan bakınca mutlu gibi gözükmeye çalışıyo. rol yapıyo yani insanlar.

spirit crusher

Konuya dair bir yorumum yok aslında, ben 28de evlendim, 30a gelmeden boşandım. Yanlış kişiyle evlilik çekilecek dert değil.

Ana Seth Davidowitz’in Everybody Lies kitabına bakarsanız, Facebook ve birkaç başka sosyal medya mecrasında yapılan bir araştırmaya göre kadınların “status” kısmında eşleri hakkında husband kelimesi ile sık sık “best friend, amazing, the best” gibi tabirler kullanırken, Google aramalarında “husband” kelimesi ile en çok “jerk, gay, stupid” vs gibi olumsuz ifadeler sorguluyorlarmış. Bu bile tek bir anekdot olmasına rağmen, dışarıdan görünenle için bir olmadığının bariz bir kanıtı.

Evlilik, net ve kırıcı olmadan iletişim kurmak hiçbir yerde doğru düzgün öğretilmediğinden, insanların birbirlerinin eşiğini çok kolay aşabildikleri bir ortaklık. Öyle olunca da, Türkçede ne deniyor bilemiyorum da, bir “resentment” oluşuyor, içten içten sinir olmaya başlıyor yani taraflar birbirine. Zor iş. Düzeltmek için bir sürü şeyin baştan öğrenilmesi gerek.

sopiro

Mobilde edit edemedim: yukarıda yazdığım mesaj yanlış anlaşılmasın lütfen. “Gay”in olumsuz bir kelime olduğunu düşünmüyorum. Bir kadının kocası hakkında “acaba kocam gay mi?” diye düşünmesi ilişki adına bariz bir olumsuzluk demek istedim.

Basın açıklamam bitti.

sopiro

Mesela @spirit curusher'in örneklediği çift neden geri dönmüyor? Madem sürekli yakınıyor, hergün isyan ediyor neden bekarlığa geri dönmüyor?
Boşanan neden tekrar evleniyor?

Demek ki; ona göre bekarlığın artıları evliliğin artılarından fazla değil vea evliliğin eksileri bekarlığın eksilerinden az.

Yazdıklarımdan evlilik taraftarı olduğum anlaşılmasın. Evlilik güzel bişey eğer uygun eşi bulabilirsen. Benim görüşüm bu.
Biliyorsunuz ben üç kız evlat yetiştirdim. Birgünden birgüne hiç birine "evlenin" temalı fikir beyan etmedim. Evlenmiş olmak için evlenmemelerini, hayat arkadaşlığı yapabilecekleri kişiyle karşılaşana dek beklemelerini öğütledim. Evlat sahibi olma kararlarından önce de evlendikleri kişinin ömür boyu evladının babası kalacağını bilerek karar vermelerini öğütledim.
İnsan evlenmek zorunda değil, çocuk sahibi olmak zorunda da değil. Tabii her yönden ideal olan; anlaşabileceği biriyle hayatını birleştirip sevgiyi yaşayarak yaşlanması.

hayat aklini konusacak bir filozof uret

biiiiizzzzz. martta 10 yıl bitecek.

zerre pişman değilim. milyon kere dünyaya gelsem gene onla evlenirim.

etrafta bu kadar mutsuz evli-sevgili olması sebebi tvlerde, filmlerde, dizilerde gördüğünüz prototipler. ben bağırayım o bağırsın, ben trip atayım o peşimden koşsun, ben köpek çekeyim bana kul köle olsun. kızayım surat asayım ama söylemeyeyim o anlasın. hayır arkadaşım evlilik böyle bir şey değil. derdin mi var, neyse söyle anlat o da bilsin sen de içini dök. biriktirme. ama insan gibi anlat, bağırmadan küfür etmeden, de ki sen böyle yaptığında ben şöyle hissediyorum. o da insansa anlar yapmaz. ya da de ki ben öyle trip mrip anlamam kardeşim, insanlar konuşmayı icat kaç milyon yıl oldu. insan gibi anlat neyse canını sıkan. ama bizde öyle değil. işte mi sinirlendin, 5 karış suratla gel eve bir de evde terör estir. durduk yerde ortam gerilsin sonra bağır çağır olmaz işte. bi kere kırıldın mı bi kere biriktirmeye başladın mı sonra baraj gibi olur bi yerden sonra tutamazsın hoop bitti gitti.

sonracıma hemen 20-25 yaşında evlenmeyin kardeşim. önce bi sen olgunlaş, büyü. kendini tanı. ben nasıl bir insanım, ilişkiden hayattan ne bekliyorum bil. ondan sonra yanına birini daha al. sen düş o seni kaldırsın, o düşünce sen tut elinden. ama yok daha çocuk yaşta evlencem de evlencem. bok ye.

evlilik sevgililikten bambaşka bir şey. cafelerde sinemalarda tanınmaz evleneceğin insan. varsa imkanınız en az 1-2 yıl birlikte yaşayın. yoksa mümkün olduğu kadar uzatın tanıma, nişanlılık vs süresini. sen onun evine gir çık, o seninkine. en doğal ortamında görün birbirinizi.

sonra senin anan benim abam demeyin. benim senin demeyin. iki kişi yerine tek kişi gibi yaşayın. evlilikte özel alan falan yoktur. o benim özelim dediğin iş biter.

halanne

kendi tanışıp, isteyip, sevip evlenen ve mutsuzum diyen, mutsuz olduğunu gördüğüm çok az benim etrafımda.
varsa ya gerçekten saçma sapan insanlarla evlenmiş olduğundan- bariz görünür bir şey. neden evlenmiş o insanla dersiniz yani.
ya da çok uzun süre kendi hayatını yaşayıp, sonra evlenmiş, özgürlüğüne çok düşkün mesela, evliliğe adapte olmak biraz zor geliyor, bunlar tam mutsuzum demiyor ama "çocuklar olmasa evlilik o kadar da şart değil" kafasında. bunlar için de evli olmak harika diyorlar, diyemem ama anne-baba olmak harika diyorlar. evet.
bir üst kademede boşananlar var, çocuklu olup boşanan bir dolu arkadaşım var ki hemen hepsi tekrar evlendi.

niye ama

Biz çok mutluyuz diyen hanımlar kocalarının kaçamağını henüz yakalamamış hanımlardır yalnız, içinize kurt düşürmeyeyim ama uzun yıllardır evli olduğunuz halde kocanızın hiç bir yanlışını görmemiş olmanız onun küçük de olsa kaçamak yapmadığı anlamına gelmez :)

John Bloor

"Bekar olup mutlu olabilen var mı?"

Ben:) ama şimdilik yaş 30.
"Mutluluk kişiye bağlı bi kavram. Çok genel, ortak bi tanım bulmak gerekirse; istediklerini bulduğun, istemediklerinden kaçındığın oranda mutlu oluyorsun." Çok doğru.

@hayat aklini konusacak bir filozof uret, ne güzel söylemişsiniz. Çocuklarınız sizin gibi anneleri olduğu için çok şanslı.

Ben mesela çocukluğumdan beri anne ve baba kavgasının arasında büyüdüm. Annem okumuş, etmiş, mesleği olan biri. Vakti zamanında evde kaldı diyorlar diye evlenmiş. Bu yüzden evlenmemek lazım. Evlenip mutsuz olanların çoğu bence bir amaç için evlenen kişiler; evimde bir erkek olsun, bana baksın, erkeksiz olmuyor falan filan diye düşünenler, ya da karım olsun, evimi düzenlesin bana baksın :S

Ruh eşini bulup, severek evlenen arkadaşlarımın çoğu mutlu. Vatandaşlık alayım ya da zengin kocaya kapak atayım diyenler mutsuz hatta boşandılar bile.

geçerkenugradım

valla biz çok mutluyuz etrafımdaki çoğu arkadaşımda gayet mutlular boşanan yakın çevremden kimse olmadı.

gene gelsem dünyaya gene eşimle hiç düşünmeden evlenirdim.

basond

Gerçekten de mutlu olmayacağını ya da olacağını mutlak olarak bilemezsin, fakat karşıdaki kimsenin içten olup olmadığını anlayabilirsen hiç değilse nasıl bir işe girdiğinizi de aşağı yukarı kestirebilirsin. Razı olursan olursun, olmazsan olmazsın.

Dolayısıyla evlilik meselesini tartışırken evlenecek kimselerin göz önünde olması şart.

Öte yandan kişilerden bağımsız olarak evlilik kurumu, resmi olarak kadını koruyan, erkeği maddi ve manevi olarak sömüren bir kurumdur. Erkeğin toplum için kendini feda etmesi evli de olsa bekar da olsa beklenirken; evli bir erkeğin mikro bir toplum olan ailesi için de gerektiğinde kendini feda etmesi beklenir. Bir çok erkek de bu duruma teslim olmuştur, şartları içselleştirmiştir. Mazoşistin sadistten kopamadığı gibi...

Tartışmaya girip uzatmadan ideal olanı özetlersek: Karşındaki insan birey olabilmiş, olgunlaşmışsa; derdi seni sömürmeden seninle iyi kötü paylaşımda bulunmaksa, sen de bu duygularda ortaklaşıyorsan geçinip gidersiniz.

Pratikte olgunlaşmak ise büyük çaba ister. Birey olmak, sorumluluk sahibi olmayı gerektirir. Bu da Scott Peck'in de kitabında anlattığı gibi 'Az Seçilen Yol'dur.

Pratikte çoğu zaman kadınlar maddi manevi erkeklerin üzerine yıkılmak isterler. Erkeğim beni taşısın söylemi literal olarak dile dahi dökülmüştür. Buna karşılık kadınların aşırı istekleri ve sorumsuzlukları neredeyse hiçbir zaman yadırganmamıştır. ('Ben yıkılmak istemem'ciler bu genellemeleri üzerine alınmasın ama iğneyi kendi cinslerine batırsınlar)

eksisozluk.com

Erkeklerse sırf çocuk yapma, neslini sürdürme içgüdüsü yüzünden, içten içe rasyonel olarak bütün bu çökük sistemi sırtalamak istemediklerinden dolayı evlilik kurumu da kurum olarak çökmüş durumdadır.

Bu konularda fazlasıyla iç içe geçmiş derin sorunlar ve dinamikler de var bu yüzden evlilik konusunda kendi hayatını planlarken olabildiğince rasyonel olmakta fayda var.

Seçim yaparken sorumluluğunu da almalısın:

Sırf çocuk için ya da evlenmiş olmak için evlenirsen başına nelerin gelebileceği de aşağı yukarı bellidir.

Yine böyle bir hukuki düzende, böyle bir toplumda evlenirsen yine başına gelecek potansiyel sorunlar bellidir.

idexo

Ben çok mutsuzum şu an ağlıyorum.

for day to break

evlilik fakir insan işi. zengin olup da genç evlenenlerin hepsi mutsuz. 40 yaş sonrasında da sosyal destek ve kendini baktırmak için evleniyor böyle kişiler.

fakirlerse eve iki maaş girsin derdinde. istanbula ataması yapılan çoğu memur hemen evlenecek birini aramaya başlar.

Cruyff
1

mobil görünümden çık