"An eye watering €1,270m of agent commissions were reported by clubs on the
2,000 transfers reviewed, which covered about 40% of overall European club
transfer spending during the period 2013-2017. In total these commissions were
equivalent to 12.6%of the transfer fees with the mid commission rate at 13.3%."
İngilizce okumalar yapiyorum, fena degil aslinda ingilizcem ama su paragrafi bir cozemedim.
Turkcesini yazip, ardindan da "bak cumleleri soyle soyle kaliplara ayir, karistirmazsin o zaman ne anlatmak istedigini" vs. diyebilecek varsa cok sevinirim.
İkisinden birisini yazan olursa ona da tesekkur tabii ki.
Gözleri yaşartan 1,270 milyon euroluk topçu menajeri komisyonu yapılan 2000 transfer incelemesinde kulüpler tarafından raporlanmış, bu da avrupalı kulüplerin 2013-2017 arasında yaptığı transfer harcamalarının %40'ına denk düşüyormuş. bu komisyonlar toplamda %13.3 mid komisyonu (mid komisyonu ne bulamadım, bir şeyin ortalaması galiba) oranına sahip transfer harcamalarının %12.6'sına eşitmiş.
--
Böyle bir yazıyı anlamak için yapman gereken şey Türkçe düşünmemek çünkü Türkçe baştan sona gidiyor, bunları çevirmek için sondan başlamak gerekiyor, o zaman kafa karışıyor. İngilizce okuyup direkt anlamaya çalış.
2000 transferde 1.270.000.000€ aracılara gitmiş, bu da 2013-2017'deki tüm transfer harcamalarının %40'ıymış.
ingiliççede virgüller önemli ve genelde virgüller arasında ya sıralı, ya önceki kelime/cümle/tamlamayı açan cümleler oluyor (sıralı sıfatlar filan yoksa). buradaki ilk cümlede de iki cümle var esasında. x, therefore y gibi bir şey denmiş.
themid diye bir kelime yok, mid commission rate de nedir ben bilemedim. ikinci cümle, sanırım, "aracıların aldığı komisyonlar transfer bedellerinin %12.6'sı kadar, ortalama(?) komisyon oranı da %13.3" oluyor.
-
ingiliççe, yukarıda da dendiği gibi, baştan sona değil sondan başa gittiğinde anlamlı oluyor. biz "uyandım, dişimi fırçaladım, giyindim, otobüse koştum, ayakta geldim, bu yüzden şu anda yorgunum" şeklinde kurarken cümleyi, ingilizler "şu anda yorgunum zira bıdı bıdı" şeklinde kuruyor cümleyi. sen de yorgun olduğunu görüyorsun ama bıdı bıdılara bakıp anca tüm konteksti anlıyorsun. ondan, sanırım, zihni bu farklı dile alıştırmak lazım.
bunu, bence, en kolay felsefe metinleri okuyup yaparsın. "allah belanızı versin, şerefsiz ... çocukları" diye diye başlarsın ama sonunda ingiliççe oturmuş olur. bu yapıyı bu şekliyle oturtunca fransızca ve ispanyolca metinleri, diller bilinmese bile, ingiliççe bilgisi ve farklı cümle yapısı sayesinde, yeterince (yeterince dediğim hepten kör olmak yerine temel olarak ne dediğini, yani yarısını filan) anlayabilirsin. ve dahi bu sayede farsça da çözülmesi iyice kolaylaşmış bir dil olur, 6-8 ay ortalama bir çalışmayla a2-b1 seviyesinde farsça biliyorum diyebilirsin.
Cok tesekkur ediyorum.
Sanirim o "themid" degil, "the mid" olacakti. Ya uefa yazim hatasi yapti ya da kopyalarken bir sey oldu. Bakicam birazdan.
Edit: evet, "the mid" imis