para kazanmak hırsı mı kaliteli eserlere engel mi oluyor. 100 sene önce eserlerin yanına yarışır eser yok şiir desen öyle sinema zaten yerlerde. Teknoloji bizi mahvediyor galiba.




 

Diğer şeylerin gelişmemesiyle aynı sebepten. İnsanlar akılsız çünkü. Yapıyorum diyen de kumda oynuyor. Orijini bura olmayan hiçbir şey gerçek değil memlekette. Her şey sadece ismen var. Okuryazar geçinen tayfa da bunun içinde hatta içindeki en kötü kesim. Ülkenin kaderi vasatlık.

Tabi bu pür okuma ve kültür merakı olarak baktığında özellikle böyle. Her toplumda azınlık bu kesim. Bizim toplumun en derin tefekkürü en görünmez kesimde. Bunlar 20 senedir iyice görünmez oldular ve çekildiler.

Gelişmişten kastının ne, kim olduğuna bağlı olarak gelişmiş dediğin yerlerde sanatın ve sinemanın gelişmesine sebep olarak gösterilebilecek faktörler değişir. O toplumları sanata iten ihtiyaçları Türkiye toplumu farklı yollardan besliyordur ya da o ihtiyaçlar burada hiç yoktur. Onların sanatlarının büyük kısmının ruhu yani fikri bize yabancı ve ters çünkü. Yani sadece üslup, şekil değil yabancı olan. Tamamı evrensel değil Batılı sanatın. Edebiyat Türkiye'de neden gelişmiyor, Türkiye'den neden bir William Golding, Jane Austen çıkmıyor demek tezhip Finlandiya'da neden gelişmiyor demek gibi bir şey.



Sinema için yılmaz güney'i falan örnek gösteriyorlar. Seviye o yani. Üniversitede bir sinema dersi almıştım. Kadın Caligari'yi ödev verdi. Anlattım, anlamadı bildiğin. Bilmiyormuş resmen. Anlamadı ve sıkıldı. Bu kadın 30 yıllık televizyoncu. Belgeselci geçiniyor.Uğur Dündar ile çalışmış vs. Aynı işte ya aynı tipik Türkiyeli. Kırmızı kaşkol, şekil şemal. Kafa nitelik olarak ahsen tv. Yılmaz güney filminde tabela dibine işeyen karakter seviyesinden fazlasına basmıyor.

Batuhanolabilir

"Çöpten bir nesil için teknoloji gelişir"

Sinema hakkında yorum yapacak kadar kendimi yeterli hissetmiyorum ama.

Sanatı tek değil bütün dalları ile ele almak gerekirse ortada popüler kültür dediğimiz gerçek olan bir çağ hastalığı var. Şu anda bu duyuruda kaç kişi ayda en az bir sergiye gidiyor? Ya da kim toplu söyleşilere düzenli olarak katılıyor? Kimse. Çünkü çoğumuz bunu yapmak yerine başka şeylerle ilgilenmeyi tercih ediyoruz. Kimi bilgisayar kimi arkadaşları ile starbucks muhabbeti say say bitmez.

Zaten ülke olarak sanata verdiğimiz destek küçük bir pirinç tanesi kadar olduğu için. Ülkede sanatçı zor yetişiyor. Ornegin fatih akın ödül alınca tüm gazeteler boy boy fotoğraf basıyor. Tamam da herif bu ülkede yaşamıyor ki? Gördüğü eğitim yaşadığı kültür her şey farklı.

Ahmet aslan var mesela. Adam kendi enstrümanını yaptı. Baktığın zaman çoğu kişi "allah'ın tuncelilisi" der. Ama bu adam da yurtdışında okudu ve hala öğrenci. Sence bu ülkede okumaya devam etse ne yapabilirdi?

Edebiyat komple çökmüş durumda zaten. Kimse şiir yazmiyor yazsa da yayımlamıyor. Çünkü kimse şair olacak kadar duygusal kalamıyor. Instagramda üç beş sayfa açılır en fazla orada yayımlanır onların sözleri. Üstünden on sene geçer ve hepsi unutulur.

kablelvuku

Şiir farklı bir konu. Sinema için konuşacak olursak eğer, ülkemizde gelişmiyor. Kore’de Fransa’da vs. güzel eserler var. Ülkemizde de (dünyada da aslında) kafa yormuyor kimse. Ülkemizde ise bu durum hat safhada. Yani ticaret. Millet ne izliyor? Şive komedisi, o halde şive komedisi yapıyorlar. Güzel filmler sinema salonlarında en kötü salonlarda bir hafta vizyonda kalıyor sadece (bkz: sarmaşık). Bu yüzden hatta onur ünlü sen aydınlatırsın geceyi filmini sinemaya vermedi. (Hoş o da bozdu sonradan). İyi adamla da (burak aksak, cem yılmaz vs) film sıçma çabası ile kötü şeyler ortaya koydu.

Yani iyi bir eser için kafa yormak gerekiyor. Millet de iyi film yapacam diye acından ölmemek için dandik eserler ortaya koyuyor

giovanne

Siirle ilgilenmem ama edebiyat ve sinemada gayet guzel isler cikiyor. Ha, ridley scott dijital kameraya gecti diye "off sinema oldu yeaa" diyorsan yapacak bir sey yok zaten.

Eger turkiye'den bahsediyorsan zaten turk sinemasinin esamesi okunmadi dunyada hic.

Buna benzer argumanlarla kendi meslegimde de karsilasiyorum (mimarlik-muhendislik sirketinde teknoloji uzmaniyim). Mesela okulda bir hocam elle cizmeye zorlardi herkesi, teknik cizimi elle yapmak tamamen manasiz ama adam "ruhsuz cizimler" filan diyor. Yahu yaptigimiz cizimin anlatmasi gereken su: "hela nerede olacak, tugla nereye orulecek, siva kac santim cekilecek".

fortisvita

ne gelişiyor ki onlar gelişsin? sanat da diğer alanlar kadar gelişiyor.

100 sene önce bilimden sanata, siyasetten şiire bir dalga geldi, yükseldi ve gitti. bilim patladı, teknoloji hopladı, sanat coştu falan.

bilim ve teknoloji o kadar da yerlerde değil, ama sanat hakikaten gelişmiyor.

babilbaligi

Sanatın bizde geişmemesinin, zenginlik dilimimizle, refah düzeyimizle direkt ilgisi var. Bir başka direkt ilgi yönetimin sanata bakış açısı.

Yapılan araştırmalar parasal ve gündelik sıkıntıları daha az olan insanların sanata, edebiyata ve bilime daha fazla vakit ayırabildiklerini gösteriyor. Ve tabii bu ilgilenme IQ düzeyine de etki ediyor.

hayat aklini konusacak bir filozof uret

Dünya genelinde kültürel bi yozlaşma var ve mekanikleşiyoruz. Her şeye kolay ulaşıyor kolay tüketiyor kolay sıkılıyoruz. Duygusallık azalıyor. Eğlence anlayışı değişiyor. Herşeyin suni olanı var. Hal böyle iken sanatın gelişmesi olası değil

photo85

fort +1 ama tolkien -1. Durduk yere Hollywood'u yermeye gerek yok, hâlâ taş gibi filmler çıkıyor oradan. Boktan film her yerde var. Edebiyatta da çok satmak kötü bir şey değil, peynir ekmek gibi satmayan Nobel ödüllü yazar yoktur (ödülü almadan önce de geçerli bu, aldıktan sonra zaten satar). Dostoyevski, Sartre, Camus, Hemingway vs. bunlar yeraltı edebiyatçısı falan değil aşırı popüler yazarlardı yaşadıkları vakitte de.

Yani geçmişe hasretle bakıp günümüzü beğenmemek ne kadar romantiklikse popüleri yermek de o kadar romantiklik.

i was made for you
1

mobil görünümden çık