kır pideci, çiğköfteci, dönerci, hepsi bir aşamada çıplak elle yemeğe temas ediyor iğrenç buluyor musunuz? ben bir daha gitmiyorum ki yüzde 90 dışarda yiyorum maalesef.

bu arada bahsettiğim direkt hazırlayan değil, garson, tezgahtar vs. çiğköftecide tezgahtar 50 cm önümde dişinden pislik çıkarıp dürüm sarmaya başladı. daha neler neler...


 

Eldiven takıp çıplak elle dokunduğu her yere eldivenle de dokunduktan sonra eldivenin de bir faydası yok.

acetaminophen

bir karikatür vardı umut sarıkayanın pilavcıyla ilgili kesin buna tükürüyorsun terini atıyorsundur ama tadı çok güzel falan bulan olursa tam bu soruya denk bir cevap olur.

edit: hahah buldum galeri14.uludagsozluk.com

biravekahve

eskişehir'de kalburüstü bir dönerciye gidiyorum epeydir. bir tane garson tezgaha usta tarafından konuulmuş tavuk döneri göbeğiyle kağıdın içine ittirdi, sonra gidip tişörtünü sildi. aynı yerde garsonlar temizlik bezleriyle temizlik yapıp gelip çıplak elle ekmekleri müşteriye servis ediyor. erzurum'da garson çamur içindeki yere düşen ekmeği alıp yerine geri koydu, biri tepsideki pidelere salyası aktığı halde devam etti yine eskişehir'de aynı yerde adam aldığı ekmek aralarının içine elini sokuyordu... yahu para vererek yemek yiyorsun neden yemek isteyesin ki bu pislikleri?

ya ben lan neyse

Oluyu fazla yikarsan ya osurur ya sicar derler cok kasmamak lazim.

allah yazdiysa bozsun

Ben düşünmemeye çalışıyorum açıkçası çünkü bu işin sonu yok yani. Ya dışarıda hiç yemeyeceksin ya da gözünü bazı şeylere kapatacaksın. Ha bi iğrençliğini gördüğüm yere de tekrar gitmem tabii ki ancak göz görmeyince gönül katlanıyor diyelim :)

Bir de bir miktar pisliğin bağışıklı sistemini güçlendirmeye yaradığını biliyoruz. Özellikle de çocuklarda. O yüzden faydaları da var yani assdfsdf.

inawen

Dışarıda yediğiniz yemeklerin hepsi maalesef öyle. 3 saniye kurali denen şey her yerde var. Hatta bu 20 saniye kuralına kadar uzuyor. Bununla alakalı şaka da waiting filminde vardı.

Arkadaşım su doğuş grubunun fırençayzing her yerde olan adını unuttum su an, lokantasında çalışıyordu bi ara. Burası kalburüstü bir yer, burası bile leş gibi Sakın dışarıdan yemek yemeyin diyordu.

He yiyor muyum at gibi yiyorum. Ama pis olduğunu bile bile yiyorum.

Ayrıca karikatür +1

jackyr

Dışarıda temizdir kesin dediğim sokak satıcısı ve büfe kesinlikle yok. Cafelerde çok aç değilsem yemek yemem genelde. Restoranda el mahkum. Seçip gitmişim zaten. Olduğu kadar.

Bunun bir de eldivenli versiyonu var. O da çok iyi. Hani gıda hijyeni değil, Kendi hijyenini düşünüyor ya da kafa pek çalışmıyor olanlar hani işte. Elde eldiven var ama parayı da o elle uzatıyor, kendini de o eldivenli el ile kaşıyor, gıdayı da o el ile hazırlıyor. Sıkıntını anlıyorum. Göz görmeyince gönül katlanıyor.

nawar
1

mobil görünümden çık