Meraklı canlılarız çünkü.
Yok sadece merak değil bu. Öyle düşünülürse sanki çok masum bişeymiş gibi oluyor.
çünkü burası türkiye. etrafı ile yaşayan bir toplum. kendisi ile ilgilenmek kendi yoluna bakmak nedir bilmeyen, etrafı ile var olan etrafına göre şekillenen etrafı için yaşayan bir toplum.
kim
nerde
ne yapmış
konuşmaları eyvallah çekilir ama bi yere kadar (buraya kadar ben de yapıyorum acımıyorum :( )
şahış ardından kuyu kazmalar, bi hainlik planlamalar bence cahillik, gelişmemişlik. bunu yapacağına en azından kendine yararlı olması açısından kitap oku.
Aynen öyle bence de, günlük yaşamda çok dikkatimi çekmişti gençken. Büyüdüğünde de uzak olmaya çalıştım o dünyalardan. Ve düşündüğüm şeyi geçen gün bi programda duydum, bulup atarım.
Korku ve güvensizlik, birey olamama, bastırılmış istekler vs sebebiyle özetle.
o zaman nasıl zevk alıcaz olm :D
can sıkıntımız nasıl gidecek nasıl geçecek bu ömür dümdüz yaşarsak?
herkesin dürüst olduğu bir dünyada yaşamak ister miydin?
bi bilgisayar oyununa başladığını düşün
oyunun zorluğu seçme ekranı geliyor
beginnera mı tıklarsın veterana mı :D
edit:iyi ki her şey göründüğü gibi değil.
ulan türkiye ile ne alakası var dünyanın her yerinde dedikodu yapılır. edirneden öteye gitmemiş adamlar ülkeyi kötülüyor ya. ne sanıyorsunuz dünyadaki diğer insanları amk. ubermensch falan mı
1-nüfus 7 milyar
2-diziler falan bunun üzerine kurulu.
3-insanlar diğer insanlar üzerine konuşmayı seviyor.
fakat bu güzel bişey bazen. karakter turnusolu gibi bişey. diğerleri hakkında az konuşan birine kötü düşünmem.
Dedikodudan nefret ederim ama insanlık tarihine bakarsan insanlığın gelişmesi için dedikodunun ne kadar önemli bir yere sahip olduğunu görebilirsin. Daha ayrıntılı bilgi için bkz: Sapiens
Sapiens kitabını okudum. Adam kaynak vererek ilk insandan günümüzdeki insana kadar hepsini anlatan bir kitap yazmış ve kitapta dedikodu için şöyle demiş dedikodu olmazsa insanlar da olmaz. Çünkü dünyadaki ilk insanlar birbiriyleriyle çok iyi iletişim kuramadıkları zamanlar en fazla 100 kişilik bir topluluk içinde yaşabiliyorlarmış ve o toplulukta herkes birbirini tanırmış. Dedikodu sayesinde bu topluluklar artmış çünkü dedikodu aynı zamanda bir insan hakkında diğerine bilgi vermek demektir ve insanlar bu bilgiler sayesinde daha kalabalık gruplar halinde yaşayanilmişler. O yüzden aslında dedikoduyu kötü bir şey olarak görmek yerine insanların neredeyse genetik kodlarına işlenmiş olduğu gerçeğini de unutmamak gerek.
bir de adi giybet oldu sanki dedikodu yerine giybet deyince iyi bir sey oluyormus gibi.