yaşım 30. 16 yaşında bir çıktım ki çıkış o çıkış. anadolunun 2 farklı ilinde geçirdim yıllarımı.
o yıllar boyunca hep eskişehir'in özlemi vardı içimde. bir an önce dönüp ömrümün geri kalanını eskişehir'de geçirmek istiyordum.
son 5 yıldır da erzurum'un bir köyünde çalıştım.
erzurum işte. insanların çarşının ortasında yere tükürmekte beis görmediği, grup kavgalarının sıradan olduğu, otobüste ısrarla arka sıraya ilerlemeyen insanlar ve her an her yerden gelebilecek şiddet. -esnafı, şoförü, yoldan geçen adamı vs. bir şey bulup dövebilir...-
en sonunda eskişehir'e geldim ama hiç güzel olmadı benim için.
ben erzurum'da sürekli müşterisi olduğum taksi durağının vermeyi unutsam bile ben hatırlayana kadar benden para istememesini özledim. yol sorduğum insanların işi gücü bırakıp bana yolu canhıraş tarif etmesini hatta direkt adrese kadar bana eşlik etmesini özledim. bir gün "abi kusura bakma o elindeki nedir?" diye adamın elindeki ışkını sorduğumda bana elindeki ışkından ikram etmeden rahat edememesini özledim. kısacası oradaki samimiyeti çok özledim lan.
erzurum erzurum işte. oradayken her gün küfür ettiğim bir şehirdi ama kıymetini eskişehir'e gelince anladım. erzurum gerçekten birçok insan için yaşanması mümkün olmayan bir şehir ama bu eskişehir'de her şey bana batıyor. buranın insanı bana son derece bencil, çıkarcı ve tabiri caizse biraz sosyetik geliyor. ben 16 yaşında ayrılırken bunalımlara girdiğim memleketime çok yabancılaşmışım.
acaba yine gitsem oraya çalışmaya eskisi gibi olur mu? yoksa eskişehir'e alışmaya mı çalışayım? eskişehir'e şu anda çok ama çok yabancıyım ve bu beni mutsuz ediyor.
Erzurum un maalesef öyle bir havasi var sanırım. Ne seninle ne sensiz diyoruz bu duruma. Ben de sevmiyorum ama üç gun ayrılınca özlüyorum. Bence dönmeyin erzurum a. Eskişehir bırakılır mı
Neden övmekten çekiniyorsun ki? Ben Erzurum'un bir kısmını gördüm. Gayet güzel bir şehir. Erzurum, Kars, Erzincan gibi şehirlerin sakin ve stresten uzak şehirler olduğunu düşünüyorum. Canın istiyorsa git.
bende senin gibiyim. doğudayım ama kendi memleketime geldiğimde bende senin gibi hissediyorum.
"Şerefil mekan bil mekin" derler. Yani "mekanın şerefi içindekilerdendir".
Eskişehir senin memleketin. Erzurum'daki samimiyeti kendi memleketine bulaştırmak, insanların samimi ve olumlu yönlerini yakalayarak o yönleri vurgulamak, hem kendin olumlu olmaya çalışıp hem onlara bunu aşılamak bence senin Eskişehir halkına verebileceğin en büyük destek. Çünkü bu olumluluk ve samimiyet insanların hayatları ı ferahlatacak, psikolojilerini düzeltmeye yardımcı olacak, kolaylaştırıp güzelleştirecek.
Erzurum'a dönüp orada devam etmek de sadece seni kalkındırabilir ama o da garanti değil.
İstersen Eskişehir'e seni ziyarete geleyim, benim de nüfusa kayıtlı olduğum yer ve hiç görmedim, görmüş olurum. Üzülme, 14 yıldır çok fazla değişiklik yaşadın, şu an böyle hissetmen çok normal. İnsanoğlunun çiğ süt emdiğini her zaman hatırında tutmak işine çok yarayacaktır.
2010 yılında ilk kez Eskişehir e geldiğim zaman esnaftan hiç haz etmemiştim. Yerli halkı da hiç iyi değildir çıkarcıdır, öğrenciler güzeldi yardımcı olmaya çalışıyorlardı gerçekten. 2015 yılında ayrılırken çok da üzülmedim, yavaş yavaş küçük İstanbul oluyor orası. İnsanlar birbirini nasıl düdüklerim gözüyle bakıyor. Bir çevren yoksa çok boş, arkadaşların varsa inanılmaz bir şehir. Ama aradığım samimiyet yok.. Öğrencileri çıkar geriye bir grup çöp insan kalır.
“Her nerede değilsem orada mutlu olacakmışım gibi gelir.” Charles Baudelaire