merhaba, bir devlet kuruluşunda müdür yardımcısıyım. son noktaya kadar devletin menfaati çerçevesinde iş yapıyorum. tüm odaları gezip ışıkları tek tek söndürürüm. musluklar bir damla su damlatmayagörsün hemen ustayı çağırıp ya da kendim yapabiliyorsam kendim onarırım. kesinlikle devletle ters düşecek iş ve işlem yapmam. devletin daha da güçlü olması için elimden geleni yaparım.

kesinlikle herhangi bir "iktidarın" kendine yonttuğu menfaatleri desteklemem. ben iktidarın üstünde olan bir devlet yararı gözetirim. her iktidar hızla kadrolaşır ama ben o kadrolara da hoş gözle bakmam. devletçi mi denir benim gibilere, bilmem.

kendi yararıma devletten maaşım haricinde 1 kuruş geçsin istemem. hesaplanması, karar verilmesi zor durumlarda kendimden gitsin isterim.

ha unutmadan, çalıştığım alanda o kadar kötü, katlanılmaz, akılalmaz olaylar gelişiyor ki bir kez olsun yurt dışına gideyim, gideyim bu ülkeden demedim.

sizce doğru mu yapıyorum? benim durumum nasıl ifade edilebilir?

 

En doğru en dürüst en olması gereken tutum budur. Devlet güçlü olacak ki o güç halka sirayet etsin. Halk güçlü olacak ki devletin gücü devam etsin. Senden Tanrı hoşnut olsun, en soğru şekilde davranıyorsun.

Buna hem devletçilik hem halkçılık hem insanlık hem de Atatürk milliyetçiliği denir.

yaren

@entegre arkadaşlarımla tartışıyoruz benim durumumda olanlara ne denir diye. bazıları devletçi, bazıları başka bir şey diyor. kavramın ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz. yani kavramı yakalamaya çalışıyoruz. (grubumuzda felsefe ve edebiyat buluşmalarımız var.)

iddaaci

Olması gerekensin doğru olansın.
Her devlet memurunun olması gerekendir. Ha bi yerde ulan herkes bakmıyor ben herkesin götünü topluyorum yeter enayi miyim düşüncesi de gelebilir ama gerçekten olması gereken şekilde davranıyorsun kötü düşünme hiç bi zaman.

Cidden hayran kaldım ben görmedim çünkü böyle davranan.

antik depresan

ne olmasını istiyorsunuz? takdir edilmek mi? memursanız zaten bunları yapmakla yükümlüsünüz maaş hesabında günün birinde teftişte hesap hatasında rucü oldugunu en iyi bilenlerdensiniz.

ülkeden gitmek isteyen memur çok az gördüm yeşil pasaport+ sosyal güvence+ emeklilik+ sosyal vb haklara sahipsiniz.

edit: memurspor

Fritz-X

is ahlakindan anlamayan bir ulkede is ahlaki sahibi olmak, denir. is etigi de denilebilir, tabii; baska tartisma.

ben devlet calisani degilim, ama ne icin calisirsam sizin bahsettiginiz gibi calistim.

yalniz, bunun yurtdisina gitmekle dogrudan alakasi yok. burada hala umudunuz var demek ki... burada hala mutlu olabileceginizi dusunuyorsunuz, demek ki...

e haliyle

Son derece doğru yapıyorsunuz. Sadece koltuğu dolduran memurdan ziyade, imkanların hoyrat kullanılmaması için çalışan bir kişiyi daha görünce sevindim. Sizin yaptığınız olması gereken. Diğerlerinin ohal dönemine rağmen sağlık raporu alarak işten kaytarması, salla başını al maaşını anlayışının yaygınlığı, aman bana sorumluluk verilmesinde de ben yatayım düşüncesi gibi bir çok düşünce insanlarda oldukça siz dışarıdan parmakla gösterileceksiniz. Sizin yaptığınız aynı şeyleri ben de kurumum için yaptım. Devletteki araçların trafik sigortaları için(21 adet araba için toplamda, yıllık 600 lira kadar bir indirim söz konusuydu.Bir kamyonun sigortası bedavaya geliyordu.) indirim almaktan tutun da kurum içerisinde bulunan muslukların fotoselli olmasına kadar bir çok fikirimi kurumuma ilettim. En son dediğim yemekhanede verilen ekmek artıkları için ilave bir koca daha koyuldu. Lambalar için ise; aydınlık havada, elektriği kesecek olan bir sensör(armatür sensörü gibi) teklifinde bulundum. İnsan lambayı açıp gidiyor. Sonra kendi evime elektrik faturası çok geldi diyor.

Son olarak bu duruma ne denir derseniz ben adamlık derim.

ceyhan prensi adana
1

mobil görünümden çık