Şimdi İngilizce konuşurken hiç tanımadığımız yeni tanıştığımız birine karşı You ifadesi geçen cümle kurduğumuzda karşı taraf "sen" olarak anlamayacak mı? Oysa ben belki "Sizin favori renginiz ne" sormak istiyorum ama karşıdaki bana "Are you favorite color?" dese "Senin favori rengin ne?" diye anlarım.
Kısaca eğer sen ve hitap kelimesi sizi ayırmanın yolu yoksa bir dilde, o dil kabadır. Zaten ingilizler soğuk bir millet, kibar olmamalarına şaşmamak gerekir. Ama ben yine de inanıyorum, ortadoğu Arap bedevi kültürünü buram buram içine doldurmuş Türkçe'den daha kaba bir dil olmasına aklım mantığım el vermiyor.
Bence senin anlamanda sıkıntı var, what are you?
"You" zaten sen demek degil, siz demektir. Eski Ingilizcede sen (thee) anlaminda da bir sozcuk vardi. Sen kalkti ve herkes birbirine kibarca konusmaya basladi.
Simdi Turkcede herkes birbirine siz demiyor, simdi senin mantigina gore Turkce kaba bir dil.
Mantik hatani anlattim, konu kapanmistir.
Sir falan de cumlenin sonunda ne bileyim
yukarıda açıklamışlar zaten.
sen çok yanlış gelmişsin kardeş :)
biri caps alsın silinebilir.
jajsksa bence boyle efsanevi degerlendirmeler yapmadan once temel duzeyde ingilizce ogren sen. are you favorite color ahanssmskkskam
Öğrenme hacı ingilizce dil mil değil boş ver.
Mantık bayağı yanlış ya. Almancada du sen demek. Sie siz demek. Hatta Sie her yerde baş harfi büyük yazılır. Öyle bir saygı söz konusu. Yani Almancada sen ve siz ayrımı var ama Almancayı kaba bir dil olarak görür çoğu insan. Bir dilin kaba olmasını sen ve siz ayrımı olmasına indirgeyemeyiz bence. Sen hazırlık okuyordun bildiğim kadarıyla. Bence fazla kurcalamadan öğrenmeye bak. Kafanı kendine kendine karıştırıyormuşsun gibi geliyor. Are you favorite color diye bir şey de yok. What is your favorite color? doğrusu. Bunlarda hata yapma. Bunlar çok çok temel konular.
adamlar pragmatik işte. dünyanın geri kalanı şimdi bu adama sen mi desem siz mi desem, nasıl olur ki abes kaçar mı sen desem vs. vs. düşünüp dururken, almışlar başlarını yürümüşler.
Bak kardeşim.
Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olman evvela insanı irrite eden bir şey.
Hayatında kaç tane ingiliz tanıdın da soğuk kaba insanlar olduğu çıkarımını yaptın?
Ben 2012'de Kıbrıs'ta bir sene ingiliz barında çalıştım. %90 müşteri ingilizdi. Kalan da rus, yerli kıbrıslı ve Türk'tü.
En boktan müşterilerim hep rus oldu, sonra Türk sonra, kıprıslı en son ise ingiliz. Adamlarda nezaket var, medeniyet var. Sen şimdi 1000 yıllık medeniyet diye geçiniyorsun belki ama senin bu topraklarda medeniyet gördüğün ilk zaman cumhuriyet yılları. Adamlar evet dünyayı sömürdü ama medeniyet denen şeyi kendi toplumları üstüne inşa ettiler. Bugün nezaket kurallarının büyük kısmı batı kökenlidir batı demenin büyük kısmı da ingiliz demektir. Seni sizi geçecen o yüzden.
duyuruyu favorilerime ekledim. lütfen silme.
evet hatta fuck you diyince sikeyim sizi demiş oluyorsun.
(sikeyim)sizi lanet olası ezik ve küçük sikkafalı japon askeri, üzerime şarap döktünüz!
oh üzgünün söğ ama siz de o koca götünüzle nasıl da hemen garsonun dibinde bitiverdiniz? evvela ben sizi sikeyim.
di mi leydiiz first diyoğsağn
(kültür karambolü oldu ama anladınız durumun vahametini, sizi siyah giyen adam.)
edit2: işbu cevapta gömüş yoktur, diğerlerini bilemem. daha kibar veya kaba olmak bu kadar basit değil diyorum yani.
İngilizler zaten soğuk ve kaba millet mi sjsjsjsjsjsjjs are you favorite color mi sjsjsjsjsjjs
Adamı bu kadar gömmeye gerek yoktu. Evet soruş üslubun biraz garip. Bilmiyorsan soracaksın da bilmediğin şey hakkında böyle yargıya kapılman garip olmuş. Ya da araştırıp, öğrenip eleştiriyorsan onu da ortaya koyamamışsın. O zaman saygı duyulurdu.
İngilizce'yi her türlü eleştirebiliriz de kabalık anlamında eleştiremeyiz muhtemelen. Çünkü ne tonlaması, ne grammeri, ne de hitabeti kaba değil asla. Arkadaş da yukarda açıklamış. "You" aslında kibar bir sözcüktür, İngilizce'de aslında kullanılmayan sözcük "sen"'dir. Bu sözcük de "thou"dur ve Modern İngilizce'de yerini kaybetmiştir. Shakespeare kitaplarında falan görülür ve İncil çevirilerinde falan. Türkçe gibi düşünmemek lazım, tanıdığın veya tanımadığın birine you demek her anlamda içten bir hitaptır. Kaba olmayan bir zamirdir bu sen anlamında da. Hem büyük oranda da kime ne şekilde hitap ettiğin anlaşılıyor, bir karmaşa da olmuyor.
İngilizce konuşurken hiç tanımadığım birisi bana "you" dediğinde bunu sen olarak anlamıyorum. Çünkü Türkçe düşünmüyorum. Sen öyle anlıyorsan yabancı bir dil öğrenirken en çok yapılan hatalardan birisini yapıyorsun demektir, anadilinde düşünüp öyle uyarlıyorsun yani. Verdiğin diğer örnekteki cümle de yanlış. Yine Türkçe düşünülmüş biraz. İngilizce grammeri böyle değil. "Are you favorite color?" dediğinde doğrudan çevirisi "Sen favori renk misin?" olacak. Şimdi kurmak istediğin cümleyi tanımadığın bir yabancıya sorsan bunu zaten "siz" olarak anlayacaktır. Ama eğer öyle anlamasından şüphen varsa şöyle sorabilirsin: "What's your favorite colour, sir?" Eğer bayansa, "ma'am" ekle. Bu şekilde bu you'nun "siz" olduğunu altını bastıra bastıra belirtmiş olursun.
Yani sorun İngilizce'de değil aslında. Bizim İngilizce'ye olan hakimiyetimizle alakalı. Bu hakimiyeti kazanmak da senin elinde. Bu dili düzgün bir şekilde öğrenmek için birçok teknik var, hepsini incelemeni tavsiye ederim. En basit kural hatasını da hayatından çıkararak başlarsan, iyi bir yol kat edersin: Anadilinde düşünme. Çünkü bu tamamen farklı bir grammer yapısına sahip bir dil.
Öncelikle gece bu duyuruyu hangi kafayla açmışım bilmiyorum ama tek bildiğim uyku sarhoşu olduğum :) Are you favorite color hatası da büyük bir fail olmuş halbuki what's your favorite color olduğunu en azından biliyordum ama işte uykusuzluk ve yeni öğrenilen bir dil birleşince ortaya böyle bir şey çıkıyor.:)
İngilizce'de "sen" zamirinin olmadığını bilmiyordum bunu da yeni öğrendim. Fakat bizlere 4.sınıftan beri You = Sen, bazen siz de olur diye öğrettiler? Yani bana demiş olsalardı böyle böyle, hiç bu noktalara sapmazdım.
Son olarak İngiliz milletinden özür diliyorum adamlar kibarlıkta aşıp seni kaldırırken büyük saygısızlık etmişiz :)
Bu arada gerçekten bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak eylemini gerçekleştirmişim. Hayatımda hiç ingilizce üzerine okulda dahi çalışmadım, ilk defa Ekim sonu, Kasım 2017 den beri ingilizce çalışmaya başladım. Düşünün am is are ı bile geçtiğimiz aylarda yeni öğrendim yani favorite color hatası temelin yeni yeni atıldığından olsa gerek. Hazırlık okusam da herhangi bir faydasını görmüyorum, şu tembelliği birazcık atarsam English gramer in use, Murat kurt today English gramer, ELS English gramer inside and out ve bir tane daha türkçe anlatımlı ingilizce gramer kitabıyla birlikte dört gramer kitabını da baştan sona başlayıp hazmede ede bitireceğim. Dördünün fazla olması önemli değil, böyle tekrar tekrar pekiştirince daha iyi öğreniyorum. Ayrıca duolingonun yarısından çoğu bitti, onu da dahil olmak üzere onun tarzında üç dört online ingilizce uygulamasını bitirmeye çalışacağım. Günlük yarım saat ingilizce altyazılı, İngilizceyi yeni öğrenenler için çekilmiş sitcom dizi izliyorum, listening açısından hem dizi hem voscreen ile pratik iyi geliyor. Son olarak, temeli birazcık sağlamlaştırınca harici bir ingilizce kursuna katılabilirim iyice öğrenmek için. Belki birkaç seneye kyk krediden para biriktirip Malta'ya ingilizce öğrenmek için gidebilirim ama zor tabi çalışmadan sadece kyk ile biriktirmek.
Sonuç olarak daha ekime kadar şu aşırı basit gramer testinden bile 1 doğru 5 yanlış gibi bir şey çıkaracak kadar kötüydüm, şimdi de pek iyi sayılmam ama 15 doğru 2 yanlışa çıkmışım hedefim +40 doğruyu bahar sonuna kadar görebilmek. www.seviyetespiti.com Bu konu da hatıra olarak kalsın artık, ne diyelim münasebetsizliğim için I'm so sorry. :)
çünkü kullanım bazen sen, bazen siz de ondan. you ikisi yerine geçiyor ama önceden belirtildiği gibi bağlama göre "sen" veya "siz" dendiği anlaşılıyor.
benim uyduruk diyaloğumla anlatmak istediğim şey buydu, mesela. adamlar birbirlerine böyle küfür ederken you sediklerinde, elbette ki, siz anlaşılmıyor :)
tanımdaığınız biriyle kibar bir ses tonuyla konuşurken "siz" algısı yaratıyorsunuz zaten.
şu an ki bilginiz yanlış değil yani.
yine belirtildiği gibi, thou, thee, you ek olarak da ye... hepsi birden you olmuş. thee, thou'nun başka bir formu. "thou shalt not steal'"da you'nun özne hali; " 'tis this, I beg of thee." gibi bir cümlede de belirtili nesne olmasa da nesne hali, özne değil yani.
shakespeare oyunlarında kalabalığa seslenirken "ye" kullanıldığını hatırlıyorum. yalnız sanki tekil durumda da kullanıldığını hatırlıyorum. yani "ye" kibarlıktan kullanılan "siz" ve çoğul anlamdaki "siz" şahıs zamirlerinin ikisine birden tekabül ediyor büyük ihtimalle.
bu eski kullanımlar incil'de falan da var, tabii. zaten "çalmayacaksın" buna örnekti.
neyse, yani bugün için olan kullanımı öğretmiş size hocanız. gerekmemiştir veya merak etmemiştir, bilmiyordur. öğrenci merakını gidermek için lazım olabilir ama aktarılması zorunlu bir bilgi değil.
üc dört gramer kitabini "bitirince" ingilizce ögrenecegini düsünmen "are you favorite color" demenin birincil sebebi. dil gramer kitaplarını hatmedince ögrenilmiyor. önce onu bir aş, sonra "kaba dil" hangisi ona karar verirsin.