
Kolay sandığın teknogirişim (çok boktan bir kelime bu) ve diğer internet şeyleri (buradaki kastın web ile ilgili şeylerdir ve umarım IoT değildir :D) fikirlerini benimle paylaşırsan ücretsiz olarak "o iş öyle değil işte" hizmeti verebilirim. Neden tutmayacağıyla ilgili antitez sunup uygulanabilirlik açısından neden zor olduğunu elimden geldiği kadar açıklarım. Fikrin varsa ve tek başına yapma yeterliliğin yoksa yapabileceğin en kötü şey bu fikri başkalarına açmamak. Direkt fikrin olgunlaşmasına (ya da kötü bir fikirse de kötü olduğunu önceden anlayıp boşuna ümit beslemeyip başka bir fikre daha erken giriş yapma şansına) engel olmuş oluyorsun.


Ya işte en basitinden şu mentor hizmeti işi. Bunu birkac dilde yapip tum dunyadan sektörün profesyonellerinden gönüllü mentorler bulup üniversitelilerle buluşturcaktim. Ha ben burdan para koparmayi da dusunuyodum. Senede 10 dolar gibi.
Hic oyle IoT da falan gözüm yok benim. Tüm fokusum marketing, marka yaratma ıvır zıvır şeylerde.
Antitezciye değil. 'Bizinis developer' danışmanlığına ihtiyacim var. 'Güzel fikir stepleri belirle haftada bir bana rapor sun oyle olmaz boyle olur diyim' desen olur mesela.


Konuşmak istediğin şeylerle ilgili teknik hususlarda danışabilirsin diye söyledim bunu. "Kuru kuruya antitez kasarım, süper kösteğimdir." diye demedim. İş geliştirme ile ilgili bilgim yok. Normal vatandaş gözüyle olur olmaz diyebilirim anca. Ücret karşılığı profesyonel hizmet al madem ciddiysen.


demek ki çevrendeki eksiklikleri görüp çözüm üretebilen bir kafa yapın var.
psikoloğa falan gitme. anladığım kadarıyla ğrencisin. bir defter al kendine. hatta işi ciddiye alman için moleskine gibi biraz pahalı, janjanlı bir defter al. aklına gelen fikirleri buna yaz. şu an hayata geçiremesen bile bir önemi yok. iş ahaytına atılıp çevre edindikçe aklındakileri hayata geçirmek için sana yardımcı olacak uzmanlarla da tanışacaksın. o zaman çok faydasını görürsün bu yaptığının.
çoğu kişi es geçer ama fikir üretimi dediğimiz şey sıfırdan olmaz. daha önce yaşadığın gördüğün, denyimlediğin şeylerle, başka fikirlerle sentezlenerek oluşur, gelişir. ilerde çok faydasını görürsün. en azından 5 sene sonra "ya ben bu konuyla ilgili bir şeyler düşünmüştüm ama" gibi bir durumla karşılaşmazsın.
ayrıca başkalarının "olmaz o iş ya" laflarını da pek umursama. hep söylerim, snapchat gibi bir programın 3.5 milyar dolara satın alınmak istediği bir dünyada yaşıyoruz. neyin ne olacağı belli olmuyor.


tek başına bir işe girişme kapasiten yok demek ki. soruna doğrudan cevap değil ama bu tip "fikir"leri internete yazma derim ben. az evvel çaldım fikrini mesela ve yapmayı düşündüğüm ve henüz eyleme geçmemiş başka bir şeyi geliştirmek için kullandım ^^
kendine business developerdan ziyade bir ortak falan bul. ortak derken ciddiye alınabilir ve tartışılabilir birisi, bütün işe ortak anlamında söylemiyorum o sana kalmış.
türkiyede maalesef öyle. sadece girişimcilik anlamında değil, katılacağın bir eğitim gideceğin sıradışı bir gezi, öğrenmeye niyetlendiğin bir dilden bahset, hemen demotive edici şeyler söylenir. tabi bu söylenenlerde yapıcı şeyler de devşirilebilir. herhalde sen hemencecik demotive oluyosun;
mesela bir seçenek olarak fikrini birilerine açmayı, görüş ya da yardım almayı, onunla ilgili bir şeyler yaptıktan sonrasına bırak, yapıcağını yapman gerekenleri bir aşamaya getir; herhangi bir amaçla da kimseye bahsetme.


dafaisss'e katılmıyorum. Fikir herkeste var. Asıl mesele uygulamaya geçirmekte. Ünlü şirketlerin startup'ken daha yaptıkları pitch deck'lere filan bak. Fikri manada oldukça kusurlu olsalar bile işin bir şekilde süregitmesinin formülünü bulmuş ve geliştirmiş adamlar fark edeceğin üzere senin de. Girişimcilikle ilgili ciddi tavsiye verecek kimse sana fikrini açmanın kötü bir şey olduğunu söylemeyecektir. Tüm detaylarıyla bir fikri söylesen bile bir yerde duyan kişinin senin aklında olduğu haliyle hayata geçirmesi hiç mümkün gelmiyor bana. Fikrini açıp mümkün olduğu kadar kişiden tavsiye al ki olgunlaşsın üstte de dediğim gibi. Ne kadar kendine saklarsan o kadar geç sulamaya başlamışsın demektir şu an tohum olarak kabul edilebilecek o fikirlerini.


Türk insanı çünkü üreten insana karşı "neden olmasın" değil, "neden olsun" mentalitesi ile yaklaşıyor. O yüzden fazla takma insanları. Dinle ama çok takma.
