aklima tek cözüm olarak ya yurt disinda yasamak ya da ufak bir yerde yasamak geliyor.
saka degil gercekten ben türkiyeye her seyahat edisimde(her zaman istanbul bu arada) korkuyorum.
1. neden: deprem olasiligi ve sifir düzeyde afet hazirligi olmasi. ölebilirim, bu yeterli bir neden bence.
2. trafik. ben cok dikkatli insanimdir, kurallara uyarim sizin gibi ama olay bende degil. millet kafayi yemis, hayatta kaybedecegi bir sey yok zaten, bilincsizce kullaniyorlar. sadece sürücü olarak degil yaya olarak cok korkuyorum.
kisaca ben bu ana iki nedenden dolayi pek türkiyeye seyahat etmiyorum.
1. trafikte kimseye güvenmiyorum, yol hakkı benim de olsa, ışık yeşilde yansa
2. görünmezmişim gibi hareket ediyorum
3. sadece önüme değil arkamdakileri de kontrol ediyorum
4. kasko yaptırıyorum, arabam pahalı değil, kaza olursa da umursamıyorum
5. risk almıyorum, korna yeme pahasına gerektiği yerde yavaş gidiyorum
6. yağmurlu havalarda aklını azıcık çalıştırıp havalandırmayı bile açmayıp tüm camlar buğu şekilde dolaşanlardan korktuğum için ekstra dikkatli oluyorum
7. yağmurlu ise gece mümkünse trafiğe çıkmıyorum. çünkü ben de görmüyorum, yoldaki ve camdaki yansımalar çok zorlaştırıyor.
işin inceliği karşındakinin iq sunun 15 olduğu varsayımıyla pür dikkat olasılıkları düşünmek, varsayımları aklından çıkarmamak. mesela;
kavşağa girerken bir mal 80 le yola atlar mı?
ilerde sağda park etmiş bir araba var. ona yanaşan adam büyük ihtimal sola yanaşacak beni kıstıracak önlem alayım,
şu öküzün farları yanmıyor. bu saatte farları bozuk bir araba kullanan adamda beyin yerine saman vardır. iyisi mi dikkat edeyim.
trafik yoğun, sağdan soldan motor fırlayabilir. motorlara dikkat edeyim.
ve bence acı olan kısım, istanbul trafiği insanı o kadar delirtiyor ki, bir süre sonra düzgün şoförleri bile maganda haline getiriyor.
burada trafikteyken siz ne kadar kurallara uygun kullansanız bile, ne kadar iyi bir sürücü olursanız olun, diğer sürücüleri acemi yada sarhoş sürücüymüş gibi düşünün. ona göre tedbir alın.
tüm bu söyledikleriniz kadar dikkatli iseniz helal olsun. türkiyede şoförlük içgüdü meselesine dönüşmüş anladığım kadarıyla. benim de tek tavsiyem kamyon ve tırlardan uzak durun. çoğu kendini taksi zannediyor.
bana daha enteresan gelen şey, araba parçaları ve araç fiyatlarının bu kadar pahalı olduğu bir ülkede insanların bu kadar gamsız araba sürmesi. kaybedecek çok şeyin var amca diye bağırmak istiyorum camı indirip. ama işte yaşama bilinci çok farklı bir şey.
@kurnaz bu kazayı ufak bir yerde yaptım. baya ufacık mahallenin ufak bir sokağında.
Öncelikle geçmiş olsun. Kazadan sonra bu türlü arabadan soğuma durumları gayet normal çünkü her direksiyon başına geçtiğinde aynı duyguları yaşayacaksın bunun kaçışı yok. Yukarda arkadaşlar söylemiş ama bence bu duyguyu atmanın en güzel yolu karşı tarafın hata yapabileceğini düşünerek sürmek, ve arabanızı full kasko yaptırmak bu şu yüzden önemli kaza olacağını düşünerek kasko olduğunu için önemsemiyorsunuz pek. Neden full kasko? çünkü kazaya karıştığınızda tamir süresi ikame araç hakkınız oluyor. Biraz karışık yazdım ama ben bu şekilde o duyguyu attım anlatmak istedim.
>> ve bence acı olan kısım, istanbul trafiği insanı o kadar delirtiyor ki, bir süre sonra düzgün şoförleri bile maganda haline getiriyor.
bu. örn. şerit değiştireceksen sinyal verdiğinde yanındaki yol vermemek için gaza abanıyorsa sen de sinyal vermeden değiştirmeye başlıyorsun.