
Hristiyanlığın kuruluş dönemindeki siyasi birliğini sağlamasının ve kimi metinlerin bir araya getirilmesinin/sıraya dizilmesinin en önemli figürlerinden birisi olan Aziz Pavlus -ki kendisi hiçbir zaman Hristiyan olmamış, fakat metinlerine çok değer verilen bir Yahudidir- vaktiyle Tarsus'ta yaşarmış. Yıllardır çeşitli tarihi eserlerin bulunduğu yerler define avcıları tarafından mahvediliyordu, ara ara devlet destekli kazılar da yapılıyordu.
Şu anda ortaya çıkan hurafelerin ve -belki de çoktan kaçırılmış olan- eserlerin bu kadar konuşulmasının sebebi bu. İncilin en eski hali, Pavlus'un değerli bir eşyası, Hristiyanlık tarihini değiştirebilecek bir başka metin, İsa'nın kasesi, vesaire vesaire... Her şey çıkabilir, fakat Türkiye tarihi eser korumak anlamında çok berbat bir geçmişe sahip, dahası müzelerden kaçırılanların da haddi hesabı yok. Bu yüzden ne denirse densin, akıllarda hep şüphe kalacak.
