Bütün emekleriniz, amaçlarınız, istemeden yaptıklarınız, isteyip de yapamadıklarınız, sevmedikleriniz, sevdikleriniz hangisinin önemi kalırdı?
Hiç böyle bir şeyle yüz yüze kaldınız mı, trafik kazası falan değil de biri tarafından öldürülmeye yaklaştınız mı?
Yaşadıysanız hissettiklerinizi çok merak ediyorum.
bir şey hissetmezdim. önce ben onu öldürürdüm.
hic bir sey hissetmezdim, kendimi korumak icin gerekenleri yapardim, gerekirse kacacaksin, gerekirse oldureceksin.
@der meister sende guzel sallamissin guzel kardesim.
güzel diyorsunuz da kozların eşit olmadığı durumdaki ruh halinden bahsettim ben. mesela boğazınızda bıçak dayanmış, kafanızda silah vs.
Doğmak gibi işte? Doğmak bu kadar kolayken ölmek çok zor olsaydı dengesizlik olurdu.
doğmak kolay mı? bence doğmak zor, 9 aylık bir gelişim sonrasında acı içinde doğuyorsun, 9 ay boyunca ebeveynlerin senin sağlıklı olman için didinip duruyor, neresi kolay? ölmek ise anlık bir şey. pat bitti gitti, bir anda yoksun, duyguların, düşüncelerin, hayallerin hepsi siliniyor.
bir kere yaklaşır gibi oldum, bir parkta arkadaşla oturup sigara içerken 3 tane barzo önümüzden geçiyordu gürültülü konuşarak, ben kafamı kaldırıp bakınca bildiğin "ne bakıyon gardaş" modunda geldiler, bir anda oldu her şey, ayağa kalktım en öndeki yakama yapıştı, arkadakilerin bıçak çektiğini görünce benim arkadaşa koş dedim, elimdeki sigarayı adamın gözüne doğru bastırıp topukladım. gözüne geldi mi gelmedi mi bilmiyorum umarım gelmiştir, kalıcı bir hasar vermişimdir. şimdi burda anlatırken kaç tane kelime kullandım ama aslında 4 - 5 saniyede olup bitti hepsi. ne düşündüm? o an hiç bir şey, otomatiğe bağlanmış gibi arkadakilerin ellerinde tuttukları emanetleri görünce bastım sigarayı. tam olarak senin kastettiğin olay değil belki, sen daha çok kaçma imkanının olmadığı kişinin düşünmek için fırsatının olduğu bir olaydan bahsediyorsun sanırım.
bir kişi kendisi ölmedikce, yani ölmeyi kendi benliği ile tecrübe etmedikce yaşamda ölünüp ölünmediğini bilemez
bunu tecrübe edip bize aktaran hiçbir kimse olmadı
aynı şekilde bir kişinin etrafında birinin ölebiliyor olması dahi kendisinin ölebileceği anlamına gelemiyor çünkü her birey evrende bir gözlemci
ölmek ve ölünce kalanların yaşamlarına devam edeceği inancı yalnızca bir inanç, bir sanrı, budizme veya yahudiliğe inanmak kadar desteksiz bir insan öğretisi, bu konuda insanların vardığı akıl birliği yalnızca bu durumu hiç tecrübe etmeyen atalarımızdan gelen bir insan öğretisi, ve muhtemelen yanlış. öğrenilenlerin neredeyse tamamı yanlış olduğu düşünülürse ölmek muhtemelen sanıldığı gibi bir sonuca varmayacak.
yani ölmek kolay diye düşünmeyin. muhtemelen sanıldığı gibi işlemiyor, muhtemelen bu gizem aynen doğmadan öncesi gibi hiç hayal edilemeyecek bir şekilde işliyor
verilen örneklerle tam olarak aynı kategoride değil (yani belli bir kişiyle tartışma ve yüz yüze gelip başıma silah dayanması türünden değil) ama ana haber bültenlerine çıkan bir pkk saldırısına nöbet tutan asker olarak dahil olup, nöbet tuttuğum yere epey mermi isabet etmiş, başımın kıçımın yanından mermiler geçip durmuştu.
açıkçası anlık bir adrenalin patlaması yaşayıp, duruma adapte olup başka bir şey düşünmeden nasıl hayatta kalırıma uğraşıp, canıma kast eden biri o an karşıma çıkarsa o beni vurmadan ben onu nasıl bertaraf ederime odaklandım.