Mesela bugüne kadar erkekler hep farklı amaçlarla yaklaştı, yalnız yaşıyorum ve dikkat çekiyorum sanırım tek ilgilendikleri bu olmuştur. Dışarıya karşı nasıl bi izlenim veriyorum bilmiyorum ama çok duygusalım, genelde hep güçlü gözükmüşümdür ya da bir şekilde hayat güçlü görünmek zorunda bıraktı. Şimdiye kadar sadece 1 tane ciddi ya da uzun denilebilecek ilişkim olmuştur o da 1 buçuk sene sonunda aldatılmayla bitti duygusal olarak çok kötü zamanlar geçirdim, 1 buçuk sene önce şehir değiştirdim yeni bi hayat kurdum kendime hem burda yalnızda olmam akrabalarım da var daha düzenli bi hayatım olur diye düşünerek geldim ki bi bakıma öyle de oldu alkolü bıraktım düzgün bir işe başladım ama kendimi psikolojik olarak yine iyi hissetmiyorum istanbuldayken mutsuz da olsam bi heyecan oluyordu hayatımda hangisi daha iyi bilmiyorum. Sanki çocukluğumdan beri hep birşeyleri, sevdiklerimi kaybetmek üzerine hayatım. 2 aydır işe gidiyorum ordan direk eve geliyorum hafta sonları evdeyim canım hiç birşey yapmak istemiyor, sadece uyumak hiçbirşey düşünmemek istiyorum. Buraya tasındığımdan beri kimseyle flört bile etmiyorum, hem karşıma ilgimi çekicek kimse çıkmıyor hem de korkuyorum tekrar üzülmekten.
Çevremdeki herkes ya evli çocuklu ya hayatlarında birileri var bi amaçları var bense boşa yaşıyormuşum gibi. En güzel yaşlarımı böyle geçirmekten sıkıldım. Nereye kadar böyle gidecek ya da daha nekadar dayanıcam bilmiyorum, çaba sarfediyorum mutlu olabilmek için ama hiçbirşey değişmiyor. Kimseyle konuşamıyorum da bunları çünkü insanların gözünde kimseyi beğenmeyen, ya da yalnızda mutlu olabilen birisiyim. Sanki kendi tercihimmiş gibi.
Daha birsürü şey var bazen psikoloğa gitmeyi düşünürüm sonra diyorum bir saate hangi sorunumu sığdırıcam vazgeçiyorum:) sonuç olarak neyi atlıyorum, çok mu ciddiye alıyorum hayatı? Aslında isteğim sahip olduklarımla mutlu olabilmek , biraz hayatı yaşanılabilir kılabilmek ne yapabilirim?
Hobi, spor vs. olayına katılıyorum. Gününü biraz doldurman lazım. Ev insanı yutar o nedenle evde kendi kendine çok vakit geçirmemeye çalış bir süre en azından. Eğer aşamıyorsan profesyonel destek de alabilirsin.
Güçlü görünmenin en kötü yanı ne kadar kırılgan olabileceğinin anlaşılmaması ve öküz gibi davranılması. Ben de yaşıyorum benzer bir durumu. İçimde fırtınalar var ama başım dik. Herkes "ooo sallamıyosun" "ooo iyisin" "hayat sana güzel" modunda..
Hobi amaçlı takıldığın yerlerde kafana uyan birileriyle tanışabilirsin, kendini kapatma. Bol insanla tanış bu ara. Çok sevmezsen de vakit geçir biraz.. Kafanı dağıtmaya yardımcı olur.
Hızlı yaşanmışlık, tüketmişlik, az uğraş. Mesele bunlar gibi.
sivil toplum kuruluşlarına gidip gönüllü çalışabilirsiniz. mesela çocuklarla çalışan vakıflarda çocuklarla oyunlar oynayabilir, onlara kitaplar okuyabilir, beraber deneyler yapabilir, yeni yerler keşfedebilirsiniz. sonra bir bakmışsınız çocuklar tarafından yollarınız gözlenmeye başlamış ve karşılığında da çocuklar tarafından dünyanın belki de en saf sevgisini alarak da bonusları toplamışsınız :)) aynı zamanda sizin gibi gönüllü çalışanlarla tanışabilirsiniz yeni projeler üretebilirsiniz vs.
benim kendime verdiğim en güzel hediyelerden ve aldığım en güzel kararlardan biri buydu :)
27 yaş sendromu. intihar vaktin gelmiş. :) şaka . aklından geçirme sakın. beklediğin kimse gelecek ve bütün sıkıntılarından kurtulacaksın yakında. falına baktım. az daha bekle kıppsss;)
Ben de böyleyim... hepinizden nefret ediyorum ama yalniz da canim sıkılıyor diye ekliim... :))) 3 hafta kadar bi arkadasimin kopegine bakmistim. Bayaa iyi gelmisti cunku disariya cikiyodum onunla mecbur :) sosyallesmek de güzel... eger kimse yoksa etrafinda online olarakta birileriyle konus bence...