Szde hiç kıymetsizlik anlamsızlık önemsizlik saplantısı olmuş muydu?
Yani demek istediğim kıymetsizlik şu; kendime karşı hiçbir hedefin anlamlı ve kıymetli gelmemesi, hiçbir şeyi değerli bulamamak, kafayı hiçbir hedefe odaklayamamak çünkü hem anlamsız hem önemsiz hem değersiz (önem ile değer aynı şey mi acaba??) gelmesi. Ama başkalarına larşı böyle olmamak, yalnızca kendine karşı böyle olmak.
Bunun sebebi nedir, bu iş nasıl tedavi edilir?
Eger eskiden beri boyle ise, muhtemelen seni buyuten insanlardan ogrendigin hisler bunlar. Duygulari dogru adresleyebilmek icin iyi bir psikologdan destek almak gerekiyor.
büyük ihtimal yaşın 30+
hayata dair bazı gerçekleri anladığın ve sürekli sorguladığın bir haldesin. hayat acemiliğinden çıkıp, bir hayalin senin hayatından ne alacağına ve sana ne katacağına dair rasyonel düşüncelerin oluyor. 20'li yaşların başındaki gibi pembe bir hayalin peşine, sonunu düşünmeden atamıyorsun kendini.
insanları tanıyorsun, yapabileceklerini biliyorsun ve en önemlisi de kendinin neler yapabileceğini biliyorsun. aslında bir yönden oldukça sağlam bir bakış açısı bu ama şu an yaşadığın durumdan kendi adına bir katarsis çıkartabilirsen.
sağlam bir katarsis ile tekamüle ermemen imkansız. kendine acıyarak yoluna devam edersen de, meczup olma yolundaki en büyük adımı atmış olursun.
50-60 sene sonra hepimiz ölücez öyle düşün
Kendime karşı var ancak başkalarının hedefleri de çok önemli değil.
Değer nedir ki? Dışardan bakınca çok değerli iş yaptığını sandığın insanlar da sürekli "oo çok değerli bir şey yapıyorum" diye gezmiyorlar. Sıradanlaşıyor çünkü. Yalnız bir laf var: insan kendini beğenmezse çatlarmış. Atalarımız mübalağa etmişler biraz ama ben katılıyorum. Kendini beğeneceğin şeyler yap. Muhtemelen mükemmeliyetçi birisin/ biriydin. En iyisi olmayınca salma durumu oluyor. Mükemmel hedeflerini kendi gözünde itibarsızlaştırıyorsun belki de. Mükemmel değilsin, hedeflerini küçültüp bölüm bölüm geçmeye bak. Son cümleyi tecrübe ile yazmadım. Bağlayabilmek için yazdım :)
@playing star again zaten prozac kullanıyorum ve psikoterapi alamadığım için sürekli ilaç kullanmak zorunda kalıyorum.
@logic annemden aldığım olumsuz duygular var onu biliyorum. Fakat bir şey daha keşfettim, bir bebek annesinin rahminde oluşmaya başladığından itibaren, annesinin yaşadığı olumlu ve olumsuz her türlü duyguyu aynen alıyor, bir nevi bilinçaltı oluşuyor anne karnındayken. Ve o dönem bende çok etkili...
@lat menat uzza, katarsis kelimesini ilk kez senden öğrendim. Tam bakamadım anlamına. Fakat eğer duygusal sağaltım ise evet ihtiyacım var ama profesyonel destel almam pek mümkün değil. Alamadığım için de ilaçtan kurtulamıyorum.
@mirty, şimdi ölsem hiçbir kaybım yok duygusu var. Hiç dert değil yani.
@fallopian, evet mükemmeliyetçilik var ama abartı değil, zamanla dengeli olmanın önemini kavrayınca hoşgörüyü de öğrenir oldum.
Türkiye'de herkes kendini iyi hissetmek için karşıdakini aşağılaması ve değersizleştirmesi gerektiğini düşünüyor. Sorun burada başlayıp derinlere işliyor.
Fake it till you make it. yalnızken de.
birebir ayn durumu belki de daha kötüsü ben de yaşıyorum. hiç bir mevki, hiçbir makam, hiçbir hedef bana cazip gelmiyor. hep "öldükten sonra bunlardan hangisinin önemi kalacak" diye düşünüyorum. gerçekten ölüm düşüncesiyle yaşanmıyor. bir şey hedeflediğim zaman aklıma hemen öldükten sonra bunların hepsi çöp olacak diyorum...
mesela napolyon... hala tanınıyor biliniyor, gelmiş geçmiş en iyi komutanlardan deniyor ama şuan öldü gitti, bundan haberi bile yok. insanların onu hala hatırladığından bihaber. haberi olsa nolacak ki? ölmüş gitmiş işte artık yok...
off herşey çok boş ve anlamsız.
Sanırım ben de boyle bir durum yaşıyorum. Kısmet olursa bir kaç ay sonra subay olacagim ama bir turlu sevinemiyor mutlu olamiyorum. Üstelik kendimi sürekli stresli hissediyorum. Psikolojimin inanılmaz bozuk olduğunu düşünüyorum. En azından bunu biliyorum.... Çok dalgın ve hic bir şeye tepki veremeyecek duruma geldim. Sanırım tedaviye gidecegim. Güzel şeyler olsun istiyorum.
Ben uzun zamandır bunu hissediyorum ve tam tersi, bu beni mutlu ediyor. Ne güzel, yaptığını önemi, anlamı yok; dolayısıyla aslında ulvi bir sorumluluğun yok, dolayısıyla istediğini yapabilirsin. Bunda öbür dünya inancımın olmaması ve "Ölüm de var" düşüncesi eklenşnce "Anam, zaten her şey ölene kadar, yaşa istediğin gibi anasını satayım. Dünya Büyük İskender'e mi, kalmış, Sultan Süleyman'a mı kalmış, Nikola Tesla'ya mı kalmış, Rahibe Teresa'ya mı" rahatlığı veriyor tam tersine.
Yaptığının anlamı şu, sen ne koyarsan anlam o, bir anlam da koymak zorunda değilsin. İçinden Rahibe Tereda olmak gerekiyorsa yine olunr ama bununbir hedef ya da ulvi bir amaç olması gerekmiyor. "Benim büyüyünce Rahibe Teresa olasım var" diye geçmek yeterli, o da yarı yolda değişse olur yani.
Şu an bir hedefim var. İki günlük bir hedef. Hedefe ulaşacağım diye sağlığımın köşesinden döndüm; hedef olmasa veya amaç olmasa dünya daha güzel bir şey bence. Hedefi koymak zorunda kaldım; hedefi ıskalarsam gelecek ve hedef koyamama lüksü göçüyor.
Hayat suni hedeflerle kaybedilmemeli bence, hatta hayatta en nefret ettiğim laf "Rotası belli olmayan gemiye hiçbir rüzgar yardım etmez". Tam tersine bence A noktasından B noktasına gitmeyi kafasına koymuş gemi C noktasından başlayıp Z noktasına kadar birçok noktayı kaçırır, keşfedemez. Rota bana at gözlüğü gibi geliyor. Ara ara, paşa paşa o at gözlüğünü giymek zorunda kalıyoruz tabii.
O yüzden önemli ve değerli olacağına; anlamsız olsun, değersiz kalsın; değerini kafama göre veririm ben, nemo problemo.
Şı an yolumu değil; tamamne kimliğimi kaybettim. O bile önemli değil ama buna alışmaya çalışmak koyuyor bana. Çünkü sonuçta ben de önemli değilim anasını tekrar satayım.
@aychovsky
""Şı an yolumu değil; tamamne kimliğimi kaybettim. O bile önemli değil ama buna alışmaya çalışmak koyuyor bana. Çünkü sonuçta ben de önemli değilim anasını tekrar satayım.""
Aha ben de tam son cümle halindeyim.
Evet.
Ama acayip buyuk hayallerim var hala. Bir yandan yikilmis, bitmis hissediyorum bir yandan da her an hazirim tempolu bir hayata.
@runagain
Bu ara içimdeki "İstemiyorum! Susun! Hayur!" gibi bağırışlar çok arttı. Düşüncemde her şeye her türlü imkanım varsa da gerçekte zerre kadar olsun takatim yok.