Merhaba arkadaşlar,

4. kez tekrar sizlerleyim. Uzunca süredir şehir dışında olduğum için bu ay maalesef biraz geciktim fakat ortasına yetişebildim :)

Posta ve kartpostal kültürünü yaşatmaya çalışan insanlardan biri olarak ekşiduyuru üzerinden kartpostal göndermek istiyorum.

Çok basit 5 kural var;

1- Bir aksilik olmazsa her ay 3 kişinin posta kutusuna karşılıksız birer sürpriz göndereceğim. Eğer karşılık vermek isterlerse seve seve kabul ederim :)

2- Saat 22:00'a kadar, belirlenmiş temadaki bilgilendirici kısa bir yazı veya konu başlığı yazmanızı isteyeceğim.

3- Kartpostal gönderdiğim kişilerin kullanıcı adlarını bir dosyaya kaydedeceğim ve daha fazla kişiye gönderebilmek için aynı kişiye senede yalnızca 1 defa kart göndereceğim.

4- Darılmaca gücenmece olmaması, "ya benim yazdığım daha güzeldi" gibi kıyaslamalar yapılmaması için kişileri kendi zevkime göre değil, duyuruya girdikleri cevap sırasını kullanarak random.org üzerinden belirleyeceğim. Tabii ki bu kişiler yalnızca belirlenen tema hakkında cevap yazanlar olacak. Belirlediğim kişilerin cevaplarına "tik" atacağım ve kendilerine özel mesaj yoluyla ulaşacağım.

5- Kart elinize ulaştığında bana mesaj göndermenizi rica edeceğim.

Hazırsanız Ağustos temasını söylüyorum.

Bugün (16 Ağustos 2017) saat 22:00'a kadar birer roman tavsiyesi yazarak katılım sağlayabilirsiniz.

Akşam 10'dan sonra görüşmek üzere :)

 

Merhabalar,
Harika fikirmiş, bizi incelikler güzellikler kurtaracak. Sizi tebrik etmek isterim.

Bu arada, İsmail Güzelsoy'u ben çok severim, harika bir yazar ama pek bilinmiyor. Değil Efendi'nin Renk ve Koku Meselleri adlı romanını seveceğinizi tahmin ettim.

Selamlar.

kullanıcı adı

Sezgin Kaymaz'dan kendi içimde uzun hangisiolsunhangisiolsun tartışmaları sonucu Uzun Harmanlar'da Bir Davetsiz Misafir diyeceğim.

Yazarın ilk kitabı, ben de sırasıyla okuyorum madem buradan başlayalım. Diğerleri için önümüzdeki aylarda birkaç kelime edilir belki yine. Gizem/gerilim türünde denebilir. Kurgusu tecrübeli okuyucu hatta belki kilit birkaç filmi izlemiş sinema seyircisi için basit kaçabilir, sonu erkenden tahmin edilebilir fakat okunurken keyif alınacağı fikrindeyim. Özellik diyaloglar çok iyiydi, onlara takılıp gitmişken -bir evvelki cümlenin yanında- şaşırtan, ufak ufak kandıran noktalar var. Kan yok, cinayet yok; bir adamın peşinde, girdiği odalarda, çarptığı kapılarda, gördükleri ve görmedikleriyle, duydukları ve duymadıklarıyla küçük küçük geriliyoruz. Bu türe iyi bir giriş oldu benim için; bir tavsiye olarak, kaçmasın derim.

olanlaolunmaz
1

mobil görünümden çık