[ask]
(7) 

Doğru Kişi

vonkhar #1213892
Bir adam var, adı A.
A, küçük dünyasında alelade tanıdığı o hayatları, tattığı o duyguları kendince özümseyerek bir ideal yaratıyor.
Ve günün birinde bu ideale en yakın 'herhangi' birine, kalıbın dışında kalan kısımlarını da törpüleyerek 'doğru kişi' adını veriyor.
A, şimdiye dek bir yunus balığıyla yüzmedi
A, kuzey ışıklarını hiç görmedi
A, saçları portakal kokan kimseyi tanımadı

Doğru kişinin sizdeki tanımı nedir?

 

Oyle biri yok. Modern zamanin aldatmasi. Yok auranizin rengi yok istersek her sey olur geyigi yok ruh esi... para tuzagi

Traveller

A yanlış yoldasın bilader. Mutlak doğru yoktur hiçbir zaman. Uyum vardır uyumsama vardır. Birini bulursun diyelim o da Z. Eğer Z, A'ya neden benim gibi kıvrımlı değilsin diye sana gelirse zaten ardına bakmadan kaç. Ama sana gelip gel sendeki birikimle bendeki birikimle Yeni kelimeler cümleler oluşturup anlam katalım derse zaten o zaman anlarsın dogruyu yanlışı.

fıytfıyt

%100 doğru ruh eşine inanmıyorum, bu yüzden tek bir ulu doğru kişinin varlığına inanmıyorum ama doğru kişiler, topluluklara inanıyorum. Bir de hepten yanlış kişilere inanıyorum.

Herhangi bir doğru kişiyi, görüşlerinizin birbirinin tolerans aralığı içinde olması, karşılıklı belirli keiterleri yeterince karşılama, ten uyumu olması, arkadaş da olabilmek ve ilişkiye kendini koyverme, o ilişkinin üzerinde birlikte titizlenme olarak görüyorum. Bu belirli kriterler aşırı sıkı ise ve hepsi birlikte olduğunda dünya üzerinde bir kişi doğru kalıyorsa, "Ben Afyonlu, katolik, gey taşfırun ustası ile birlikte olmak istiyorum" diyorsa, hadi o zaman doğru kişi olsun.

Saç niye portakal koksun ki? Ya da doğru kişi olunca Kuzey Işıkları'na ne oluyor? Bir de yunus balığıyla yüzmeyin zaten, biz burada yunus parkları kapatılsın diye yırtınıyoruz.

aychovsky

Doğru kişi yok. Yanlışları uyan var.

secrex

@sopiro, başka bir kullanıcıya gönderdiğim mesajı paylaşayım o halde.
A, bir metafor.
A'nın yarattığı ideal şimdiye dek deneyimledikleriyle var oluyor. Ancak A'nın o küçük dünyasının dışında henüz görmediği bir çok renk, tatmadığı bir çok duygu var.
A, saçları portakal kokan kimseyi tanımadı evet.
Tanısaydı yarattığı o idealde portakal kokusunu arayabilirdi. Belki de aramazdı.
Deneyimlenecek sayısız an, tadılacak sayısız duygu, tanınacak sayısız hayat varken, doğru kişi, tanımı sabit olmayan bir ütopyadan ibaret değil midir?

Sizin bu olguya yaklaşımınızdı duymak istediğim.

vonkhar

doğrudan ziyade uyumluluk insanı "işte o kişi" kafasına yaklaştırmalı diye düşünüyorum.

evet dediğin gibi, daha önce deneyimlemediğin onca şey varken, şimdiye kadar gördüğün ve bildiğin kadarıyla hayatının sonuna kadarını kapsayacak bir çıkarım yapmak saçma geliyor.

ben de burada doğanın o muhteşem uyum yasalarının işleyişinin önemli olduğuna inanıyorum. yani, iki insan o ana kadarki tecrübesiyle birbirlerini tamamlamış gibi hissediyor olabilirler. sonraki süreçte ikisinin de değişeceği, yeni kazanımlara sahip olacağı aşikar. ancak bu süreçte birbirlerine paralel olarak bu deneyimleri yaşar ve aynı yönde değişim geçirirlerse, o zaman karşındakinin "o kişi" olduğuna inanılabilir bir nebze.

kısacası bendeki tanımı, uyumluluğun paralel değişimlerle de sağlanabilmesi; yalnızca anlık kafa denkliği değil.

treamorg

Özetle insan kimi istediğini geçmişine bakarak netleştiriyor ama geçmişi yeterince geniş değilse verdiği karar çok sağlıklı olmayabilir diyorsun.

Haksız değilsin. Ama bunun bir çıkar yolu var. Eğer kişi EQ'su yüksek bi insansa, hangi insanla neler hissedeceğini tahayyül edebilir. Başkalarının tecrübelerinden yararlanabilir. Dünyaya bakıp neyin doğru neyin yanlış olduğuna dair bir algı oluşturabilir. Bu algı salt kısıtlı tecrübenin bir gömlek ötesindedir bence.

twelfth
1

mobil görünümden çık