Şimdi 30 kişilik bir yer düşünün
Bir adet herkesin şefi. Bunun altında tüm işleri verip, takip ve kontrol eden ben + benim gibi 2 kişi var

Bugün duyduğum benim iş verme tarzımdan personel memnun değilmiş
İş verirken Ego tatmini yaptığımı söylemişler.
Şahsi olarak çok mülayim biriyimdir. Ego sahibi kesinlikle olmadığımı düşünüyorum.
Kaldı ki iş verirken hadi arkadaşlar şunu şöyle yapalım (yapın emir kipi ile asla konuşmam) , tarzı konuşuyorum

Şimdi yapı olarak beni zayıf gördükleri için böyle düşündüklerini düşünüyorum
Atalarımız boşuna dememiş
Deveye diken insana s.ken diye
Şimdi ben bunları s.keyim mı.
Belki o zaman kıymetimi bilirler

Ne yapayım

 

sizi zayıf gördükleri için böyle düşündüklerini düşünmüyorum. belki sizi zayıf gördükleri için düşündüklerini söyleyebiliyorlardır.

bunu bir de sizin gibi olan iki kişiyle konuşun bence.


edit: mikro patlama çok güzel söylemiş

rahip janick

Sen bunu kendine dert edip buraya soruyorsan bile bu senin pek de oyle biri olmadigini gosterir. Umursama isini bildigin gibi yapmaya devam et insanlari kirmadan.

proletarier aller lander vereinigt euch

Eğer personele savaş açacaksanız bu sadece onların haklı olduğunu ispatlar. Çok sayıda kişi aynı şeyi düşünüyor ve bir araya gelip şikayet ediyorsa muhtemelen haklı oldukları bir şeyler vardır ya da çok yanlış anlaşılan bir şeyler vardır. Eğer ego sahibi değilseniz birkaç temsilci kişiyle özel bir toplantı yapıp sakin sakin sorunu görüşün ama kendinizde de hata olabileceğini kabul ederek görüşün.

mikro patlama

Ben de benzer bir iş yapıyorum. O kadar adamı tek tek memnun etmek aynı zamanda da iş disiplinini sağlamak çok zor. Kabalaşmadan biraz nemrutluk yapacak şekilde bir tavır takınmak etkili olabiliyor, tabi bunun ayarını yakalamak biraz zor.

nopnog

Çalışanların hakkında (mübalağa da olsa) bu kelimeyi kullanabiliyorsan mülayimligin de yalan. Yine emir kipi kullanmamanın da bir anlamı yok.

Neyse yine de odanda tek tek herkesle konuş not tut. Asıl durumu biraz daha netleştirebilirsin böylece.

1adam

Bu ülkede kibar ve anlayışlı davranan insanların kıymeti hiç bilinmediği gibi hep ezmeye çalışıyorlar. benim eşim de kibar bir insan. Ben de ayı gibiyim. kavga edilmesi bağırıp cıngar çıkarılması gereken durumlarda olayı ben devralıyorum.
Kıymetiniz bilinsin isterseniz siz de biraz kaba olmalısınız.

betsy

@proletarier... +1

Hassas biri oldugun belli. Kullandigin deyimde haklilik payi var bence, o mulayimligine binaen.

Tatli sert goturmek gerekiyor. Insanlarla ugrasmak dunyanin en zor isi. Karsindakilerin her birinin anlama kapasitesi birbirinden cok farkli. Hizmet sektorunde calistigim icin iyi bilirim.

runagain

arkadaş böyle bir ortamda takım liderlerinin emir verdiği kısımdayım. ekipte elemanların sayısı 50 den fazla. ben hayatımda bu kadar kibar yönetici topluluğu görmedim. yöneticiyi bırakın insan görmedim. ama yine de yaranamıyorlar bizim denyolara. bu denyo dediklerim eğitimli-eğitimsiz, genç-yaşlı farketmiyor. bizim insanımızın iş ahlakı genel ahlakı vs yok. kendinde pek bir şey arama. zaten konuyu açıp buraya sorduysan olay bitmiştir senin tarafında. tabi bu konuyu kendine zarar vermeden çözmen lazım. kolaylıklar diliyorum.

hemsta

Emir kipi kullan.oyle gotë boyle ýâŕřâķ

all girls dream

Aslında normalde bakıldığında @mikro patlama'ya katılırdım ama birkaç sene önce danışmanlık yaptığımdan beri şüphe ile yaklaşıyorum.

Bir bilişim firması gibi bir yerdi, çalışanların da büyük çoğunluğu üniversite mezunu. Şefleri de üniversite mezunu ama o alanda mezun olmamış. İlk gittiğimizde tüm şefler 'Okullu değil, aşağılık kompleksini bizden çıkarıyor' diye şikayet ediyorlardı. Bizi de zaten yönetici o çelişki çözülsün, çalıştaylarda sonuçlar ortaya çıksın diye tutmuştu. Gittik, geldik, araştırdık, gözlemledik, çalışmaları yaptık ve sonuç şu oldu: Çalışanlar okullu değil diye yöneticiye ciddiye almıyor, kullanmaya çalışıyor. Daha doğrusu hiçbiri işi yapmak istemiyor, eskinin devlet daireleri gibi herkes birbirine paslıyor. Hatta işi verince bazıları 'Ben yapmayacağım, yapmam' diyerek çekiliyor. İş gecikince adam birini çağırıp 'Sen yap' deyince de 'Bana baskı yaptı, egosu öyle böyle oldu' diye mırın kırın ede ede, işi tırnağının ucuyla yapıyorlardı. Elemanlardan bir kısmı (3-4 kişi) hakikaten kendilerine verilen işi yapıyor, çalışıyorlar. Onları da seviyor yönetici, diğer çalışanlar da 'Bunları kayırıyor' diye kızıyorlardı.

Firmaya 'İşçiler haklı ne biçim yönetici bu' diye girdik, ikinci ayın sonunda 'Bu yönetici yine iyi niyetliymiş, ekmeğiyle oynamayım diye kaç aydır milleti tutmuş. Ben olsam hepsini atmıştım bu tayfanın' diye sinir küpü olarak çıktık. Bunun da ötesinde çalışanları niye atmadığını araştırdık. Yöneticinin melekliğinin üstüne, şunu öğrendik. Bu adamın üstündeki üst yönetim sektör ortalamasının altına yakın bir yerlerde maaş veriyor ve gerçekten çalışan eleman da o maaşa çalışmak istemiyor. Zaten çalışacak eleman bulamadıkları için de, var olan elemanları çıkaramıyorlar. Adamlar da bunu sonuna kadar kullanıyorlar.

Bunu çözmek için baz + prime dayalı maaş sistemi önermiştik. Üst yönetimden geçti. Sonrasında takip kısmında ben yoktum ama sormuştum 'O şirket ne oldu' diye. Prim hatasız yapılan iş miktarı üzerinden olunca ve yapılacak işlere de puanlama sistemi getirince herkes para için çalışır olmuş. Zora gelemeyen bir kısım elenerek işten ayrılmış, yeni gelenler de prim alma umudu ile çalışıyorlarmış. Primle maaşlar da sektör ortalaması civarında olunca işler tıkır tıkır ilerlemeye başlamış.

Özetle, sizdeki durum nasıl, bilemem. Şirketin incelenmesi apayrı bir konu. Sorun çalışanlarda da olabilir, sizde de. Sizin hiç aklınıza gelmeyen bir şey onları rahatsız ediyordur belki. Belki onlar da yukarıdaki şirketteki gibi zevzeklikler. Bir yandan çalışılabilir, dost bir işyeri ortamı yaratmak sizin göreviniz, diğer yandan bunu kullanmamaları da onların etiği ve ülkemizde etiğin durumu da malum.


Bir de şu var; mavi yaka ile meşgulseniz, birlikte çalıştığınız kesim kibarlığı zayıflık görüyor olabilir. Lan'lı lun'lu konuşmaya daha çok saygı gösteren bir kesim de olabilir. Bir kişinin kibar davranmasını kibir, üstünlük taslama olarak görebilirler.

Sorunlarını doğrudan sizin yüzünüze söyleyemeyebilirler. Sorunların konuşulması için hiyerarşisiz bir ortamın sağlanması gerek önce. İkinci olarak da iyi niyetin görülmesi, hissedilmesi ve sonuca ulaşacağına umut olması gerek. Sizinle ilgili şeyleri söyleyecekken 'Başımıza bir iş gelir mi' korkularının olmaması gerek. Bunu da aralarından biri ile bir Cuma öğleden sonrası toplantılarla yaptırabilirsiniz. Başlarında siz olmayın ama mümkünse en az kimden çekineceklerse öyle biri olsun ve konuşmayı iyi yönlendirebilsin. Yani sizin hakkınızda 'Ego sorunu var' gibi şeyler değil de, bunları açsınlar, örneklesinler ve sizin sonradan bunlardan haberiniz olsun. Buna göre nasıl bir tavır alınması ile ilgili düşünceleriniz, planlarınız olabilir. Belki bilmediklerinizi fark edersiniz.

aychovsky

30 kisilik yer dusunebiliyorum ama bu 30 kisinin karakter yapisini dusunemiyorum. Sziin durumunuzda 30 kisinin yapisina gore sebepler sonuclar degisebilir.

ayca'nin dediklerine katiliyorum. kimisi kibarligi zayiflik olarak gorur, kimisi kibir olarak. ama 'sikin' yaklasimini, bunlari sikeceksin ki akillari baslarina gelecek tavrini onaylamayi falan hic anlamiyorum. bu sadece sizin kompleksli ve ezik bir tip oldugunuzu gosterecektir.

olmasi gereken herkese belli bir saygi sevgi cercevesinde davranmak. sorunlu bir kisi varsa o kisi uzerine ayrica calisirsiniz.

bir de kime sorsan herkes kendinin cok iyi niyetli oldugunu soyler. kendini objektif degerlendirebilen yok pek. bir kac kisi birden ayni seyi soyluyorsa vardir bir hakli taraflari. sikmeyi dusunmeden once kendinizi bir daha tartin. bir is arkadasim var mesela, dunyanin en acayip, tuhaf insani. rahatsiz edici, gorgusuz, sikici, kaba. ama kendini cok elit saniyor. cok eglenceli biri oldugunu dusunuyor.
oyle yani, belki siz de egolusunzdur gercekten. ya da kendinizi dogru ifade edemiyorsunuzdur.

bir de tabi su var; insanlar gormek istedigini gorecek. sifir art niyet iceren guluslerimin bile acaba bu bize laf mi sokuyor gulmesi diye algilandigini hissediyorum bazen.

jimicik
1

mobil görünümden çık