yani mesela birine 'şu bardağın içindeki suyu döküp bana uzatır mısın?' diyorum, 'ama içinde içme suyu var' diyo. dallama, biliyorum. bardak içindeki sudan daha önemli bir iş için lazım ki istemişim senden. veya diyorum ki misal, ankaraya mı urfaya mı gideyim, düzce'ye gitsene diyor. abi 2 tane seçenek var, ya ankara dersin ya urfa dersin ya bilmiyorum dersin. hadi bu neyse, bazen alanım olan konularda 'şunu şöyle yapsam olur mu' diyorlar, 'olmaz' diyorum 'ama bizim amcaoğlu yapmış olmuş'. lan madem cevabımı siklemicen, niye soruyon. en çok olanlardan biri de ısrar durumu. 'şundan yemek ister misin/şuraya gitmek ister misin' diyorlar, 'hayır' diyorum. 'ama çok güzel?'... abi hayır işte. 'ama bi daha bulamazsın?'.. hayır ulan hayır.
8 yaşında olsam veya düpedüz gerizekalı olsam neyse, iyi kötü saygın bir insanım. ama bazı insanlar neden beni böyle hiçe sayıyor. aklımı çıldıracağım. size de oluyor mu? yoksa benim mi beklentilerim yüksek?
Oluyor. İnsanımızın mallığı maalesef. Rencide et öyle cevap verenleri, belki değişim olur bi ihtimal.
Azcık daha düşündüm de değişim biraz iyimser, "içim ürperiyor da ne kıl insan" falan derler kesin. Yine de rahat bırakabilirler böyle düşünerek.
oluyor. burada da oluyor. Hatta bazen de ben de yapıyorum sanırım (öz eleştiri).
Ya aslında durum belki muhatap olunan kişinin o konuda senden daha çok şey bildiğini düşünmesinden ve bunu göstermek istemesinden sonuç olarak saçmalamasından yahut gerçekten de tecrübe vs. her neyse gerçekten bilip aslında iyi niyetle yol göstermeye çalışmasından, biraz daha ufkunu açmaya, seçenekleri tekrar arttırıp hatırlatma yapma isteğinden kaynaklanıyor olabilir.
Yani elimizde bir tane gösteriş yapmaya çalışan mal var bir de iyi niyetli bilgili biri var. Genelde bu tipler toplumda sık olduğu için sürekli yaşanan bir durum evet..
bu arada "aklımı çıldıracağım" ifadesi çok güzelmiş :D
Başlığına, iradenin hiç önemsenmemesinden, hiçe sayılmaktan bahsetmene bakıyorum da verdiğin örnekler bunlara göre basit geldi bana. Hiçe sayılmak bu degil. Bu, bazı insanların sıklıkla yaptığı, kendince gereksiz alternatif üretme, sinir bozma durumu. Iyi niyetli de olabilirler. Oluyor böyle şeyler. Biri senin ricanın üzerine "ama bardakta su var" dedi diye hiçe sayıldığını hissediyorsan işin zor bence. Hoş degil, sürekli oluyorsa daha da hoş degil ama fazla tepki yaratmış sanki senin üzerinde. Açıkçası ben biraz kibir sezdim.
Benim çevrem de senin anlattığın gibi. Ailemdeki çoğu insan böyle. Türkiyenin çoğunluğu böyle. Ülkenin bu halde olmasının en büyük sebebi bu zaten. Bazen çıldıracak duruma geliyorum acaba sorun bende mi diye çok düşündüm. Arada bir ben de yapıyorum böyle hatalar ama bu kadar değil, çok az.
Böyle olmasının tek bir sebebi yok aslında. İnsanların çoğunun odaklanma problemi var. Çoğu bencil, başkalarının sorunlarını, düşüncelerini önemsemiyor. Dediğim gibi çok fazla sorun var.
Kendimde gördüğüm sorunlardan birisi de çok konuşmayı sevmemem. Mesela verdiğin bardaktaki su örneğinde neden bardağa ihtiyacın olduğunu söylersen suyu döküp bardağı verecek sana, bu kadar basit. Ama o an bu nedeni söylemek istemiyorsun adeta zihnini okumasını bekliyorsun. Yani konuşmayı, açıklama yapmayı sevmek önemli.
İnsanlar bazen sırf konuşmak için konuşuyor, laf kalabalığı yapıyor düşünmek istemiyor. Verdiğin örneklerde genel sorun bu. Sen anlatıcaksın neden öyle olduğunu anlayıp anlamaması önemli değil sırf muhabbet için yapıyorlar.
@aquarium
yeni tanıştığım insanlar için demiyorum. beni uzun süre tanıyan, beni takdir eden insanlar da böyle. 3 yıllık eski sevgilim de böyleydi yav. magazin gazetesinde gördüğü 2 satır yazı benim yılların bilgi-birikiminden önde gelirdi bazen.
yani tanıdığım bildiğim ve saygı duyduğum/değer verdiğim bir insan bana 'ZIPLA' dese, zıplarken sorarım 'neden zıplıyorum ben şu an' diye.
insanların gözünde ezik bir imajın olduğundan olabilir.
insanımızın doğası böyle. Ben ciddiye almıyorum böyle insanlarla karşılaşınca. başka da yapacak bir şey yok heralde.
Öyleyse Sorun günlük hayattaki ufak tefek meselelerden ziyade bilgi birikimine, hakim olduğun alanlarda sözüne itibar edilmiyor oluşu galiba. O zaman ya sen yılların bilgi birikimi dedigin konularda sandığın kadar da bilgi sahibi degilsin, yani en azından otorite degilsin, ya bunu dışarıya tam yansıtamamış, saygın bir imaj ya yaratamamışsın ya da evet etrafındaki insanlar saygısızlık ediyor. O zaman bu saygısızlığı çok da kafaya takmamak, önemsememek lazim.
mesela duyuruda da 2 tane esas soru cümlesi var.
1- size de oluyor mu?
2- benim mi beklentilerim yüksek?
burada bile 2 sorumdan 1 tanesine yok muamelesi yapılmış bazen. demek ki cidden ben çok şey bekliyorum insanlardan.
@icim urperiyor o cok genel bi durum burada onu hiç değerlendirmeye katma.
durum şuna benziyor,
+abi şu var mı?
-yok, kalmadı.
+hiç mi yok ?
yani, benzer soruları herkes birbirine soruyor...
hepimize oluyor, ama bence çoğu kişi bunu bu kadar dert etmiyor. bu beklentiyle mi alakalıdır, yoksa bakış açısıyla mı çok da emin değilim esasen. yani şöyle düşünmeyi hiç denediniz mi bilmiyorum; ben bu bardağın boş hali bana daha lazım diye döküp ver dedim ama karşımdaki de içme suyunu yok yere ziyan etmek istemiyordur belki, olabilir mi? soruya soruyla, alakasız yerden yanıt verdim fakat dediğim gibi biraz bakış açısıyla alakalı. siz gerizekalı değilsiniz, insanlar da iradeyi yok saymıyorlar. herkes kafasına göre bir hayat yaşıyor, kendi hayat görüşüne göre size de dokunuyor. bu yani, beklentiyi yükseltip a mı b mi, çok basit değil mi aaaaaağbiii'ye gerek yok :)
@evde liyakat
elbette dusunebilir, zaten herkes bana itaat etsin demiyorum. ama dedigim gibi biri bana 'agaca cik hemen' dese, agactayken sorarim 'niye' diye. cunku karsimda bir beyin var ve elbette bir sebepten agaca cikmam gerektigini dusunuyo. aciliyet de varsa once cikar sonra sorarim. '5. kattan atla' dese yapacak kadar ciddi bir durumdan da bahsetmiyorum ama ufak tefek seylerde butun detaylari sorgulamak karsimdakine saygisizlik gibi geliyor bana.