1 hafta. Daha güzel bir kız görünce geçiyor.
ben hiç öyle uzun uzadıya platonik kalmadım. o yüzden de anlamam pek. ama mesela çok hayran olduğum bi hanım vardı. o ara baya istedim onu, kısa bi dönem. o dönemim için platonik diyebilirsek eğer, şöyle gelişti: bişeyler hissederken onunla bişey yaşama ihtimalini düşünmeksizin hissediyordum. sonra yaşama ihtimalini düşünmeye başladım ve imkansız göründü. onu gözümde çok büyüttüğüm için.. sonra işte dedim hayal kurmayı bırak. bu kız öyle ulaşılmayacak biri değil ama şu hayatını bir düzelt. hayali bırakıp kendimi düzeltmeye yani somut gerçeklerle bakmaya başlayınca da hiç kimseye deliler gibi odaklanmaya gerek olmadığını, gönlümü çalabilecek sayısız güzellikte prensesin var olduğunu tekrar anımsayıverdim.
rabbim tonla güzel kız yaratmış, birinin endamı, öbürünün neşvesi, diğerinin gamzesi. nasıl platonik kalacaksın?
Bi süre sonra eğer kişi takıntı yaptı ise, o an ona bu platoniklik hiç bitmeyecekmiş, hep acı çekecekmiş gibi gelmesi doğaldır. Geç diyince geçmiyor, geçmesini de beklemek saçma, zaman aktıkça geçiyor her şey sonra bir bakıyorsun eskiyi hatırlayınca gülesin geliyor emin ol.
Soruyu yanıtlarsam, en son lisede platonik durumum olmuştu. 1 sene boyunca bir kızı sevdim. O süre içerisinde ben kendi ağzıma daha çok kendim sıçmışım o arabesk ve melankoliyle beraber. Bir sene sonunda kıza karşı olan hislerim bayağı hafiflemişti ki birdenbire çıkmaya başlamıştık, nasıl oldu bilmiyorum, karmaşık biraz. Daha sonra üniversite sınavı falan derken ayrılmıştık ergenliğin verdiği boktan sebeplerle. Sonra unuttum gitti zamanla.
@ms brownstone
peki sen hayırdır, abayı yaktın herhal birine, yol tarifi istediğine göre? :)
@klar; artık biraz daha iyiyim de haddinden fazla uzadı gibi geldi sanki. Diğer insanlar da böyle mi diye merak ettim. :)
4 sene falan
Tamamen platonik değildi, karşı taraf durumu farkedip fare gibi oynadı hiç aşk meşk lafı etmeden, TAM 4 SENE!
12 sene. Hala daha aklımda. Ölene kadar gider artık bu.
3 sene. Muhabbetimiz falan da yoktu hani anca selamlaşma falan ama en son dayanamayıp açılıverdim. Bütün bir öğleden sonra oturup konuştuk ettik(rüya gibiydi <3) ve nazikçe reddedildim :(
Ortaokulda platonik aşık olup bu işin bana göre olmadığına karar verdim. Platonik aşık olmak bence dünyanın en saçma ve zavallı şeyi. Bunu düşünüp aşmalısın.
5 sene filan olmuştur ,arada unuttum diyorum ama yok görünce fotolara bakınca olmuyor yapamıyorum.
Lise boyunca, 3 yıla yakın. Aslında o çıkma teklifi etmişti birileri aracılığı ile ama tanımadığım için kabul etmemiştim. Sonradan pişman oldum. Baktım gelmiyor, bir tane erkek arkadaşım oldu o dönem ama yürümedi. Sonra zaten iyice unuttum. Unutmasına unutmuştum da, arada "Çok cici olabilirdik" demişliğim vardır. Facebook'a ilk üye olduğunda görmüştüm ve o görüş kurtuluşum oldu. O kadar farklı yönlere gitmişiz ve zevklerimiz o kadar evrilmiş ki profiline baktıkça "Abooov, piiii" dedim. Tek platoniğim bu.
orta-3'ten üniversite-3'e kadar.
sanırım 9-10 sene falan oluyor.
bu süre boyunca ben onu sürekli görmeye devam ettim. hep aynı okullar, bölümler vs. hatta okuduğum bölümü tercihlerime yazmamdaki etkenlerden biri de odur, onun da orayı istediğini biliyordum :) onu bu kadar sık görmesem çok daha çabuk geçerdi buna eminim. ama görmek de iyi geliyordu.
lise-3'teyken bir kere söyledim, böyle böyle ben sana uzun süredir çok aşığım diye. olmadı. üff ne ağlamıştım. böyle dönemlerde arkadaşlar iyi geliyor.
bir noktadan sonra dedim ki; benim kaderim buymuş. sevgili olamasak da ben onu her gün biraz göreyim, bir merhaba desin, o bile günümü güzelleştirmeye yeter. gerçi çok yakın arkadaş değildik ama az çok muhabbetimiz vardı. ve ben kendi içimde bu durumdan çok mutluydum. tabi bazen beni görüyor ama selam vermiyordu, bazen görmeden geçiyordu yanımdan, o günler depresyona giriyordum "hayat neden bu kadar acımasız!" diye :D yazarken bile gülesim geliyor :) sonra bazı dönemlerde sevgilisi oluyordu, "allam inşallah bu kız onu hiç üzmez, çünkü o üzülmeyi hiç hak etmiyor, o muhteşem biri" falan diyordum. onun adına mutlu bile oluyordum sevgilisi olduğunda. çünkü sanırım bende artık bir noktadan sonra onunla olamayacağımı kabullenmişlik vardı.
gene de içimden bir ses; "bir şeyi çok istersem olur, gelecekte bir gün mutlaka beraber olacağız" diyordu. (olamadılar)
sonra bilmiyorum, son zamanlarda biraz da alışkanlığa dönüşmeye başladı zaten, sonra da azalarak bitti. şu an o anlamda hiçbir şey hissetmiyorum onu görünce. gerçi kırk yılda bir karşılaşıyoruz ama instagramda falan denk geldiğimde sadece gülümsüyorum. o çocukluğuma, üzülmelerime, o zamanlarda hayatımı o kadar etkiliyor oluşuna falan. ne salakmışım. ama hiç pişman olmadım açıkçası, dünyaya bir daha gelsem gene o yaşlarımı ona aşık olarak geçirmeyi isterdim.
bir de sanırım şu günlerde onunla karşılıklı bir oturup eski günleri konuşabilmeyi isterdim.
aşamayan yokur diye düşünüyorum. kimisi 3 ay sürer kimisi 3 yıl, ama herkes bir şekilde atlatır ve atlattıktan sonra geri dönüp baktığında güzel bir anı biriktirdiğini görür bence.
17 sene ile rekor kırmaya geldim. ikimiz de görüşmenin benim açımdan üzücü olduğunu bildiğinden senede 1 kere falan görüşürüz. artık bu aşk mı yoksa takıntı mı ben bile emin değilim.