Sebebini de yazarsanız güzel olur.




 

Hamburg, aşırı medeniyetten gözüm dönmüştü, yaşamak için beğendim.
Barcelona yaşamak için de dolaşmak için eğlenceli ve dolu dolu, brugge hafta sonu kaçışı için ideal, viyana büyük bir şehir ama yürüyerek dolaştıkça her adımda bir yapı ile, sokak çalgıcıları(klasiğinden) sizi büyüleyecek bir şehir.

Tek bi tane sayadım ama ne için lazım olduğuna göre değişiyor malum, onlarca ülkeden bu şehirleri seçebildim ancak.

kullanıcıadımbuolsun

londra. çünkü çok güzel <3

sta

en güzeline karar vermekte hep zorlanırım, o yüzden birkaç alternatif vermek istiyorum:

1- stockholm: oldum olası kuzey ülke ve şehirlerini sevmişimdir. kasvetli havası olsun, eski şehrinin (gamla stan) yaşayan orta çağı yansıtması olsun, en gözdelerimden biridir.

2- amsterdam - utrecht: şehir düzenlemesi, kanalları harika iki şehir. birçok açıdan birbirine çok benziyor. ancak amsterdam daha turistik iken, utrecht daha yerel.

3- barcelona: geniş caddeleri, kendine has lezzetleri ve mükemmel iklimiyle harikulade bir şehir. gaudi sanki eline müsvedde almış da kafasındakileri olgunlaştırınca barcelona ortaya çıkmış.

4- porto-lizbon: birbirinden çok farklı iki portekiz şehri. porto'da kaldırımlar siyaha/griye çaldığından bünye için gerekli kasvet katsayısını fazlasıyla karşılıyor. ayrıca euro kullanan ülke ve şehirler arasında kayda değer bir ucuzluğu söz konusu. şehrin bir tarafında kendinizi üsküdar'da hissederken, başka bir tarafında tepeden gaziosmanpaşa'yı izliyor izlenimine kapılsanız da, kitle olarak karşılaştırılamaz bile. ayrıca şarapları başka evrenlere yolculuk yaptırır. lizbon'da ise kaldırım taşları beyazdır, dolayısıyla güneşli bir günle beraber içinizi açan sokaklarda yürüme imkanı verir. genel olarak portekiz'in tatlı mutfağının en güzel örneklerine de burada rastlarsınız. ucuzluk bakımından porto'dan bir tık daha pahalı olsa da, diğer avrupa şehir ve ülkelerine nazaran porto gibi cüzdan dostudur.

5- roma: tarih aşığı biri için ilk gidilmesi gereken şehir bana kalırsa. adım başı tarih kokuyor şehir.

6- split-dubrovnik: bu iki tatlı adriyatik şehri, gerçekten akdeniz'i hissettiriyor size. ucuzluğu da cabası. ayrıca benim gibi game of thrones hayranıysanız dubrovnik'e gitmeniz şart oğlu şart.

7- reykjavik: şehirden biraz daha uzaklaşmakla daha iyi bir fikir sahibi olacağınız doğası, tanrı'nın insanoğluna bir lütfu niteliğinde. gayzerleri olsun, şelaleleri olsun, kuzey ışıkları (her ne kadar bana nasip olmasa da) olsun, daha birçok doğa gösterisiyle ölmeden görülmesi gereken bir şehir.

8- tallinn: çoğu kişinin ilk anda aklına gelmeyecek bir şehir olsa da, old town itibariyle yine sizi orta çağda yaşatacak niteliktedir. ancak diğer şehirlere nazaran ben olsam özel olarak gitmem, helsinki'ye ya da baltık tarafına yolunuz düşerse, o taraflardan geçerek görmek daha uygun olur.

9- brugge: bir başka yaşayan orta çağ şehri. kanallarıyla, tarihi dokusuyla aşık eder.

10- venedik: italya'da gidilmesi allah'ın emri yerlerden. amsterdam'a nazaran, bir italya klasiği olarak kanallarını tarihle beslemiş bir şehir.

bonus: giethoorn: şehir olmamakla beraber, amsterdam'ddan yaklaşık 1-1.5 saatlik bir tren yolculuğuyla ulaşabileceğiniz hollanda'nın shire'ı. daracık kanallarla döşeli yemyeşil bir köy, hobbit evlerine benzer tarzda dizayn edilmiş yapılar, tarifi imkansız bir huzur. hollanda'ya uğrayıp da gitmemenin büyük kayıp teşkil edeceği yerlerden.

finsidigi

Viyana: sanat var, refah var,...
barcelona: hareketli ve cıvıl cıvıl,ispanyol kültürünü sevmem de bir sebep.

Benim için bu 2 şehir,eşit derecede <3

archery

amsterdam, bir avrupa başkentine göre oldukça küçük ama bir o kadar da canlı, canlı olduğu kadar mutlu ve huzurlu bir şehirdi.

lüksemburg, küçük ve çok huzurlu bir şehirdi. insanların mutlu olduğunu hissettim.

özet: huzur lazım huzur.

edit: brugge+1

ravenclaw

Yasadıgım/gezdigim/sevdigim: Berlin. Cirkin diyorlar ama bence güzel,yasanılır, cok canlı, cok alternatif sunan sehir.

Kophenhag: Sehrin bir sürü noktasından suya girebilme olanagı. Insanların medeni olması. Sehrin insanlar icin tasarlanması, acık ortak alanların varolusu. Modern ve etkileyici mimari. Cok güzel bisiklet yolları.

buf-e kür

Floransa. Düşünmedim bile. Sarhoş gibiydim sokaklarında gezerken. Rönesans sanatının kalbi ama sadece müzeleri değil, her sokağı her meydanı. Sanki bütün dünyayı gezmiş bitirmiş gibi kalkıp ikinci kere gittim aşkımdan, pişman da olmadım.

love my way

Ben italya'da gittigim her sehre bayildim, 'beni burda birakin!' nidalari attim. ustelik venedik'e hic gitmedim mesela; kucuk, bilinmeyen sehirlerinde, kasabalarinda bu duyguya kapildim.

Gerci ben genel olarak italyan kültürünü cok seviyorum, bir italyan olarak dogsam dünyanin en mutlu insani olabilirdim sanirim.

fraise

@fraise; aslında duyuruyu açma amacım daha çok buydu. Bilinen şehirler, başkentler dışındaki küçük, bilinmeyen şehirlerin ismi yazılır diye ummuştum. O yüzden o bilinmeyen şehirlerin isimlerini yazar mısın rica etsem? :)

ms brownstone

hallstatt. kartpostallarıyla aynı görünen belki de tek şehir.

uuth

viyana kesinlikle her köşesi oha dedirtiyor insana..

jamswety

büyük başkentlere fazla gitmedim ama gittiğim şehirler içinde viyana'yı çok beğendim diyebilirim. tarihi eserler üzerime üzerime geliyordu.

burya
1

mobil görünümden çık