bu başka bir sitede sorulmuştu. genel olarak "tanımadığım insanların benim hakkımda ne dedikleri, ne düşündükleri beni ilgilendirmez. hakaret ediyorlar fakat beni tanımıyorlar ki" kabullenilmişti. gözüme çarpan "ben bir düşüncemi paylaşıyorsam, gelen her türlü eleştiriyi kişisel algılamak hakkım." yorumuydu.
siz ne düşünüyorsunuz?
eskiden kişisel algılıyordum ve sinirlendiğim de oluyordu ama artık etkilemiyor. internetin nasıl bir ortam olduğunu fark etmekle alakalı. aynı umursamazlığın gerçek hayatımda da baş göstermesini beklemekteyim.
gerçek ile sanal ayrımı var bende, olmalı da kesinlikle, yoksa kafa kalmaz insanda. bu yüzden çok kafaya da takmamak gerekiyor sanalda yapılan tartışmaları ya da edilen küfürleri. internet ortamında her şeyle karşılaşılabilir. mesela mahkemeye verme gibi olayları da biraz gereksiz buluyorum. gerçi artık gerçeğin de bir parçası oldu bu sanal ortam, bu da ayrı konu tabii. yani şimdi benim adıma ekşi sözlük'te başlık açılsa ve bir güzel sövülse ne yapardım bilemiyorum. sonuçta gerçek hayatımı da etkiler. ancak anonimlik söz konusuysa olay sanalda kalmalı ve çözülmeli.
5-6 sene oncesi olsa cok etkileniyordum sinirleniyordum kavga ediyordum filan simdi hic umrumda degil. Internette her turlu insanin olabilecegini kabullenmekle baslamak lazim, insanlarin cogu kompleksli ve ruh hastasi gibi davranabiliyor. Gercekte de ruh hastasi mi degil mi bilemeyiz tabi he he deyip gecmek lazim.
Tartismiyorum. Karsimdaki tartisacak gibi oldugunda "haklisin bro" diyip engelliyorum. Gercek hayatta yüzüne tükürmeye tenezzül etmeyeceğim tipler internette bana ahkam kesiyor, ne harcıycam enerjimi.
kendisi konuşurken bilinçdışı şekilde ayırdında olduğundan olsa gerek iki farklı insan olan, kendisine yönelik yaklaşımlarda gerçek-sanal ayrımı yapamayan kişilerle dolu burası. kavgalarının çoğunun temeli bu. sözlükte saldırı ve hakaret eksik olmazken tartışmalarda, yüz yüze gelince kimsede o hava yok.
ben sanaldaki saldırıları vs. pek ciddiye almıyorum. ne uğraşacağım onunla, diye düşünüp tartışmaya girmiyor ya da uzatmıyorum genelde.
normalde iplemem ama az önce televizyonda dizilerde oynayan birinin başlığını açtım diye adam başlığa 150 tl'ye reklam yapan sözlük yazarı diye bakınız vermiş. ulan adam ekran yüzü olmuş, ekran yüzü olan adama başlık açıldığında bu söylenir mi? cahil demekten hoşlanmam ama tam cahil işi.
bazılarının klavye delikanlılığı olarak değerlendirdiği çok net bir sanal-gerçek ayrımım var. gerçekte sanaldakine kıyasla çok daha anlayışlı, az öfkeli, sakin biriyim. internette dilediğim kadar kavga ediyorum, kapışıyorum falan. sonuç olarak hepimiz deşarj oluyoruz, kimse de zarar görmemiş oluyor. bunun farkında olan insanlarla dövüşmeyi daha çok seviyorum. duyuruda dissendium'a çok fazla sataşırım mesela çünkü o bu konuda çok iyi bir dövüş partneri. duyuruda her türlü pisliği yapıyoruz ama onun dışında hiçbir sıkıntımız yok. bu dengeyi tutturabilen insanlarla kavga etmek, onlara saldırmak çok eğlenceli. ben bazen internet delikanlısı demesinler diye adres ver diyenlere de adres verip dayak yiyorum ama tercihim kavga gürültüyü internetle sınırlı tutma yönünde genelde.
o açıdan internetteki tartışmalardan etkilenmiyorum diyebilirim. bu sektöre ilk girdiğimde çok bozulduğum, sinirlendiğim oluyordu ama artık öyle değil. uçan kuşla bile kavga ettiğim için alıştım. bilgisayarı kapatınca hepsi geride kalıyor benim için. aksi takdirde çoktan bakırköy'e kapatmışlardı zaten, böyle agresif hayat mı yaşanır yav.
cok fazla takmamak gerektigini ogrendim. cevap vermemek, engellemek vs daha mantikli.
Evet bu duyruya da hemen cevap yetiştirmiş nickinden Kezban olduğu anlaşılan tipler hakaret mesajı atıp zekasına güvenmedigi için engelliyor mesela. Kızlara olan ümidim daha da azalıyor.
Sokakta karşılaşsak en nazik haliyle yol verecek olan insanın internette içinden canavar çıkabiliyor. Umursamıyorum o yüzden.
Bazı arkadaşların sadece hakaret ederek tartıştıklarını zannetmesi üzücü. Krem peynir moderatörlükten ayrılmadan önce, kendisinden eğer bir daha Duyuru'da birine hakaret edersem, hesabımın kapatılacağına dair bir uyarı aldım. İletişimin gizliliği açısından mesajın ayrıntılarını paylaşmam doğru olmaz. Son zamanlarda nefesini ensemde hissetmeye başlamıştım. Herhalde çok şanslı bir insan olmalıyım ki, kendisi hiç beklemediğim bir şekilde bu olaydan bir gün sonra moderatörlükten ayrıldı. Şu anda krem peynir gitti, artık her istediğimi yazabilirim diye düşünmüyorum tabii. Çok şükür, otokontrolü olan bir insanım. Kaostan faydalanmam. Hatta son bir iki günde krem peynir'e hak vermedim değil. Tamam, kendisiyle tartıştığımız, ters düştüğümüz olmuştur, ama Duyuru'da hakaretlere hiçbir şey yapılamadığını gördüğümden beri her moderatörün kendince haklı olduğunu düşünüyorum. Buranın kuralları olduğunu unutuyoruz çoğu zaman. Söz konusu moderatör, başkalarına hakaret etmeyi alışkanlık haline getirdiğimi ve cevap silinme istatistiklerimin yüksek olduğunu söyledi. O silinen yanıtlarımın yüzde doksanında kendimi savunmak için yanıt yazmıştım. Hatta bunların yüzde doksandan daha fazlası da hakaret ve küfür etmeyi eğlence sayan arkadaşa yazılmıştı. Çok ilginç ki, kendisi aynı istatistiklerin iki katına sahip olmasına rağmen, bugüne kadar hiç uyarı aldı mı bilmiyorum. Sadece o kişi de değil, Duyuru'da özel mesajla milletin anasına bacısına küfredip, sonra engelleyenleri de biliyoruz. Bunlar moderasyonun çözüm bulamadığı konular. Bunları "tartışma" dediğimiz şeyin, insanı bir anda tehlikeye atabileceğini belirtmek için söylüyorum. Benim işe yarar yanıt oranım yüzde 77. 10 kişiye yanıt verdiysem, bunlardan neredeyse 8 tanesi, hadi 7 tanesi olsun, yanıtıma tik atmış ve verdiğin cevap işime yarıyor, eyv. demiş. Ama buna rağmen onlarca troll'ün arasından nedense benim hesabımın kapatılması söz konusu oluyor. Hakaret etmem yanlış. Bunu kabul ediyorum. Ancak bu uyarının başkalarına yapılmıyor oluşu beni bazen rahatsız ediyor. Evde bunları düşünüp, derin derin nefes aldığım düşünülmesin. Ben seviyeli bir tartışmadan hiçbir zaman çekinmedim. Gerçek tartışmalardan hep keyif alırım. Ne dediğini bilen insanlarla tartışırken bile bir şeyler öğreniyorsun. Benim tartışmak kelimesinden anladığım, birbirine saygılı iki insanın belli bir konu etrafında heyecanlı bir şekilde bilgi alışverişi yapmasıdır. Bu beni rahatsız etmez. Eğer tartışmak iki insanın birbirlerine durmadan hakaret etmesiyse bunun ne sanal ortamda ne de gerçek hayatta bir değeri yok.
Umrumda olmuyor, dileyen dilediğini söyleyebilir. Yaklaşık 10 yıldır o tarz bir tartışmaya girdiğimi de hatırlamıyorum, zaten insanlar ne mal olduklarını belli ediyor, karşıdaki beni yoldan çıkaracak biriyse uzatmam, keserim.
İnternette uzun uzun tartışmaya girmeyi aşırı saçma bulduğumdan o duruma hiç gelmiyorum.