soru başlıkta, 20li yaşlardasınız ve sıfırdan başlayacaksınız ortanın üstü, fena olmayan bir ingilizceniz var okul için falan değil direkt orda iş bulup yaşamak için. sebepleri ile birlikte söylerseniz memnun olurum, şehir de önemli. işte mesela iklim, ekonomi, iş bulma kolaylığı veya şu ucuz şuraya yakın vs vs..




 

stockholm

GÖzümüz medeniyet görsün.

gozu acik sevisen yahudi

Viyana.

Tabii bunun için İngilizce yetmez. Almanca da lazım.

i m cool with that

Amsterdam veya Berlin

tahin pekmez yoğurt

Londra. Ulaşım ağı, yeşil alanların bolluğu, İskandinav ülkelerine kıyasla ikliminin daha yumuşak olması, tarihle modern yaşamın iç içe olması, sosyalleşme imkanları gibi birtakım yüzeysel nedenlerle tercih ederdim. İş olanakları, sosyo-ekonomik şartlar vb. hakkında pek bilgim yok.

auroraaurora

Berlin ama türk e benzemiyorsun diye iştifat ediyorlar. Irkçılık hep var. Müslümansın nasıl bira içiyorsun diyen mongollar da döner alman yiyeceği aq diyenler de üniversite de okuyor. Bir de öyle düşün.

fasulyek

Volendam

Ben hayatımda bu kadar tatlı ve küçük bir şehir görmedim. Amsterdam'a da çok yakın. Belediye otobüslerinde şoförler inerken el sallıyor.

kumulatifvergimatrahi

stockholm ya da prag

sorunvar

Roma. Hiç gitmedim, inş. birkaç sene sonra gitmeyi düşünüyorum. Atmosferi tam bana göre. İnsanlık zaten İtalya'dan çıkma. Sanat desen orada, bilim desen orada. Fazla açıklamaya gerek yok.

dissendium

stockholm için kendimce eksi olabilecek şeyleri yazdım ekşide.
eksisozluk.com

ama medeniyet hissi gerçekten yetiyor. stockholm diyorum ben de.

embermane

londra.

Apocalypse

Svalbard demek istiyorum

gkct

Brüksel

Yabancı arkadaşlarım(Hollanda, italya ve almanyadan) brüksele taşınmak için iş arıyorlardı. Ucuz olduğundan dolayı para biriktirebilmek için ve lokasyonunu sevdiklerinden dolayı.

jazzabel

kuzey avrupa'nın küçük şehirleri. neredeyse insanın olmadığı, yılın büyük bölümünde gri ve karanlık olan bir yerde yabancı olarak yaşamak eminim hiç kolay olmayacaktır ama uzun vadede bana iyi geleceğini düşünüyorum. küçük şehir istememin nedeni, terör saldırısı ihtimalinin önemli ölçüde az olması. ırkçılık hususunda da insanlar genelde yabancının bol olduğu büyük şehri tercih eder ama ben küçük yerde yabancı düşmanlığının da olacağını sanmıyorum pek. yani stokholm'de ne kadar benimsenirsem lulea'da da en az o kadar benimsenirim gibime geliyor, üstelik oradaki insanların bana karşı önyargılı olma ihtimali biraz daha az sanki. neyse.

oulu, tampere, vaasa, rovaniemi, lulea, skelleftea, örnsköldsvik olabilir mesela. rovaniemi dışında hepsinin kendi en üst düzey liginde oynayan buz hokeyi takımı da var. işe giderim, maça giderim, ormanda yürüyüp blek metal falan dinlerim işte ne bileyim kafam rahat olur abi. şöyle 1-2 arkadaş edindin miydi, ortama adapte oldun muydu gayet güzel yaşanır. kışın çıkarım donmuş gölde kayarım. her yer doğa zaten yav. yapacak bi şey illa bulunur.

iş bulması, ekonomisi vs. sıkıntılı tabii ama hayal kuruyoz şurda, onda bari istediğimiz yere gidelim işi gücü düşünmeden. bana kalsa ben böyle bi yerde yaşayacaksam zaten basit işlerle de uğraşabilirim hiç gocunmam ama nerdeeee amk finlandiya da beni bekliyo zaten. tacizci tecavüzcü olamadık ki peşimizden koşsunlar.

der meister

Direkt tam zamanlı iş bulabiliyorsam Berlin derim. Maaş/hayat pahalılığı en yüksek büyük şehirlerden ve söylenenlere göre eğlenceli de bir yer.

Ha yok iş bulmaya çalışacaksam ve tırmalamam gerekiyorsa, çalışma iznim de varsa Dublin derim. Hem büyük şirketler, hem de startup'lar var İrlanda'da, dil sorunu da çekmem, o yüzden iş bulana kadar ufak tefek işler yapabilirim. Öyle yani.

noluyo yaa

brighton.
londra.

zgrydn

londra

asla aç kalmazsın küçük de olsa iş yapabilirsin. türkiyeye tatil bile olsa geldiğinde kazandığın para 4le çarpılacak.

dedim ben sana

Barselona

basond

Valencia, Alicante
İlki iklim güzel, soğukta bunalıma giriyorum.
İkincisi insanlar neşeli, sürekli herkes birbirime gülğmsüyor. Akdeniz insanı sıcaklığı hakim.
Üçüncüsü, halk aşırı tembel olduğundan azıcık çalışan biri çok çalışkanmış gibi duruyor.
Dördüncüsü, halk zamanında haklarını sçke söke almış. İnsan hakları konusunda iyiler ve geri vermeye niyetleri yok. En yfak insan hakkı ihlalinde her türlü ses yükseliyor.
Beşincisi, metropol gibi boğucu değiller ama büyük şehir, hayat çok rahat.
Altıncısı, Avrupa ortalamasına göre ucuz şehirler.
Yedincisi, şehir içinde ya da en kötü bir metro yolculuğu uzağında plaj var ve siesta zamanı gidilip yüzülebilir. Yılın neredeyse 7 ayı denize giriliyor.

Zorlukları ise şunlar:
İlki, ekonomi hafiften batık. Özellikle yabancılar için iş bulmak çok zor.
İkincis, İngilizce konuşam kişi sayısı çok az ve bazen İspanyolca bilmek de yetmiyor. Özel sektör için yeter ama akademi için eyaletin kendi dilini de bilmek gerekiyor.

aychovsky

basel. gittim gördüm, tam yaşlı şehri. sakin sessiz, nehri var, para çooook, hayat güzel, doğa var, eğlenceye uzak değil. arada orada yaşayan şanslılar aklıma gelir de hüzünlenirim.

soft

roma ya da dresden

powerpufgirl

1) berlin
2) prag
3) krakow

chitosan

Prag. Küçük, yaşam standartları yüksek, batı avrupaya göre daha ucuz ve tonla casino var.

niyeti bozuk http nesnesi

londra veya amsterdam.

ravenclaw
1

mobil görünümden çık