karşı tarlayı alıp bir de traktör alacak kadar bir zenginlikten bahsetmiyorum.

aileme bir ev alırım. okul yaptırırım gibi bir zenginlik de değil.

dünyanın sayılı zenginleri arasına girecek kadar, hatta ilk sıraya yerleşecek kadar bir zenginlikten bahsediyorum.

*lütfen atomu parçalamakta, kansere çare bulmakta olanlar; ölü toprağı serpilmiş gibi duran duyuruda, açılan yüzlerce başlığı takip etmekte zorlananlar ve forum geyiği yapacaklar uzak dursun.

gayet de ciddi bir soru soruyorum. çünkü öyle bir duruma geldiğimde yapacağım aşağı yukarı belli. belki aklıma gelmeyen şeyler vardır.

 

Ben siyasete girerim.

fyodor fyodorovic

Los Angeles lakersi satin alip, yonetirdim.

baldur2

Mala bağlarım +1.

vedatchilipeppers

eğer bir daha hiç çalışmama gerek kalmayacak kadar zenginsem, bir kaç arkadaşımı da bir tekne ile dünyayı gezerim. aslında bunu yapmak için çok acayip zengin olmaya gerek yok ama bir daha çalışmama gerek olmadığını bilerek böyle bir şey yapmak rüya gibi olur.

co2s2

www.youtube.com

filteria

hiç vizyonunuz yok.

hayatınız geyik.

biraz gerçekçi olun. düşünün, hayal kurun.

runagain

İklimi yumuşak deniz kenarı bir yere büyük bir sanat köyü kurardım. Pek çok farklı yaştan sanatçı gelip çalışabilsin. Leipzeig de spineire gibi bir yerden bahsediyorum. Sineması olsun. Yemek alanı belki küçük bir tarım alanı bakkalı vs. İsteyen yemek de yapabilsin tabi. Orada bulunan sanatçıların hiçbir şekilde malzeme vs geçinme kaygısı olmazdı. İsteyene bir yıla kadar her şeyi karşılanmalı res. Sunardım. Ünlü sanatçıların konuşmalarına dışardan da katılım yapılabilinsin diye konferans alanı da olurdu. Kendi ilgilendiğim sanat alanıyla ilgili masterları çağırtıp ücretsiz ders verdirirdim. Belki görsel sanatlar ağırlıklı olabilir ama şairden müzisyene herkese açık bir yer. Tabi büyük bir kütüphane de lazım. Şimdi 200₺ oha diyip alamadığım öküz gibi pahalı sanat kitaplarından oluşan bir yer.
Daha ilerisi için de kendi koleksiyonumu sergileyebildiğim devasa bir müze, ciddi bir ekip oluştururdum. Ben olmasamda varlığını sürdürebilmesi için.
Aynı zamanda da arasıra seyahat ederdim tabi ilham ve yeni yerler tanımak için.
Günün hangi gün olduğunu ve saatin kaç olduğunu bilmem gerekmeyen bir mekan sürekli çalıştığım ve yolda belde trafikte yorulmadığım bir rutin.

fasulyek

hayal kurmam, aklıma eseni estiği anda yaparım

neo

büyük para büyük sorun getirir düşmanların çoğalır ve kendini savunmak için paradan çok güce yönelmek zorunda olduğumu düşünürüm bu yüzden siyaset mantıklı.

onun dışında bir hayatta dünyayı turlamak olurdu.
bir çok kişi dan bilzerian a özenirdi heralde.

basond

100 kişilik bir vigilante timi kurardım.
Ülkedeki okul ve hastane sayısını, toplam cami sayısına olabildiğince yaklaştırırdım.
0'dan doğayla ve çevreyle barışık onlarca şehir kurardım.
Streets of Monaco'yu ve Odeon Kulesi'nden bir penthouseu satın alırdım.
Bir süre sonra da kendimi dondurtup Dünya dışı akıllı bir yaşam formu veya beyin nakli keşfedilinceye kadar huzur içinde uyurdum.

iwasbornonamountainside

Baldur arti 1.

Jack in yanindan izlerdim bi de.

brad pitt

dünyanın adaletsiz bir yer olduğu hissi çok yaygın bir görüştür. bazıalrına göre bir tanrıya inanma nedenimizdir. çoğu inançta tanrı da güçlü ve kadiri mutlaktır. ancak, adaletsizliklerin bu dünyada sona ermesini bekleyen ve tanrıya umut bağlayan aceleci ruh zamanla bu inancı sorgulaya da bilir.

işte "çok ama çok zengin" miktarında servetim olsa okşanan egomun da etkisiyle tanrısal kudretten bir cüze göz diker kendi adaletimi tesis etmeye çalışırdım. yani bir tür yasadışı suç imparatorluğu. güce hükmedip adalet getirmekten başka hiçbir şeyin benliğimizdeki temel arzuyu teskin edeceğini sanmıyorum.

antepaunovic

Yoksulluk ve cehalet kelimelerini rafa kaldırırdım.

a man alone

Bugün metrobuste bir çocuk mendil satmaya geldi yanıma, maksimum 10 yaşında. Sarışın, temiz yüzlü, nasıl güzeldi anlatamam. Ben de o esnada telefonda konuşuyordum, söylediklerini duyamadım. Mendil de almadım (böyle satış yapan çocuklardan bir şey almıyorum genelde. Onları korumak için), cocugun yüz ifadesi içime işledi resmen. Öyle diğer çocuklar gibi yapışan bir şey de değildi. Metrobusten indim, diğer metrobuse geçecekken geri döndüm. O kalabalıkta çocuğu arayıp buldum. Para verdim, bir de çantamdaki çikolata, kuruyemis gibi abur cuburlari. Tam döndüm diğer metrobuse biniyordum ki çocuk arkamdan bağırdı 'abla ben yalan söylemedim. Babam sahiden yok, annem gerçekten bana ve kardeşime zor bakıyor. Sağol, çok sagol' dedi. Demek bunları söylemiş bana.

Yol boyunca ağlamamak için kendimi zor tuttum. Belki yalan söyledi belki söylemedi ama o hali tavrı benim içime çok işledi.

Erkek arkadaşıma anlattım eve gelince. 'Dünyada hatta Türkiye'de o kadar zengin var. Başka bir aileye doğsa çocuğun hayatı belki de çok farklı olurdu. Ne kadar adaletsiz bu dunya' diye konuştuk.


Velhasıl ben çok zengin olsam önce çocukların eğitimi ve sağlıklı büyümesi için bütçe ayirirdim. İşe de kendi ülkemden başlardım. Gidebildiğim kadar aileye giderdim. Sonra da bir dünya turu hiç fena olmazdı.

fraise

Paranin irmak gibi aktigini, bitmek tukenmek bilmedigini varsayarak yaziyyorum:

Bak ciddi soyluyorum, yeryuzunden aclik denen seyi silmeye calisrtdim. En azindan su an icin boyle dusunuyorum, o kadar zengin olsam bu fikirden vazgecer miydim bilmiyorum, denemek lazim:) Aclik denen seyi yok etmek amaci guderdim.. Yani sadece kendi parami aclara harcayarak degil, insanlarin ac kalmayacagi bir duzen kurmak icin harcardim parami. Obur turlu ben oldukten sonra derhal eski haline doner. Bu duzeni kurmak icin bir komun olustururdum belki kafasi calisan insanlardan. En azindan benim kafam calisiyor, fena degil. Bu duzeni para gucuyle, zorbalikla kurmaya calisirdim. Arada bazi canlarin yanmasina da goz yumardim, rasyonel olmak lazim mesele aclik cunku.

Onun disinda;
Tank koleksiyonu yapardim. Yeni-eski farkeksizin alabildigim kadar tank alirdim. Ucak koleksiyonu da yapardim. Bulabildigim ww2 zirhli araclarini vee ucaklarini satin alir bakimini yaptirir koleksiyonunu yapardim.

Ara sira araziye cikip tankla otomobil ezerdim.

Uzay seyahati yapardim, yorungeye girip donerdim.

Cocuklara, yetiskinlere, ogrencilere, herkese ucretsiz bilim ogretecek vakiflar kurardim. Imkanim varsa paranin gucuyle bunu dayatirdim insanlara. En azindan medya pompalamasi falan, saglam bir PR calismasiyla zorlardim.

Dunya'nin cesitli yerlerinde dev gece klubleri acardim, en kral ses sistemlerini kurardim.

Kari-kiz ile alem yapardim Bilzerian gibi. Valla yapardim hic uslu cocuk numarasi yapamam simdi, durust olalim:)

Agir silah koleksyonu yapardim. Agir silah ama. Ve bunlari kullanirdim cansiz varliklar uzerinde kullanmak sartiyla.

Uyusturucu kartellerini yok etmek icin devletlere finansman saglar, bunun ticaretinin devletler tekelinde yapilmasini saglardim imkanim varsa. Uyusturucu var, ama uyusturucuyla zengin olan insanlar yok, baronlar bilmemneler.. (Paranin gucuyle her turlu lobicik faaliyetleri ve baski gruplari araciliyigla her yere nufuz edip hukmedebildigimizi varsayiyoruz:)

Spor endustrisini de devletler tekeline verelim bari. Hic fena olmaz.

Her bi sektore girip sermaye gucuyle fiyatlari allak bullak edip kalitesiz uretim yapan isletmeleri saf disi birakip belli bir kalite seviyesinin altina dusulemeyecek yepyeni bir arz-talep dengesi kurardim. Ozellikle gida sektoru icin. Ozellikle gida sektorunde 2. 3. kalite uretimi ortadan kaldirirdim. Birinci kalite uretim, ona gore yeni fiyat politkalari ve bu sinirlar icersinde bir rekabet ortami ve yepyeni bir arz-talep dengesi.

Teknolojiye gomerdim yatirimi. Teknoloji allah teknoloji. Teknoloji oglu teknoloji. Durmak yok, ilerletebildigimiz kadar ilerletiyoruz teknolojiyi.

Dunyanin cesitli yerlerinde ev ada falan alip surekli farkli yerde yasardim. 2 ay bir yerde, 3 ay bir yerde, 5 ay baska yerde falan.

Hayal kurarken kolay.

stavro

İşlek bir caddede büfe açardım. Genelde kapalı olurdu.

[GODDARD]

Hiç acımadan awvfilimle, eşimlw, arkadaşlarımla dünya turuu yapardım.

murtiii

Millet ülkeyi kurtarmış, valla demek ki benim hiç herkesin birden kurtulması gerektiğine inancım yok. Sadece iyi sanatçılar gerek demişim. Ne yurt ne dünya açlığı ne de fakirlik aklıma geldi. :)

fasulyek

www.farmsanctuary.org
Bu tarz bir yer kurar, yakınında kendime ev yaptırır, hayatımı tezek temizleyerek geçirirdim.
Hiç kimse veya kuruluşa nakdi bağış yapmazdım. Gıda, ilaç vb. yardımlarda bulunurdum.

auroraaurora

ev alırım.

nickini degistiren yazar
1

mobil görünümden çık