Bi sene eğitim için yurtdışına çıkmayı düşünüyorum. İşten ayrılacağım. İçimden bir ses şöyle diyor, "konuş patronla, işten çıkartıldı göstersin seni, tazminatını da al işsizlik maaşını da" hesapladım işsizlik maaşım eğitim göreceğim sürenin büyük bir kısmında, asgari ücret kadar yatacak. Şartlara uyuyorum yani..
Başka bir ses de şöyle söylüyor "hadi tazminat patronun rızasıyla olacak da, yalan yere işten çıkıp devletin parasını yiyeceksin, 'HIRSIZ'lara laf edersin devleti sömürdüler diye, senin yaptığının ne farkı var?"
Sizce nedir işin doğrusu?
patron neden seni durduk yere işten çıkarıp cebinden tazminat ödesin ?
Sorum bu değil, öder. Yıllardır oradayım ve eğitimimi o da istiyor. O konuda sorun yok, örnekler var şirketten öyle çıkan.
Değil.
Devlet sana vergileri geçirirken etik mi diye sormuyor. Vicdanın rahat olsun. Ülkede başta devlet olmak üzere ne dolandırıcılar var. Senin 1300 liran hiçbir şey.
işsizlik maası senin halihazırda biriktirdigin para bildigim kadarıyla. ustelik devlet su anda işsizlik fonunda biriken paranın yarısına kadarını kendi belirledigi tesvikler icin kullanma kanunu cıkardı.
sonuc: sanki sıkıntı yok gibi
Kabul etmez zaten. Diğer türlü yarın gidip bunlar beni işten kovdu diye dava açma hakkın doğuyor, bunu göze almazlar. Bizim şirkette de böyle bir durum oldu ve kabul etmediler
Yok onlar dava açmayacağımı bilirler, o konuda sıkıntım yok! Lütfen soruya odaklanalım.
İşsizlik maaşı senin maaşından kesilen bir para.
Kıdem tazminatı senin hak ettiğin bir bedel.
Bunları normalde geri ödememek için hem devlet hem patronlar her taklayı atıyor.
Sonra senin almadığın işsizlik maaşı ya bir bankanın cebine gidiyor ya da yandaş bir işletmeye veriliyor.
Normal şartlarda yaşamadığın için bence bunun etiğini sorgulaman lüzumsuz.( hukuk devletinde yaşıyor olsak bunlara ihtiyacın olmazdı. )
Özetle sen zten maaşından zamanında kesilmiş olan bir parayı veya hak ettiğin bir parayı alıyorsun. Bunda yanlış bir şey yok. Bunları vermemek için kırk takla atanlar utansın.
Yahu bu sahtecilik arkadaşlar. Etik olmadığı kilometrelerce ötedrn belli bir durum, onu geçtim yasal değil. Gerçekten şaşırdım bu kadar destekleyen yazıyı görünce. O para sizin hakkınız değil, kovulmadınız, anlaşmalı çıkarma bu.
Gerçekten şoktayım şuna destek verildiği için. Yalan söyleyeceksiniz bariz, bunu devlete yapacaksınız. Herkesin bunu yapması onu meşru kılmaz.
normal şartlar altında, ideal devlet yönetimi altında etik değil ama şu anki durumda almazsanız o parayı bir yandaşa kredi olarak gider.
ben olsam alırdım, devir "başının çaresine bakma" devri. devlet(i yönetenler) beni soymaya çabalıyorsa ben neden uslu durayım?
tekrar edeyim, verdiğim vergilerin düzgün kullanıldığını bilsem tabii ki yanlış düşünmem ama bu şartlarda devlet millet tanımam.
kesinlikle hakkın gelecek ay ben de yapacağım. benim iş yeri tazminat vermeyecek ama vermiş gibi gösterecek baya cimriler.
@arkadaşlar
onlar böyle yaptı, bizim hakkımız, bunlar söyle yapıyor, o zaman bende yalan söyleyebilirim mantığı herkeste varmış demekki.
ideal devlet olmayınca yalan beyanda bulunmak doğru oluyormuş demekki.
işimize gelince yalan söylemekte meşrulaşıyor sanırım.
yani arkadaşlar şuna destek veren bu kadar kişiyi görmek gerçekten üzdü.
@kurnaz, daha açık yazar mısın, neden yanlış düşünüyoruz?
...
fırsat bulunca cevap gelecek, uyumam lazım, gece vardiyasından geldim.
etik. yillarca issizlik sigortasini tikir tikir odedin. simdi karsiligini al.
@g7mor
1. yalan beyanda bulunuyorsunuz. isteğe bağlı ayrılıp bunu kovulma olarak beyan ediyorsunuz.
2. sistem güven üzerine kurulu, çıkarlar var ek olarak işin içerisinde. size ve işverene yaptırımlar var, tazminat gibi. işveren ondan dolayı kovmaya yanaşmaz, devlet işveren sana tazminatı vermeye razı ise muhtemelen gerçekten işten çıkarıyordur diyor, sizin için ödenen işsizlik maaşını size veriyor. buna gerçekten ihtiyacınız olduğu gün, gerçekten kovulursanız bir gün, işsizlik maaşına ihtiyaç duyduğunuzda bu sistemin yerle bir olduğunu görebilirsiniz. delik deşik oluyor sistem yalan beyanlarla.
3. kişi eğitim almaya gideceğim bu şirketimin işine geliyor diyor, o zaman şirket hala çalışan göstersin bundan kolay bir şey yok ki. oda işlerine gelmiyor çünkü daha fazla maaş verecekler tazminattan. o parayı sen devletten al diyorlar. devleti zarara uğratıyorlar.
4. işine gelince yalan beyanda bulunmak ileride daha ciddi işlerde her zaman bu yola başvurulacağını gösterir. şimdi 1000 lira için bu yalanı yediren kişi 1 milyon olunca "bunda işçilerin hakkı var bu para bana haram el süremem" mi diyecek?
5. sistemi her azman kendi kafamıza göre büküyor sonra "yeaa bu ülkeden bir şey olmaz" diyoruz, bu hale getiren bizleriz. ona buna laf atarken, ilk olarak kendi dürüstlük ve ahlakımıza bakmamız gerek.
6. ideal devlet olsa hayallerimizi anne babalarımız yıktı. yeri geldi fiş kemediler, fiş istemediler, yeri geldi torpille adam soktular, aldılar. biz bu sistemi düzeltebilecek insanlarız, ama eskiden böyleydi, şimdi bunu yapıyor insanlar o halde meşrulaşmış diyoruz.
ben ateistim, ama kimsenin hakkının bana geçmesini istemem. bu dini değil ahlak ile alakalı. hakkım olmayanı, yalanla elde edilmiş hakkı istemem.
zaten yurtdışında olduğunuz sürede işsizlik maaşı ödenmiyor, burada biraz vakit geçirecekseniz ancak o ara alırsınız sonra çıkınca kesilir.
www.aksam.com.tr
www.iskur.gov.tr
kurnaz+1
İdeal devlette etik değil. Devlet zaten etik çalışmıyor diyerek sadece vicdan temizlersiniz.
Yasal olmayan şey etik olmaz. Yasa diyor ki, eğer 15 seneden fazla çalıştıysan bir iş yerinde istifa da etsen tazminatını alırsın. ancak eğer 15 seneden az çalıştığınız işten "çıkartıldı" gösterilirsen bu yasal olmaz.
Ancak tazminat "devletin parası" değil, sizin ve işverenin siz eğer işten çıkartılırsanız size ödenecek olan paranın seneler içinde birikimi.
Değil
0- kıdem tazminatını devlet değil işveren öder, parayı ödeyen razıysa sorun ne?
1- işçiyle işveren anlaşmış, devlet ne karışır sonuçta ondan çıkan yok.
2-(1)/3-/4- işsizlik fonundaki para da işçinin parası, hakkı. buradaki şartlar da işçi aleyhine oluşturulmuş. işçilerin hakkı içinden kendi payına düşeni alacak, sonuçta o da prim ödedi.
2-(2)/5- güveni ilk suistimal eden devlet olunca vatandaşın da kendini korumaya çalışmasın normal bence. devletin vatandaşına attığı kazıkları saymaya gerek yok. emeğinin karşılığını öyle veya böyle almaya çalışmak çok görülmemeli. işçinin, parasının olur olmaz yerlere harcanmasının yerine bir şekilde geri dönmesini istemesi normal.
buradaki cevaplardan da anlaşıldığı gibi belli başlı konular dışında standart bir ahlak anlayışı yok. sizler yazdıklarımı okuyup "hırsız la bu, dolandırıcı" diye düşünüyor olabilirsiniz. oysa ben gece vardiyasından yeni dönen, uykusuz, lise mezunu olduğu için düşündüklerini yazıyla ifade etmekte zorlanan bir işçiyim.
6-anam babam da olsa başkasına kefil olamıyorum (yuh!) ama devleti bu hale ben getirmedim. ayda en az 300 saat çalışmaktan başka devlete ve topluma karşı bir suç işlemedim. son dönemde yaşananlardan sonra elimde devlete ve millete öfke duygusundan, kendimi toplumdan ve toplumun oluşturduğu tüm organizasyonlardan koruma içgüdüsünden başka bir şey yok.
@SiyamkedisiZorro, "yasal olmayan şey etik olmaz" savınızdan emin misiniz? yasa mı kaldı, artık kişiye özel yasa çıkıyor farkındaysanız. reyisin canı isteyecek "her vatandaş saat 11:30'da tek ayak üzerinde bir dakika bekleyecek, uymayan fetö'cüdür" diye yasa çıkaracak ki ne olur "mümkün değil" deme, uyacak mısınız?