bu yaz bir aksilik olmazsa ehliyet almayı planlıyorum. toplamda hayatımda 10 saat kadar sürüş deneyimim oldu. (hepsi de eskişehir'de muttalip çayırında) direktif almadan arabayı kaldırıp sürüyorum kendimce. park işini henüz yapamıyorum. bilhassa dar alanlarda.
şimdi 2 sorum olacak size:
1. arabayı yolda sürerken karşıdan araç geldiğinde heyecan yapıyorum bana çarpacak diye. şimdi diyelim ki yolda gidiyorum. yolu kafamda hayali çizgiyle 2'ye bölüp kendi alanımda gitmeye çalışıyorum. sizde de böyle mi? karşıdan araç geldiğinde bana çarpacak heyecanını nasıl yenebilirim?
2. ne zaman en azından ortalama düzeyde araç sürme becerisi kazanırım? günde 1 saat sürüşle 1 ay... gibi bir tahmin verebilir misiniz?
29e
1. heyecanınızı kesinlikle tecrübe ile yenebilirsiniz. ne kadar çok sürerseniz o kadar çok tecrübeniz artacak ve "şerit tutma" olayını bilinçaltınız siz farkınıza bile varmadan otomatik olarak gerçekleştirecek.
2. tamamen kişiye bağlı olarak değişecek bir süre olarak görmelisiniz. ahmet 2 günde süper sürmeye başlayabilir, mehmet ise 10 ay sonra bile acemi gibi sürmeye devam eder.
size tavsiyem bol bol sürün, ufak ufak trafiğe çıkın. trafiğe çıkmadan öğrenemezsiniz.
yol çizgileri varsa sen çizginin öbür tarafında değilsen hiç korkmana gerek yok. yol çizgileri yoksa baktın adam sana doğru sert geliyorsa yavaşlarsın. yavaşlama her türlü manevra yapma kabiliyetini artırır. bu da senin paniğini önler.
günde 1 saat sürüşle bir ay rahat sürüş deneyimi kazandırır. parka ve yokuşta kalkmaya çok çalışmalısın.
Yolun kendi tarafında kal. Karşıdan mal gibi gelen olursa ki gelecekler, farını gözlerine yak söndür hızlı hızlı. Baktın durmuyor yavaşla kenara çek. Geçen gün bir beton mikseri geçemeyeceğini bile bile ters istikamettekilere yol vermedi. Park etmişler yanlara. Zorladı resmen, ben kenara çektim arabayı park yerine girdim kısmen ama arkası dışarıda kaldı. Resmen altına alacaktı. Kornaya bastım kaldırıma çıktım kaçmak için. Öküz çok.
Hocam korkmanı çekinmeni gerektirecek bir durum yok. Benim tecrübem hiç yoktu ehliyeti bile 50metre sürerek aldım. O zaman çok saçmaydı. Ehliyetim varken bile ilk bindiğimde hangisi gaz hangisi fren diye sordum. Velhasıl araba aldık kapının önüne arkadaşıma getirttim. İlk bindiğim zamanlarda çok sıkıntı yaşadım stres oldum indiğimde dişlerimi sıktığımı fark ettim, kaskatı sürdüm, bir aralık lanet olsun sürmek istemiyorum bile dedim. Daha sonra süre süre alıştım. 6 aydır sürüyorum çok şükür kazam da yok. İlk başlarda yavaş gittim emin olmadıkça hiçbir şey yapmadım, park ederken uzak olsun boş olsun mantığıyla hareket ettim. Arkamda araba varmış korna çalıyormuş selektör yapıyormuş aldırmadım, onun baskısıyla tehlikeli bir şey yapmadım. Öyle öyle çok geçmeden alıştım ve artık çok olağan bir şey oldu. Al ve sür çekinme.
1: Trafikte kimse kaza yapmak istemez herkes trafiğin ritmine uyar yoluna bakar, ekstrem durumları saymazsak da kimse gelip sana çarpmaz. Olayı bir de bu şekilde değerlendir.
2: Belli olmaz, 15 sene de sürebilir 1 ay da. Sürekli pratik yaparsan trafiğin mantığını çözer daha az heyecanlanır ortalama bir şoför olursun. Dayım 20 yıllık şoför ama hala tırt, kullandığı arabaya binmem öyle diyeyim.
1. arabayı ilk kez kullanmaya başladığımda böyle biraz panik yapıp sağda park edili arabanın dikiz aynasına çarpmıştım azcık, neyse ki bir şey olmamıştı. eğer yolda şerit çizgisi yoksa yavaşla, sağa yanaşabiliyorsan biraz daha yanaş ve gerekirse dur, bırak karşıdan gelen geçsin. bir buçuk yıldır buca'da araba kullanıyorum, başta kamyon farı görmüş tavşan gibi kalıyordum, öğrendim ki iki araba geçmez dediğim yerden bi araba bi kamyon bile geçiyor, zorlasalar iki kamyonu da geçirirler. dediğim gibi korkma, yavaşla, gerekirse dur. zamanla alışıyorsun.
2. bu biraz yetenekle (multitasking -türkçeleştiremedim- kabiliyeti ile) de ilgili sanırım. ancak 1-2 ay gayet yeterli olur diye düşünüyorum. vaktin oldukça park çalış. müsaitse (yolu tıkamıyorsan) geniş yerler varken bile dar yerlere girmeye uğraş.
kazasız günler diliyorum.
-karşı tarafta da çarpma korkusu olduğunu düşün. o da sana çarpmaktan korkuyor yani.. neden maddi manevi ve üstüne zaman kaybı yaşasın ki?
-durabileceğinden emin olduğun hızla git.
-çok şeritli yollarda en güvenlisi orta şerittir. makul hızda orta şeritte git.
-bol bol pratik yap.
-bol bol geri vites çalış
-bol bol park çalış. ki bunun da teknikleri var. misal, önde arkada 2 araba var, ortası tam bir arabalık boş yer var diyelim. yolun sağında diyelim.. oraya girmeye çalışıyorsun. yola paralel parktan bahsediyorum. önce, öndeki arabanın yanına yanaş. geri geri yavaşça gel, duran arabanın bittiği nokta, senin arabanın tam yarısına geldiğinde tam sağ kır direksiyonu, sonra geriye gelmeye devam et, bu arada sağ arkayı, sağ önü kontrol etmeyi unutma. yolun sağında kaldırımın bittiği yerde demierler olur genelde, dikkat et. aynadan görmeye çalış. makul şekilde geri geldikten sonra tam sol yaparak toparlaman lazım. ki diğer arabaların hizasından çıkmamalısın..
bu şekilde açıları, tehlikeli noktaları dikkat ederek, sürekli kontrol ederek, park tecrübesi geliştirmen gerek. dar yerlere park ederken de, geri geri geldikten sonra birkaç kezsağ ileri sol geri manevra yapar, makul şekilde arabanı içeri soktuntan sonra bırakır gidersin. mühim olan her arabanın önünde ve arkasında makul mesafe bırakmak ve apartman kapı girişlerinde insan ve bebek arabası mesafesi kadar yer bırakmak... kolay gelsin... ayrıca ilk alacağın araba otomatik vites olsun. zaten trafik zor birşey, onunla uğraşırken bir de vitslerle boğuşma, işin kolaylaşır, hata yapma riskin düşer..