Sonra diyorum ki 'ister şaibeli olsun, ister olmasın. %70-%80 hayır cikabilmeliydı. İnsanlar daha mantikli dusunebilmeliydi. Biz böyle sadece kendimizi kandırmaya çalışıyoruz'
Babam, erkek arkadaşım vs benim kadar umutsuz değil. 'Ne olursa olsun tek adam olamayacağını, karşısında halkın yarısının durduğunu gördü' diyorlar.
Bir tarafım 'bu ülkeden umudunu kes ve git artik, zaten istedikleri gibi at kosturuyorlar' diyor. Diğer tarafim 'manyak mısın? Halkın en az yarısı senin gibi düşünüyor. Umutsuz olmak olur mu? Burası senin de vatanın' diyor.
Siz ne düşünüyorsunuz? Ne yapalım? Umutsuzluğa düşmekte haklı miyiz? Yoksa bir ışık var mı bizim için?
ülkeden gitme fırsatı olup gitmeyenlerdeniz, ama ışık yok.
Bence ışık falan yok. Tayyip'in tam tedrisatından geçenler oy verecek yaşa geldi, ileriki hiçbir seçimde AKP'nin oyunun azalmasını beklemiyorum şahsen.
'ister şaibeli olsun, ister olmasın. %70-%80 hayır cikabilmeliydı. İnsanlar daha mantikli dusunebilmeliydi. Biz böyle sadece kendimizi kandırmaya çalışıyoruz'
seçimlerde kimse mantığı ile hareket etmez. duyguları ile hareket eder. yasalar masalar kimsenin umurunda değildi. bir taraf tayyip i seviyordu bu duygu ile evet verdi, diğer taraf nefret ediyordu hayır verdi. mantığı ile hareket eden ben ve benim gibiler bu oyuna alet olmadı. oy vermedi. şimdi gayet rahatım, nötrüm. dünden bir farkı yok bugünün benim için. sadece hileli diyenleri anlamaya çalışıyorum, anlayamıyorum.
Halkin herhangi bir yarisi ile ayni degilsin. Uzgunum. Keske oyle olsak. CHP - HDP - MHP'lerin cogu ayniyiz demek degil.
@aklimdakisorular, internette özellikle araştırmadan şöyle bir gezinsen bile anlatılanları, çekilen videoları görürsün ama "kimse mantığı ile hareket etmez" dedikten sonra "mantığı ile hareket eden ben ve benim gibiler" cümlenden hangi kesime ait olduğunu anlayabiliyoruz. :) o yüzden tutarlılık ya da sebep-sonuç ilişkisi kurabilme gibi en temel gereksinimleri beklemiyorum. hepsini geçtim, ysk'nın her açıklaması ayrı rezalet. bir kanun çiğneniyor ve bunu adam gibi anlatan kimse yok, ben şahsen zerre tatmin olmadım ve sonuçların da gerçekçi olduğunu düşünmüyorum.
seçim sonucu değil de bu salağa yatmalar, bu salak yerine koymalar mahvediyor beni.
fırsatın varsa kaç git, tünelin ucu bombok bi yere çıktı.
ne denirse densin, en temel çıkarımın şu olsun; ülkede çok büyük bir kesim milletin iradesini bir kişiye teslim etti. bu kadar olaydan sonra partizanlıkla, taraftarlıkla ülkenin kaderi çizildi.
benim ülkeyi terketme fırsatlarım oldu ve kullanmadım. hep bir ümit bekledim. şu anda fırsatım yok ama ileride olacak. asla arkama dönüp bakmam.
Benim icin yuzde 30 evet ciksa da sevilmeyecek bir ulke olurdi burasi ama asil mesele asil can alici nokta bu degil. Asil mesele saibesiz bir secim bile goremiyor olusumuz. Bence bu sebep ulkeden umudu kesmek icin yeterli.
Babanız gibi düşünüyorum. Bir yerde göz kırpan bir ışık olmak zorunda değil, karanlığa o mumu biz yakıyoruz zaten. Seçim sürecinde kullandıkları imkanları, yarattıkları korkuyu, baskıyı, söylemlerini düşünün. Tüm bunlara rağmen insanların yarısı hayır diyor.
Bu adamlar geceden sabah güçlenmedikleri gibi, bugünden yarına gitmeyecekler ve yok olmayacaklar. Bu yüzden ben bu ülkede mücadele etmeye devam edeceğim. Üniversitede çalışıyorum, 98'li ve 99'lu olmak üzere iki de kardeşim var. Gençler pırıl pırıl, yaratılmaya çalışılan yozlaşmış gençlik algısı doğru değil. Değişim de bir sonuç değil, süreç. Sonuçlara değil, süreçlere odaklanmamız gerekiyor. Her şey inanarak ve çabalayarak başlıyor.
Chomsky ile bitirelim; www.azquotes.com
@piremses
o zaman hayır mı kazandı diyorsun?
herkes bir şeylerden dertleniyor ama ara sıra soruyorum hem gerçek hayatta karşıma çıkanlara hem de burada senin gibi yazanlara; "düzeni değiştirmek için ne yaptın?"ufak bir slogan, elinden alınan bir hak için bir eyleme katılma, sandık müşahidi olma, el bildirisi dağıtma, bir siyasi partiye üye olup çalışmalarına katılma vb.vb. aklına ne gelirse.
aldığım cevap %99 hiçbir şey. herkes siyasete bir ucundan katılmayı angarya buluyor, katılanları bayağı insan görüyor, hatta aşağılıyor. ayak takımı sayıyor. hiçbir şey yapmadan bir şeylerin değişmesini bekliyorsunuz ve değişmeyince ağlıyorsunuz.
Doxanike, 3 seçimdir oy ve ötesi gonullusuyum. Kendi capimda elimden geleni yapıyorum. Yetmiyor tabii ki ama elimden başka bir sey de gelmiyor.
Gösteri, eylem ne olursa dün bir şeyler yapılsaydı çıkmaya hazırdım. Diyorum ya en çok salak yerine koyulmaz rahatsız ediyor beni.
Hâlâ, bu sonucun bile kisa-orta vadede bizim gibi 'hassasiyet' sahibi insanlar için olumlu olacagini dusunuyorum.
Bu sistemi getiren akp ya da erdogan degil. Bu sistemi, onlari kullanarak getirtenler var.
Bu makam, bu yetkiler; adı, sanı bellimidir bilmem ama, baskasi/başkaları icin getirildi.
Dgm'ler kurulurken milli gorus cizgisinin gosterdigi feraseti, basireti yine gosterdi, takipcisi saadet. Ama genis muhafazakar yiginlar; maalesef, mateessuf...
Aci cekecegiz biraz. Akil, mantik, hak, adalet... ne desek boş. Ama ışık yakın
dünkü seçim sonuçları 2019 için gayet umut verici. getirdiği sistemin kendi sonunu hazırlayabileceğini ihtimaller dahilinde düşünüyordur bence erdoğan. bu iki sene pek rahat geçmeyecek kendisi için.
çok romantiksiniz. her türlü ihtimali düşünmeden mi referanduma girdi sanıyorsunuz? bundan sonrası için de hepimizden daha fazla bu konuda düşündüğünü, düşünen insanların danışmanlığını aldığını biliyorsunuz. gerekirse bir darbe daha patlatır, yine de kazanır. gerçeklerle yüzleşme zamanı.
gidiniz canım kardeşim. ileride kesinkes gitmek isteyeceğiniz dönemlerin geleceğini tahmin ediyorum. ne kadar erken giderseniz sizin yararınızadır. benim dünya görüşüm nerede olursam olayım beni muhalif olmaya itiyor, ama ben buna rağmen isterdim gidebilmeyi. türkiye'nin rolü belli bu düzende. galip tarafta yer almak kişisel yarara daha uygundur hiç değilse.
Babanız ve erkek arkadaşınızın zihniyetindeyim :) Umudu dürtün.
gitme imkanınız varsa gidin. umutsuzluğa düşmekte haklısınız, haklıyız.
eğer kalacaksak yapılması gereken ilk şeyler:
kemal kılıçdaroğlu'nun indirilmesi. yerine genç ve dinamik birinin geçirilmesi. teşkilatın canlandırılması. chp'nin teşkilatı ölü gibi. dinamik chp seçmeni hep dışarıda. özellikle gençler. bunların partiye ve aktif mücadeleye kazandırılması lazım ama öncelikle onları teşvik edecek bir şey lazım. bu da lider değişikliği.
eğer chp'yi düzeltemeyiz diyorsanız muhalif mhp'liler birkaç farklı kanattan isimle yeni parti kurmaya teşvik edilmelidir. bu parti milliyetçi değil merkez sağ parti olmalıdır. dinamik milliyetçi gençleri kendi bünyesine çekerler.
bu saatten sonra bu adamlarla mücadele etmek için önce kendimizden başlamalıyız. bunlar gerçekleşmediği müddetçe bana göre aynı tas aynı hamam. kasım 2019'da tayyip başkan olur, kemal kılıçdaroğlu çıkıp "bunu doğru bulmuyoruz, müslümanlıkta yok" falan der hahahahahahahaha