Sözlükte bulunan anlamı yapıların önündeki üstü açık yer ile ilgisi yok bu anlamın.
Geçtiği cümle:
Eger mį'a-ı sā'yile, Türkîce zigale derler, Menteşe ilinden gelür, ķara günlük revāķıdur, bal gibi ķoyu olur, eyü râyihası olur.
Sözlükte "mürevvâk" var: süzülmüş demek. Revakla aynı kökten olmalı bu cümle. Bunu kanıtlayacak bir belge arıyorum. Elinde Osmanlıca veya Arapça sözlük olan varsa bakabilir mi?
Bir de, kelime revâk mı revvâk mı okunmalı? rı-vav-elif-kaf ile yazılmış. harekesi yok.
Revvak degıl revak. Uzun a ve kef ile, sizin transkribe ettiginiz gibi.
Mürevvak rvk kökünden onun icin bakınız ''revk''.
Devellioglu Sözlügü'nden alıntılıyorum: 1.üstü örtülü, önü acık yer. 2. kemeraltı, sundurma, sacak altı, cardak.
lugatname'de (dihhuda) revak şeklindeki okunuş için saf ve halis hale getirilmiş şeklinde de mana verilmiş.
Günlük, mianın bir adı olduguna göre,ya da günlük mianın başka bir adı olduğuna göre, revak cümlede (...) has halidir gibi cevirebilir sanki.
@pheno,
Kalan kısmı yok, son cümle öyle.
Daha önce de geçtiği gibi, sorduğunuz kelimenin geçtiği kısmın resmini duyuruya eklerseniz insanlar daha çok yardım edebilir. Zira sizin okuyuşunuz doğru olmayabilir. Siyak ve sibaka göre anlam daha iyi belirebilir. Metinde hata olabilir. -bilir de -bilir...
zigale: günlük ağacı, sığala ağacı
"kara günlük revakıdur" kara günlük ağacından oluşur, ondan çıkar gibi düşünürüm ben. yani mantıksal çıkarım yaparsak..
edit: osmanlıcada reva meydana gelmek anlamına da geliyormuş.