Yine kafamı kurcalayan bir soruyu sizlere sormak istedim.Elbet yardımcı olacak birileri çıkacaktır.
Şimdi hadisler bilindiği üzre, eller yıkanarak başlanmasını söylemesine rağmen, kur'an-ı kerim'de maide suresinde şöyle geçmektedir abdest konusu;
"Ey iman edenler! Namaza kalktığınızda; Yıkayınız: yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi. Sıvazlayınız: başınızı ve topuklara kadar ayaklarınızı. Eğer cünüp iseniz temizlenin. Eğer hasta veya yolculukta iseniz, veya biriniz ayak yolundan geldi ise, ya da kadınlara dokunduysanız, ve de su bulamamışsanız: Temiz bir toprakla yüzünüzü ve ellerinizi sıvazlayın. Allah size zorluk çıkarmak istemez. Allah sizi temizlemek ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor. Umulur ki; şükredersiniz"
Hem hadislerdeki sirayla çelişiyor, hem de Şu kadar yıkayın falan diye bir sayı belirtilmiyor.
Simdi tam da bu noktada biz hangisini ornek alacağız? Bu zamana kadar hadislerde anlatıldığı şekliyle eda ettik bu eylemi.Ama burada yazan bambaşka bir şey.Konu hakkında bir fikri olan var mi ?
Eşit; bazı arkadaşlar hadislere bakarak yapmamız gerekiyor diyor. İyi ama peygamberin ölümünden 200 yıl sonra uydurulan yüzlerce hadis var bugün günümüze gelen. Nerden bilelim bunun da onlardan biri olmadığını ?
Kur'an'da sadece temel şeyler yazdığı için abdestin farzları(kesinlikle yapılması gereken kısımları) yazar. Sıra ve sayı gibi detaylar ise Peygamber'in uygulamalarında görülmüştür ve sünnettir.
Kısacası abdest almak istiyorsan Kur'an'ın dediklerini birer defa yapman yeterlidir. Sıra, sayı ve ek uzuvlar konusuna dikkat etmek istiyorsan da hadislere, yani Peygamber'in uygulamalarına bakarsın.
Genelde Müslümanlar Peygamber gibi detaylıca abdest alır. Acil durumlarda ise Kur'an'ın emrettiği temel abdest şekli uygulanır.
evet ayetlerde gecen farz olan emirler kesinlikle yapilmali ama sünnetler olmasa da olur diyerek ya da hafife alinarak önemsenmeyerek yapilmaz ise insanı bu insanı dinden çıkmaya sevkeder. nasil ki bir sadece temeli duvari catısı olan ama boyasiz kapisiz penceresiz sıvasız bir evde oturamıyorsak, farzların yaninda da yapilmasi gereken sünnetleri hafife almamamız gerekir. bunlar birbirlerini tamamlar. insan sadece kur'an-ı kerim'e bakarak amel (dinen yapilmasi gereken ibadet vs) edemez. bu sekilde herkes kendi aklina uyar ve insan sayisi kadar mezhep olusur.
peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem, yapilmasi gerekenleri en güzel sekilde göstermiştir. bunların üzerine daha bir sey eklenemez ve bunlardan bir sey çıkarılamaz. kisacasi ayetler ve sünnetler arasinda da çeliski degil, izah vardır.
şu günlerde çokca söz ettigimiz anayasa bile dogrudan degil alt kolları olan kanun, tüzük, yönetmeliklerde vs. ile sosyal hayata uygulanır. sadece bir ağaç bile gövdesi ve kökleriyle degil, yaprak, dal, meyve ve bahardaki çicekleriyle daha güzel anlam kazanır.
ben sadece kitaba bakarım diyenler, peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem e uymayı emreden ayetleri de dikkate alsınlar.
kuranda ne yazıyorsa o kardeşim, aksi bişey yaparsak hesabını veremeyebiliriz.
@sekerse; art niyetle demediyse de haklı. art niyetle (ateist olup da trollemek için) dediyse de haklı. dedim ki adam haklı beyler.
"Yâ eyyuhellezîne âmenû atîûllâhe ve atîûr resûle ve ulil emri minkum fe in tenâza’tum fî şey’in fe ruddûhu ilallâhi ver resûli in kuntum tu’minûne billâhi vel yevmil âhir(âhiri), zâlike hayrun ve ahsenu te’vîlâ(te’vîlen)."
senin tam anlamadığın ne onu sor söyleyelim. ama bundan önce sen @1adam'ın dediklerini bi'düşün.
Qobel ben mi haklıyım 1adam mı haklı?
Allaha ve elçisine iman ayrı şeyler değildir. Aynı şeydir. Elçinin görevi yalnızca tebliğ etmektir. Yani ne eksiltmek ne arttırmak, birebir aktarmak. Kuranda müşrikler başka din kitapları da istiyor, allah tek kitabın kuran olduğunu söylüyor, yetmedi mi size ne oluyor türü sert söylemler var. Allah bir tek kuranı korumayı vaadetti. Dini veya hadis kitapları için böyle bir vaat yok. Kaldı ki kuran baştan sona kadar tutarlı olan bir kitap. İçinde şüphe yok. Aynısını hadis kitapları için söyleyemiyoruz. İşinize geldiğini bu sahihtir bu değildir diye sınıflandırıp inanıyorsunuz. Sünnilerin kütübü sittesi şiilerin kütübü erbaa sı var. Bu kitaplar birbiriyle alakasız. Peygamberin vefatından çok sonra ayrımcılar tarafından türetilmiş kitaplardır. Peygamberin en büyük sünneti yalnızca vahye uymaktır. Ben de yalnızca vahye uyuyor, ek kitaplar aramıyor, dinimi yalnızca allaha has kılıyorum. Ondan başka ilahlar edinmiyorum. Buhari tanrı değildir, müslim tanrı değildir, muhammed peygamber tanrı değildir, imam hanefi tanrı değildir.
Bu yazdıklarım 1adam ve tüm hadisLere iman edenler içindi.
Ayrıca mobildeyim. Ayetler ezberimde değil ama şunları Google da aratınız, çıkan ayetlere bakınız :
-Sen sana vahyolana uy
-Ben yalnızca bana vahyolana uyarım
-Eğer o bazı sözler ekleseydi onu yakalardık şah damarını keser atardık
-elçiye apaçık bir tebliğden başka ne düşer
-siz dininizi allaha mı öğretiyorsunuz