son zamanlarda iyice fark ettim ki ben hiç alış veriş yapmıyorum. ama hiç. öncelikle maddi durumda sıkıntı yok. yemeğe içkiye, seyahate cep harçlığına fazlasıyla para harcıyorum ama bi yerden bi şey almışlığım yok :) senede bir defa bi mağazaya girip 3,5 parça bişey alıp kendimi dışarı atıyorum. onun dışında ne teknolojik ne de başka bişeyim yok. sonra arkadaşları yakalayıp ''aa ne gü<el mont, artık benim'' diye sömürüyorum.

örneğin kız arkadaşım işi gereği son bi sene içerisinde en az 7,8 ülkeye gitti. amerika ingiltere hindistan rusya vb kafamın etini yiyor artık, söyle de bir şey getireyim sana diye ama aklıma bişey gelmiyor :) kardeşi ise şurdan şu peyniri, şurdan şu telefonu, şurdan şu şarabı getir diye bi ton şey istiyor. uzak arkadaşları bile yüzünü kızartıp istiyor garip bi şekilde. tabii parasını veriyorlardır da ama yine insan çekinir ya. neyse

benim hiçbir şeye ne bir ihtiyacım ne de merakım var. istiyormuşum gibi de davranamıyorum. nerede ne var onu bile bilmiyorum. sizce çok şey kaçırıyor muyum? yoksa hakkaten insanların saçma sapan kendilerine yükledikleri şeyler mi bunlar?

 

En güzeli. Minimalizm. Aynen devam

hayde bre

Arkadaşlarını sömürme, arkandan küfür ediyor olabilirler. Şahsen böyle bir arkadaşım olsa ve montumu alıp kullansa ve geri vermese ona laflar hazırladım.

Sana buradan bol bol kapitalizm yolluyorum. Arkadaşının montundan daha iyisini alma isteği geldiğinde veya elindeki telefondan daha iyisi olduğunu farkettiğin gün sen de bu çarkın dişlisi olacaksın evlat.

tekila shot bardağı

Ben de hiçbir şey almam. Bi zararını görmedim.

fyodor fyodorovic

sömürü durumu şöyle, öyle ihtiyacı olan insandan veya sadece 2 montu olan insandan yapıyor değilim. zaten hem yakın arkadaşlarım hem yeterince varlıklılar. yani öyle bir zarar verme durumu yok. vermek istemeyince vermiyorlar zaten :)

kan aranıyor

#diren

Ben de benzerim. Tükettiğim tek şey zaman.

market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava

Hacılama huyun hariç aynen devam.

manuel mandalina

@tithousand abi aslında lisedeyken telefona falan düşkündüm diye hatırlıyorum. ama genel olarak çok düşkün biri değildim sanırım. yalnız dediğin gibi ideolojik tarafı var çok bilinçli olmasa da. nihilist veya varoluşçu olarak tanımlayabilirsin beni. oranın etkisi var. sosyal medya da kullanmıyorum. facebook, instagram falan. fotoğraf çekmiyorum. internete de (kastım sosyal medya) aşırı düşkün olana saygı duyamıyorum pek. popülizm karşıtlığı da olabilir bu. benim de mesela yaptığım aptallıklardan biri kitlelerin genelininin yaptığı şeylerden kaçıyor olmam. çoğunlukla kitle hatalı olsa da benim yaklaşımım da birinin direkt kitlenin peşinden gitmesine ters de olsa benzer sanırım. bilemedim tam.
ama kuvvetli bir kapitalizm düşmanlığı da var. yapabileceklerim sınırlı ama mesela bütün dünyayı gezmeyi düşünüyorum kuzey amerika hariç.(birçok yer de gezdim) ilgimi çekmiyordan ziyade bir kapitalizmden nefretimin sonucu gibi.

kan aranıyor

bana üşengeç, hiçbir şeye hevesi ve ilgisi olmayan biri gibi geldin.

proletarier aller lander vereinigt euch
1

mobil görünümden çık