buyuk resmi goren biri bilal'e anlatir gibi anlatabilir mi, sozlukteki baslik komple 'oh olsun' minvalinde.
Özgürlüğü formal anlamda ele almamak lazım. Yani özgürlük ancak özgül koşulları içerisinde yapılan değerlendirmenin ardından anlaşılabilir. Mesela şu an ABD'de devam edem 'bir neo-naziye yumruk atılır mı?' tartışmasına bakalım. Bir neo-nazinin yaptığı konuşma zaten farklı kişilerin özgürlüğünün kısıtlanmasıyla ilgili. Ya da ışid'e bakalım, o da aynı. Yani yaptığın konuşma zaten özgürlükleri kısıtlayan bir konuşma ise (Türkiye için bu referandumda eveti savunmak mesela; bunu açıklama gereği duymuyorum. Değişen maddeleri karşılaştırmalı inceleyen çok fazla yer var), konuşma özgürlüğü kapsamında değerlendirilemez.
Hollanda'nın Geert Wilders'e daha fazla oy kazandırmak istememesinin de bir sebebi var.
Bir ülkenin hali hazırdaki dışişleri bakanının gidip başka ülkede de kendi "partisi" için propaganda yapmak adına miting düzenlemek istemesini de ben alıgayamıyorum.
Geçen Fransız arkadaşla konuşuyoruz. Onlarda da kritik seçim olacak malum. Diyor ki Fransız devlet adamlarının gidip İngilterede miting yaptığını hiç duymadım kaldı ki fransız communitysinin en fazla olduğu ve ilk oluştuğu yer İngiltere..
avrupa aslında destekliyor.
hiç aleyhte politik açıklama yapmadılar.
bu şekilde de mağduriyet yaratıyorlar akp için.
daha geçenlerde merkel burdaydı yahu.
yaptı anlaşmalarını gitti her seçim öncesi gibi.
tek adam rejimi avrupanın işine geliyor.
Daha cok icisleri ile ilgili mesele. Konusmalarin yapilmis lmasi su an hollanda daki muhalefetin eline koz vereck. Akp nin ve rte nin yurtdisindaki turklere siz buradaki elcimizsiniz burada bizim.icin calisin demisligi var
"Türk yasaları yabancı ülkelerdeki diplomatik misyonlarda seçim kampanyası yapılmasını yasaklıyor. Ancak Türk politikacılar, bu kampanya konuşmalarını kültürel etkinlik olarak niteleyerek yasayı deliyor."
bunun yanında özellikle aşırı sağ kesimden gelen baskılarla birlikte seçimlerin de yaklaşmasıyla muhalif kanada koz bırakmama çabası da var. yakın dönemde, bir yandan birlikten Türkiye'deki durumu kaygıyla takip ediyoruz derken öteki taraftan içeride böyle uygulamalara izin vermek tutarsız bir yaklaşım olurdu.
ayrıca belirteyim; avrupa aslında destekliyor gibi varsayımlara itibar göstermeyiniz.
Yurtdışındaki olayları Türkiye basınından takip ederseniz size atılan oltaya takılır olayları anlayamazsınız. Almanya'daki olayları okumuştum. Bizimkiler kültürel faaliyet yapacağım diye izin alıyorlar. Miting yapacakları ortaya çıkıyor. Belediye güvenliğinizi sağlayamam şu izin lazım diye iptal ediyor. O izin için sigortalayacak şirket gerekiyor vs. vs. Bizimkiler iş bilmez olduğu gibi akıllı diplomasi yerine şark kurnazı kafasıyla iş yapmaya çalıştığı için böyle duvara tosluyorlar. Bir yaparsın iki yaparsın üçüncüde sana inanmazlar. Basın özgürlüğü olmayan yerde tv-gazete izlersen bu olayları sana Almanlar Nazi, hani bize özgürlük diye yuttururlar. Böyle bir ortamda apolitik olmak övünelecek bir şey değil.
Hollanda'da mevcut hükümet 15 Martta girecekleri seçimlerde aşırı sağcı Geert Wilders'e karşı elini güçlendirmek için böyle bir karar aldı.
@dunal
cevap için teşekkür ederim. fakat ben apolitik olmakla övünmüyorum. nasıl ki kimi insanların matematikle arası kötüdür, benim de siyaset gibi çok değişkenli sosyal olaylara kafam basmıyor. kimi dinlesem kendimi onun yerine koyup hak veriyorum. ilgimi de çekmeyince böyle siyaset özürlü bir insana dönüştüm. keşke iyi olduğum bir konu olsa da böyle duyuru açıp başkalarını meşgul etmeden kendim bi sonuç çıkarabilsem, ama olmuyor.
Aslında Almanya mitingleri engellemiyor, daha şu engellenen mitingden 2 hafta önce Binali Yıldırım bir miting yapmıştı. Kurallara uyulduğu sürece izin veriyorlar. Mesela dunalın dediği gibi o olayda ufak bir salonu mekan olarak gösterip konser olacak diye izin alınmış, bir kaç gün önce bakan katılacak diyince belediye doğal olarak durun bakalım bize öyle denmedi, politik birisi gelecekse farklı hazırlıklar gerekiyor, mekan çok küçük felan diyip iptal etti. Aslında düzgün planlasalar, almanya'nın kurallarına uysalar izin veriliyor.
Aslında bi yerde okumuştum mantıklı gelmişti,
Şu an turkiyede 4 milyon suriyeli var diye, esad'in gelip turkiyede miting yapmasını nasıl karşılarsın?
Kimse tamamen ne olup bittigini anlamiyor ama bazi seyler cok acik. Ben sana bundan sonra olaylari degerlendirmen icin iki anahtar vereyim o halde.
1) Sana karsi sorumlulugu bulunan taraf yabanci ulkeler degil senin ulken. Aslinda yabancilardan kimse sana dusman degil. Diger yandan kimse sana durduk yere iyilik de yapmaz. Yabancilardan senin cikarlarini korumasini bekleyemezsin ki. Dis mihrak dogasi geregi dis mihraklik yapacak. Cikar catismasi oldugu yerde kendilerinin isine geleni yapacagini biliyorsun. Senin cikarlarini, itibarini ancak senin ulken koruyabilir. Her sart altinda korumalidir.
2) Ne dogru ne yanlis cogu zaman belli olmuyor fakat kimin yalan soyledigi belli. Basin ozgurlugunde tum dunyada son siralardayiz. TVden ya da ana akim gazetelerden olaylarin dogru hallerini duymayi bekleme.
@dunal
ben bu önyargınızın sebebini anlayabilmiş değilim. zaten haberleri yabancı basından, genelde aljazeera'dan takip ediyorum. kimse bizim çıkarımızı gözetsin demedim hiç. son okuduğum haber bu;
www.aljazeera.com.tr
şimdi bu şahıs medyatik değil, siyasetin içinde olmayan çoğu kişi de direkt tanımaz. bu kişiye bile niye engel koyuyorlar diye soruyorum. bıraksalar konuşmasını yapsa belki 100-200 kişi gidecek dinlemeye. gerilim tırmanmadan sorun çözülecek gibi geliyor bana, adamlar yolu kapatmış.
danışıklı dövüş.
"ben burada evetçileri konsolide edeyim, sen orada senin sağcıları konsolide et."
Oncelikle, ne onyargisi?
Ve ardindan haberinin kaynagina bakarsan AA oldugunu goreceksin. Yani Anadolu Ajansi. Zaten bu yazmasa bile haberde detay yok, mantikli bir anlatim yok. Niye gitmek istemis, hangi gerekceyle engellenmis bunlarin sorgulanmasi yok. Spottaki cumle bile anlamli degil.
Hadi yine de olayi sanki anlamisiz gibi yukarida bahsettigim sekilde bu olayi degerlendirelim. Almanyadan Hollandaya gitmek istemis cunku bir sebeple inat etmis. Inadi ise yaramamis, diger bakan gibi gidememis. Bu sence akpyi engellemek mi yoksa devletler arasi bir problem mi? Olayin sonucunda Turkiyenin ulke ve devlet olarak itibari zedelendiyse bunun sence suclusu Hollanda mi buna firsat veren mi?